En Sıcak Konular

“Kibriti çakan havaya uçar!”

0 0 0000 00:00 tsi
“Kibriti çakan havaya uçar!” Basına pek yansımıyor ama Lübnan’da gerilim bir hayli yüksek. Gösteriler Hizbullah amacına ulaşana kadar sürebilir. Lübnan’da bölgeyi derinden etkileyecek yeni bir kart açılıyor gibi. Lübnan’daki gösterileri ve yarın olacakları Keri

Lübnan’da bir haftadır ilginç gelişmeler oluyor. Hizbullah ve Lübnan’ın Hıristiyanları, Sinyora hükümetine karşı sivil bir protesto eylemi içerisine girdiler. İstekleri “basit”: ABD’nin isteklerini yerine getiren Sinyora hükümeti istifa etsin! Basında pek yer almasa da Lübnan’da ilginç bir çekişme yaşanıyor. Binlerce insan Başkent Beyrut’ta Başkanlık binasının önünde gösteri yapıyor. Hem de günlerdir… Nasrallah bugün yaptığı açıklamada “sonuna kadar gösterileri sürdüreceklerini” belirtiyor. Yani Sinyora hükümeti gidene kadar Lübnan’da yükselen gerilim sürecek.

Peki, Lübnan’da geçtiğimiz aylarda yaşanan savaş sonrası yaralar sarılırken, bu “iç” gerilim de nerden çıktı? Nasrallah ne yapmaya çalışıyor? Uyguladıkları protesto metodu, Ukrayna ve Gürcistan’da yapılan devrim metotlarına çok benziyor. Acaba “renkli devrim” silahı ABD’ye mi döndü? İşte bu soruların yanıtlarını bölgeyi yakından tanıyan gazeteci Kerim Balcı ile konuştuk…


Lübnan’da Hizbullah Hıristiyanlarla birlikte sivil bir eylem yapıyor. Binlerce kişi Beyrut’ta başkanlık binası önünde… Hatta yapılan gösteriler şekil itibarıyla Ukrayna ve Gürcistan’daki devrimlerle benzerlik taşıyor. Çadırlar mesela… Sivil bir eylem, silah yok, insanlar sadece protesto ediyor. hasrallah’ın bugün dediğine göre amaçlarına ulaşana kadar da devam edecekler. Sizce Lübnan’da sivil bir “devrim” olabilir mi? Devrim silahı bu kez ABD’ye yönelmiş olabilir mi?

Öncelikle bu protestolarla Doğu Avrupa’daki devrimler arasında benzerlikten kaynaklanan bir ilişki görmek istemem. Ama Hizbullah’ın bölgeyi çok iyi çalışmış, iyi akademisyenleri var. Dolayısıyla bu tür örnekleri izleyen ve formülleri kullanabilen bir örgüt olduğunu ifade etmek lazım. Aslında Hizbullah’a örgüt demek bile doğru değil. Hizbullah kendi başına bir devlet aslına bakılırsa. Sadece toprağı olmayan bir devlet. Bu da ona bir hareketlilik kazandırıyor. Çok daha güç kazandırıyor. İslam dünyasının dört bir yanına rahatlıkla yayılabiliyor.

Hizbullah’ın “mobil” hali, yeni bir şey mi? Yani modern kavramlar açıklayabiliyor mu, bu yeni oluşumu?

Aslına bakılırsa post modern kavramlarla açıklayabileceğimiz bir şey Hizbullah. Avrupa birliğinin sınırsızlaştığı, sınırların anlamsızlaştığı bir dönemde İslam dünyasında Hizbullah’tan başka sınır tanımayan bir yapılanma yok aslına bakılırsa. O anlamda bence tamamıyla post modern bir yapı Hizbullah ve kendisini de bu post modern dünyanın gereksinimlerine çok iyi uyarlamış.

Post modern dünyanın İslam dünyasında ilk ürünüdür diyebilir miyiz Hizbullah için? Ulus devletin çok dışında olan bir yapı çünkü…

Aslına bakılırsa belki terör, İslam dünyasında post modern dünyanın ilk ürünüdür. El-kaide anlamında söylüyorum. Terör post modern dünyanın ilk ürünüdür denilebilir. Yani globalleşmenin ürünü olarak El-kaide, post modern kültürün ürünü olarak Hizbullah’ı ele alabiliriz. Hizbullah hakikaten çok iyi çalışıyor. Medyayı kullanıyor, iletişim sektörünü kullanıyor, “imaj maker”ları var Hizbullah’ın. Düşünsenize terörist lideri olarak gördüğümüz Nasrallah Türkiye gibi laik bir ülkede bile birden bire solcular için kahraman olabiliyor.

Peki, Nasrallah ne yapmaya çalışıyor? Yani amacı ne?

Nasrallah’ın isminin dünya Şii liderliğine oynayan bir isim olduğunu hepimiz biliyoruz. En azından kendisinin bu tür bir eğilim içinde olduğunu da biliyoruz. O anlamda Nasrallah, kendisini bir devletin problemleriyle meşgul etmeyecek kadar zeki bir insan. Yani Lübnan’da bir ihtilal, Hizbullah’ın Lübnan yönetimine el koyması, dolayısıyla Lübnan’ın ekonomisiyle uğraşmaya başlaması, siyasetle uğraşmaya başlaması, Hizbullah’ı bitirecek bir süreçtir. Türkiye’de AKP iktidara geldiğinde yabancılar “siyasal İslam’ın bitişi” yorumunu yaptılar. Siyasal İslami söylemi olan partiler iktidara geldiklerinde otomatikman o güne kadar söylemlerinin hiçbir parçası olmayan meselelerle uğraşmaya başlarlar. Bu onları bitirir. AKP bu bitişi bir dönüşüme çevirebildi ve varlığını devam ettiriyor. Ama nereye kadar devam ettireceğini bilmiyoruz. Filistin’den bir örnek verirsek, Hamas bu dönüşümü sağlayamadığı için bitti. İktidara gelmek suretiyle şu anda kendisini bitirmiş durumda. Bu daha önceki dönemlerde Şeyh Ahmet Yasin ya da Rantisi gibi isimler tarafından istenen bir şey değildi. Onlar kendilerini iktidara getirecek seçimlere girmezlerdi. Çünkü siyasal İslamcı söylemi olan bir parti bir örgüt iktidara geldiğinde enflasyonla uğraşmak zorunda kalır. Maaş vermekle uğraşmak zorunda kalır. O güne kadar maaşları eleştirmek, enflasyonu eleştirmek suretiyle kendisine edinmiş olduğu kredibiliteyi birdenbire kaybetmeye başlar. Şimdi Hizbullah’ın böyle bir Hataya düşeceğini hiç zannetmiyorum.

Fransa da var, Suriye'de... Elbette İsrail de!...

Peki, Lübnan’da özellikle son birkaç gündür yükselen gerilimin altında yatan sebep ne?

Lübnan’daki gerginlik şu anda Suriye taraftarlarıyla Fransa tarafları arasındaki bir çatışma. Evet, İsrail’in kesinlikle işin içerisinde bir rolü var. O iç savaşı körükleyecek bir rol oynuyor, ancak asıl mesela bence Şam’da yaşanmış olan yönetim değişikliği. Şam’ın kendisini yeniden yorumlamaya başlaması. Büyük Suriye hayallerinden vazgeçerek çatışmanın dışında bir Suriye belki bir Libya modelini takip eden bir Suriye ortaya çıkarması… Bu çerçevede de Lübnan’daki yönetimle ilişkilerini yeniden şekillendirmesi… Buna karşılık Fransa’nın Lübnan’ı hiçbir zaman terk etmek istememesi… Tabi İsrail’in de çatışma potansiyelini hep kendi sınırlarının kuzeyinde tutma arzusunu unutmamak lazım. Lübnan her zaman bir barut fıçısıdır. Birisinin kibrit çakması yeter. Ancak kanaatimce bu kibriti Hizbullah çakmayacak. Aksi takdirde kendisinin havaya uçacağını bilir.

Hizbullah hükümeti devralmak istemiyor!
 
Yani siz bu gösteriler sonunda Hizbullah’ın hükümeti devralmayacağını, sadece hükümet değiştikten sonra hükümete katılabileceğini söylüyorsunuz.
 
Evet. Hizbullah bunu yapar. Hizbullah yönetimlerin değiştirilmesi için yada mevcut durumun değişmesi için ağırlığını koyar. Nitekim İsrail’in Güney Lübnan’dan çekilmesi için de ağırlığını koydu ama o ağırlıktan sonra “Güney Lübnan benimdir, burayı ben kontrol ediyorum” demedi mesela.
 
Evet, bölgeye Lübnan ordusunu beklediğini açıklamıştı.

Evet, dolayısıyla da aynı şekilde yönetimin düşmesinden sonra Lübnan da belli şeylerin değişmesiyle birlikte muhtemelen parlamentoda daha fazla sandalye isteyecektir. Bakanlar kurulunda iki bakan değil de beş bakan isteyecektir. Ama halkın nazarında çok önemli olan yükümlülükleri, uluslar arası ilişkilerin getirdiği yükümlülükleri kendi omuzlarına almak istemeyecektir.



Bu haber 340 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,781 µs