En Sıcak Konular

Çocuk pornosunda büyük tehlike: Ticarileşme

0 0 0000 00:00 tsi
Çocuk pornosunda büyük tehlike: Ticarileşme Çocuk hakları için yurttaş hareketi(ÇHİYH) Başkanı Prof. Dr. Oğuz Polat ‘çocuğa yönelik cinsel istismarda bugüne kadar hep bireylerle uğraştık’ diyerek tehlikenin boyutunu işaret ediyor: Artık görüyoruz ki karşımızda organize suç örgütleri ve

Ebeveynler, amatör video kameralarda kendi çocuklarının dahi pornografik filmlerini çekip porno ticareti yapıyor. Bir an önce etkili bir mücadeleye başlanmazsa çocukların cinsel açıdan sömürülmesi bu ülkenin en büyük sorunu olacak.’

Ensest ve aile içi istismar artıyor

Prof. Dr Oğuz Polat’ın değerlendirmesi,’çocuğa karşı cinsel istismarın ortaya çıkarılması projesi’’kapsamında oluşturulan çocuk destek hattı’na gelen çağrılar ve konuyla ilgili resmi kurumların verilerinden elde edilen sonuçlara dayanıyor.

Prof. Dr. Oğuz Polat, raporda sözü edilen ‘’kendi çocuklarının pornografik görüntülerini çeken aile’’ örneğinin güneydoğu’da bir kentte yaşandığını belirterek şöyle sürdürüyor:’’insanları bu tür davranışlara iten çok çeşitli sebepler olabilir ama porno ticaretinin bu ülkede yangınlaşmasının en büyük nedeni yoksulluk. Türkiye cumhuriyeti, tarihinin en büyük yoksulluğunu yaşıyor. Şu anda görülen olayların hiçbiri yaygın değil ama önlem alınmazsa yaygınlaşacak.

İnternet arama motoru Google’un istatistiklerine göre çocuk pornosuyla ilgili web sayfalarının en çok arandığı üç ilin İzmir, Ankara ve İstanbul çıkması birçok kişiyi şaşırtması. Hatta emniyet güvenlik müdürlüğü basın sözcüsü İsmail Çalışkan haftalık basın toplantısında söz konusu verilerin gerçeği yansıtmadığını söylemişti. Oysa Çalışkan’ı bizzat emniyet ile sosyal hizmetler ve çocuk esirgeme kurumu’nun(SHÇEK) verileri yalanlıyordu. Prof. Dr. Oğuz Polat, “buz dağının görünen ucu olarak niteleyebileceğimiz bazı resmi veriler bile cinsel sömürünün giderek arttığını göstermektedir” diyor.

ÇHİYH’nin raporu,’’ensest, ailesinin fiziksel  ve duygusal istismarı ile aile dışı cinsel istismar olguları nedeniyle’’ evden kaçan, fuhuş ve pornografi sektörüne düşüp koruma altına alınan çocuk sayısındaki artışa özellikle dikkat çekiyor.aile içi ve dışı cinsel istismara uğradığı için koruma altına alınan çocukların oranı, 2000 yılı içinde koruma altına alınan tüm çocukların yüzde 7’sini oluştururken, 2002 ‘de yüzde 12 ‘ye yükseliyor.

Çocuk fuhşu turizmi Türkiye’de

Çocuğa yönelik seks turizminde özellikle Akdeniz ve ege bölgesi’ndeki bazı turizm yörelerinin öne çıktığı belirtilen raporda mekanlarda tanımlanıyor:’2tatil yörelerinin yanı sıra bazı kentlerdeki barlar, masaj salonları, özel evler, bazı otel ve moteller de çocuk fuhşunda mekan olarak kullanılıyor.’’

Raporda çocuk fuhşuna ilişkin dünyadan da bilgiler yer alıyor. Buna göre çocuk fuhşunda mağdurun cinsiyeti çoğu zaman önem taşımıyor, hatta doğu Avrupa’daki kurbanlar arasında erkek çocukların sayısının fazlalığı dikkat çekiyor.

Prof. Dr. Oğuz Polat, çocuk fuhşu turizminin yaygın olmadığını söylese de söz konusu raporda, ‘’İstanbul ‘da 500 kız çocuğunun seks işçisi olarak çalıştığı, önemli sayıda bir grubunda telekız olarak ve yol kenarında otostop yaptırılarak pazarlandıkları saptanmıştır’’ denilerek çocuk fuhşuyla sıklıkla karşılaşıldığı belirtiliyor. İstanbul ‘da çocuk fuhşunun en yoğun izlendiği yerler ise şöyle:Beyoğlu ve çevresi, Bakırköy, Ataköy, Avcılar, Ayazağa, Belgrad ormanı, Bostancı, Dolapdere, Galata, İstinye, Kadıköy, Maltepe, Merter, Yenikapı ve Sefaköy.

SHÇEK yurtları tehdit altında

Prof .Dr. Oğuz Polat’ın da dikkat çektiği ve raporda üzerinde durulan konulardan biride yasal düzenlemelerin yetersizliği ve hizmet sunanların hizmet içi eğitimlerinin eksikliği. Prof. Polat, kurumlarla ilgili ve aralarında bakanların da bulunduğu bürokratların, konunun gündeme getirilmesi kendilerine yönelik siyasi saldırı olarak değerlendirildiklerini belirtiyor:’’sırf böyle algılandığı için kimi zaman bazı kurumların yetkilileri bize yardımcı olmalarının emirle yasaklandığını söylüyor.

Sosyal hizmetler ve çocuk esirgeme kurumu’nun (SHÇEK) yetersizliğinin eleştirildiği raporda 2004 yılında Türkiye’de sosyal hizmetlere ayrılan bütçenin, toplam bütçenin sadece binde 19 ‘u olduğu be bunun da çok yetersiz kaldığı vurgulanıyor.

Çocukların cinsel açıdan sömürülmesinin, çocuğun hayatını tehdit eden sonuçlar doğuracağına işaret eden Prof Dr Oğuz Polat, sorunu çözecek en yetkili ve en güçlü organın devlet olduğunu, sivil toplum kuruluşlarının ise uzman desteği sunulabileceğini belirtiyor.

Nokta



Bu haber 577 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,313 µs