iyibilgi özel" /> iyibilgi özel"/>

En Sıcak Konular

“O reklamlar masum gibi gelebilir, ancak değil!”

0 0 0000 00:00 tsi
“O reklamlar masum gibi gelebilir, ancak değil!” iyibilgi, çocuk istismarı sorununu Prof. Dr Betül Ulukol ile enine boyuna masaya yatırıyor. Hem de çocukların reklamlarda kullanılmasından, televizyon yayınlarının pedofiliye etkisine… iyibilgi özel

Konuyla ilgili danıştığımız uzmanlardan bir diğeri, Ankara Çocuk Koruma Birimi Başkanı Prof. Dr Betül Ulukol. Ulukol, konuyla ilgili bize bilgi vermek için Amerika’daki literatür ve uzmanlar da dahil olmak üzere pek çok kaynağı taradı. Ancak üzücü olan bu konuyla ilgili olarak çocuklarımızı dünya çapında ihmal ettiğimizdi. Yeterince kaynak bulamamaktan yakınan Ulukol’un saptamaları oldukça çarpıcı.

Pedofili konusunda çeşitli uzmanlar farklı yaklaşımlarla değerlendirme yapıyor. Siz nasıl tanımlıyorsunuz? Çocuk sevicilerinin genel özellikleri neler?

Kelime anlamı olarak çocuk seviciliği şeklinde tanımlanan pedofili, çocukları cinsel obje olarak gören bir cinsel sapkınlık tipidir. Bazı uzmanlar karşı çıksa da, 1998 yılından bu yana mental bir hastalık (akıl hastalığı) olarak kabul edilmektedir.   Pedofilik kişilerin çocuklarla cinsel temas fantezileri vardır. Bazı pedofili formlarında da istismarcı bu fantezilerini eyleme geçirmekte ve çocuklara cinsel saldırıda bulunmaktadır. Pedofiliklerin kişisel özelliklerine bakıldığında; büyük kısmının erkek, 25 yaşından büyük, hiç evlenmemiş ya da evlenip ayrılmış, yalnız veya ailesi ile yaşayan, çocuklarla aşırı düzeyde ilgilenen,  yakın ilişkiler kuran ve çocuklara ulaşabilmesi kolay kişiler oldukları görülür. Özellikle cinsel saldırılarda bulunan pedofiliklerin sık sık iş ya da ev değiştirdiği, birden çok vukuatının olduğu ve eylemlerini tekrarlama eğiliminde olduğu ifade edilmektedir. Pedofilik davranış ile duygu durum bozukluğu, anksiyete ve ilaç bağımlılığı bir arada olabilir. Pedofilinin etyolojisi (pedofiliye yol açan neden/nedenler) tam olarak bilinmiyor. Bazı çalışmalarda kromozomal anormallikler, zeka geriliği, hormonal dengesizlikler, depresyon, beyin elektrik aktivitelerinde değişiklikler, beyindeki bazı sistemlerde bozukluklar ve bazı nörolojik hastalıklarla ilişkili olabileceği gösterilmiştir.

Bir açıklamanızda tacizcilerin çoğunun çocukluk döneminde cinsel istismara uğradığını belirtmiştiniz, bunu biraz daha açabilir misiniz?

Bazı araştırmalarda pedofili nedeniyle incelenen kişilerin çoğunun çocukluk döneminde duygusal istismara uğradığı, aile fonksiyonları ortamlarda büyüdükleri ve kendilerinin de çocukluk döneminde cinsel tacize uğradıkları saptanmıştır. Her ne kadar bazı araştırmacılar pedofilinin bir hastalık olmadığını iddia etseler bile, bu kişilerin geçmişlerine ait istismar edilme öyküleri ve organik sorun olasılığı nedeniyle aynı zamanda kendilerinin de kurban olduğunu kabul etmekte fayda vardır. Çünkü ancak bu yaklaşım ile hem pedofiliklerin tedavisi söz konusu olabilir, hem de pedofili için risk taşıyan kişilerde pedofilik davranışların gelişmesinin önlenmesi için etkili ve faydalı girişimlerde bulunulabilir. Böylece çocukların cinsel istismarını önlemek için, zararlı kaynak yol edilmiş olur.

Reklam ve televizyonlarda çocukların rol almasının, çocuk modellerin kullanıldığı iç çamaşırı reklam kataloglarının vb.  içerdiği alt anlamlar açısından da pedofilikleri cinsel açıdan uyaran yanları var mı?

Pedofiliklerin cinsel dürtülerini nelerin uyardığına ilişkin çok fazla çalışma yok. Sınırlı sayıda da olsa bazı çalışmalarda pornografik materyallerin bu kişilerde çocuklara yönelik cinsel eylemi uyardığı gösterilmiştir. Özellikle de açıkça pornografik nitelikteki materyallerden ziyade pornografik amaçla hazırlanmamış, göreceli olarak masum ancak çıplaklığın göze çarptığı bazı materyallerin (reklamların, çocuk modellerin kullanıldığı iç çamaşırı reklam kataloglarının vb…)  bu kişiler için daha etkili cinsel uyaran olduğu saptanmıştır. Bir araştırmada da, çocuklara cinsel saldırıda bulunan kişilerin, kendi kurbanlarının resimleri ve ilginç olarak, başka saldırganlar tarafından saldırıya uğramış çocukların resimlerinin saldırganlık dürtüsünü uyardığı ifade edilmektedir. Cinsel suçluların incelendiği bir başka araştırmada da pornografik materyal kullanımının pornografi ile küçük yaşta tanışanlarda daha fazla olduğu gösterilmiştir. Bu bilgiler, özellikle televizyonun, reklâmların ve diğer medya organlarının, saldırganın cinsel dürtüleri üzerine etkisi anlamında son derece önemlidir. Bu bağlamda internetteki pornografik içeriğin önemini de vurgulamak gerekir. Televizyonun çocukların hem duygusal hem de cinsel sağlığı üzerine pek çok olumsuz etkisi olduğu bilinmektedir. Türkiye’ye ait veriler bulunmamakla birlikte ABD’de yapılan araştırmalar çocukların her yıl 20.000 reklama, 12.000 şiddet içeren ve 14.000 cinsellikle ilişkili şaka, kinaye vs. içeren görüntüye maruz kaldığını göstermektedir. Elbette susam sokağı ( Amerika’da da sesame street adı ile yayınlandı) gibi çocukların gelişimine ciddi olarak destek olan programlar da bulunmakla birlikte, genel olarak değerlendirildiğinde olumlu etkilerin beklendiği programların sayısı son derece azdır. Amerika’da yapılan araştırmada 14.000 cinsel içerikli programın içinde ancak 170 tanesinin olumlu mesajlar (doğum kontrolü, cinsel yolla bulaşan hastalıklar veya gebelik gibi) verdiği saptanmıştır. Ayrıca televizyonun en çok izlenen soap opera dizilerinde evlilik dışı ilişkilerin, evli çiftler arasındaki ilişkilere göre 8 kat daha fazla olduğu ifade edilmektedir. Televizyonlarda özellikle gençlerin çok yakından takip ettikleri müzik kanallarında gösterilmekte olan kliplerin de çoğunda cinselliğin ve çıplaklığın çok açık olarak öne çıkarıldığı, hatta bir kısmının pornografik nitelik taşıdığı görülmektedir.

“Cinsel sağlığı ve gelişimi bozacak materyallerle henüz çocukluk çağında karşılaşmış olmanın da bu çocukların erişkin yaşlarda cinsel suçlara eğilimli kişiler haline gelmesine neden olabilir mi?

Çocukların henüz daha cinsel olgunluğa erişmeden gerek televizyon programlarında, gerek müzik kliplerinde, gerekse reklamlarda, pornografik özellikler taşımasa bile cinselliğin ve çıplaklığın sergilendiği görüntülerle karşılaşması cinsel gelişimlerini son derecede olumsuz etkilemektedir. Bu görüntülere maruz kalmakla cinsel yaşama erken başlamak, cinsel tutum, değer ve inançlarda bozulma arasında anlamlı bir ilişki vardır. Kesin olarak gösterilmemekle birlikte bu tip cinsel sağlığı ve gelişimi bozacak materyallerle henüz çocukluk çağında karşılaşmış olmanın da bu çocukların erişkin yaşlarda cinsel suçlara eğilimli kişiler haline gelmesine neden olabileceği üzerinde durulmaktadır. Bu konu ile ilgili geniş ve güvenilir çalışmalara ihtiyaç var. Çocukların bu tip, gelişimlerini olumsuz etkileyebilecek etkenlerden korunmasına yönelik olarak Çocuk Hakları Beyannamesinde de açık uyarılar bulunmaktadır. Beyannamenin 17. maddesi “Taraf devletler kitle iletişim araçlarını çocuk bakımından toplumsal ve kültürel yararı olan bilgi ve belgeyi yaymak için kullanır. Çocuğun esenliğine zarar verecek bilgi ve belgelere karşı korunması için uygun yönlendirici ilkeler geliştirilmesini teşvik eder” demektedir. 

Çocuk Koruma Birimi gibi önemli bir birimin başkanlığını yürütüyorsunuz. Televizyon programlarında ve reklâmlarda çocukların bu kadar yaygın ve sık kullanılıyor olmasının izleyenler açısından olumsuz etkilerinin yanı sıra, bu alanda çalışan çocuklar açısından yaratabileceği sorunlardan da bahsedebilir misiniz?

Günümüzde, özellikle toplumun sosyokültürel düzeyine uygun olarak çocuk oyuncuların bazı programların izlenme sıklığını artırdığı, bazı reklamların daha çarpıcı hale gelmesine neden olduğu bilinmektedir. Bu da çocuk oyuncuları popüler yapmakta ve ne yazık ki ailelerin de çocuklarını bir gelir kaynağı olarak görmelerine neden olmaktadır. İstanbul’da bir kolejde açılan çocuk oyuncu yetiştirme kursuna 10.000 ailenin başvurduğu bildirilmiştir. Bu başvuruların çocukların kültürel gelişimini teşvik etmek ve kültürel aktivitelerin içinde yer almasını sağlamak amacıyla olmadığı açık. Oysa hangi anlamda ve hangi alanda olursa olsun çocukların üzerinden para kazanma düşüncesi kabul edilebilir bir düşünce değil. Ayrıca televizyon filmlerinde ve reklamlarda kullanılan çocuk oyuncuların eğitim, bakım ve gelişim ihtiyaçlarının sağlanması konusunda da yetersizliklerin olduğu da bilinmektedir.



Bu haber 659 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,646 µs