En Sıcak Konular

"Hürriyet'e bir villa, Milliyet'e bir villa, Sabah'a bir villa..."

0 0 0000 00:00 tsi
Acarkent tartışması dinmek bilmiyor. Osman Pepe'nin "silahlı adamlar memurlarımızı içeriye bırakmadı" sözleriyle patlak veren tartışma farklı boyutlara kayıyor. Peki, onca yıl yapımı süren ancak dokunulmayan Acarlar neden şimdi hedef tahtasında? İşte bir

Yeni Şafak gazetesinden Taha Kıvanç'ın yazısı:

Dokunma yanarsın

Acarlar, Acarkent, İsmet Acar, Erdal Acar isimleriyle bolca karşılaştığınız haberleri okurken aklınızdan ilk geçen düşünce ne oluyor? Ben bir sorgulama yaptım, erişebildiğim hemen herkes aynı soruyu sordu: "Neden şimdi?" Doğru bir soru bu. Bedrettin Dalan'ın belediye başkanlığı döneminde başlamış projeler, DYP'nin iktidarda bulunduğu yıllarda serpilip gelişmiş, o kadar iktidar gelmiş geçmiş, Ak Parti dört yıl seyretmiş...

Evet, neden şimdi?

Bu soruya 'her şeyi bilen adam' yetkinliğiyle cevap veremem, çoğu ayrıntıdan gazetelerde okuduğum kadarıyla bilgi sahibiyim çünkü. Vaktiyle sendikacıymış projelerin başlatıcısı, cebindeki 4500 Lirayla yap-sat işine girmiş. Allah'ın "Yürü ya kulum" dediği insanlardan olduğu anlaşılıyor. Yürürken işin raconunu da öğrenmiş olmalı...

Nazım Alpman tanığı olduğu iki olayı anlattı. İlk tuğlalar konulduğu ve ormana birazcık tecavüz edildiği günlerde (1992) tesadüfen tanışmış Acarkent'le; çalıştığı gazeteye gelip gördüklerini anlattığında herkes kulak kabartmış; gazetecilik ödülü kazanılacak bir haber şehvetiyle... Sonra? Sonrasını şöyle anlatıyor: "Ancak son karar noktasından gelen soru her şeyi belirliyor: / -Gecekondu mu olsun? / Yapılmış sayfalar bozuluyor... Haberi tutup, baltayı serbest bırakıyorlar. "

1994'te ise dönemin orman bakanının sitede villaları olduğunu öğrenmiş Nazım Alpman; gazetesine koştuğunda, hemen herkes "Üff, ne haber ama..." heyecanıyla yaklaşmış getirdiği bilgiye. Sonra? Sonrasında aynı terslemeyle karşılaşıyor: "Kalsın..." Bu arada, gazetecinin kulağına bir söylenti ulaşıyor: "Hürriyet'e bir villa, Milliyet'e bir villa, Sabah'a bir villa..."

Herhalde kast edilen siteden villa alan gazetecilerdir; yoksa gazetenin sahiplerine birer villa verildiğini iddia etmiyordur bunu söyleyenler...

Geçmişte en azından iki 'haber püskürtme' olayı yaşandığını yukarıda alıntıladığım tanıklıktan biliyoruz. Eşzamanlı olarak diğer gazetelerde kimbilir neler yaşandı? 1994 sonrasında, orman katliamı artık gözden saklanamayacak hale geldiği halde gazetelerin gözleri kapalı kalmaya devam etti. Birkaç kıytırık haber, bir-iki sözü edilmez yazı, o kadar...

En başta sorduğum soruyu bir daha tekrarlayayım: Neden şimdi? Bunca zaman korunabilmiş dev bir proje neden şimdi gazetelerin manşetlerinden inmiyor? Koruma duvarı kalkmış görünüyor, nasıl oldu da kalktı?

Benim âcizane tezim, sebebin Korg. Köksal Karabay oluşu... İsmet Acar ile emekli Korg. Köksal Karabay yakın arkadaş imiş... Karabay'ın emekliliğinden sonra iki şirket kurmuşlar; biri Acarlar'ın korunmasını üstlenen güvenlik şirketi...

Köksal Karabay'da benim tam kestiremediğim bir 'voodoo' olmalı; şu sıralarda kendisiyle herhangi bir ilişki kuranın üzerindeki koruma zırhı uçuveriyor. En son 'Erke' adlı 'kendinden itimli döndürgeç' icadının tanıtımı toplantısında görüldü Korg. Karabay; çok daha ciddi biçimde de ele alınabilecek yenilik medya tarafından nasıl küçümsendi gördünüz...

Köksal Karabay isminin kamuoyuna ilk yansıması Kuzey Irak'ta özel harekâtçılara çuval geçirme olayı sonrasındaydı; o subayların Genelkurmay'da bağlı olduğu komutandı Köksal Atabay... 2002 seçimlerine gidilen yolda Ankara'da üretilen senaryolarda bir 'Trilye Restoran' buluşması vardır; ANAP ve DYP genel başkan yardımcılarının şakayla karışık yaptıkları koalisyon pazarlığına yan masadan katıldığı gazetelere düşmüştü.

Emekliliği sonrasında iş hayatına atıldığı anlaşılıyor Köksal Bey'in. Kuzey Irak'a sefer yapan araçların güvenliğini sağlamak için kurulduğu söylenen Black Hawk adlı şirketin yönetim kurulu başkanıydı. Black Hawk'ın Silopi'de kiraladığı toprakların olağanüstü genişliği, "Buralar ABD adına kiralanıyor" dedikodularına yol açmıştı.

Gördüğüm şu: Black Hawk da koruma zırhı altında ve varlığı öğrenilmeyecek bir şirket olarak kurulmuştu; ancak ne hikmetse medya onun üzerindeki korumayı takmadı.

Black Hawk ve Acarlar olayına bakarak vardığım tezin bilimsel yönü yok elbette. Önceki gün çıkan şu haberi okuduktan sonra kendi kararınızı verirsiniz:

"Irak'ın Süleymaniye kentinde 2003'te Türk askerlerinin başına çuval geçirilmesi olayının ardından Genelkurmay Başkanlığı Harekât Başkanlığı'ndan emekli olan Korgeneral Köksal Karabay'ın yönetim kurulu başkanlığını yaptığı 'Black Hawk Uluslararası Güvenlik Hizmetleri A.Ş.' adlı güvenlik şirketinde önceki gün çatışma çıktı. (..) Olayın, Kuzey Irak'a gidecek TIR'ların güvenliğini sağlamak için kurulan ABD merkezli Black Hawk Şirketi'nin, Silopi'de 500 dönüm arazi üzerine araçlar için yapmayı planladığı garaj inşaatından kaynaklandığı öğrenildi."



Bu haber 259 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,495 µs