resmi görüşçü olsun!' | " /> resmi görüşçü olsun!' | "/>

En Sıcak Konular

'DTP kapatılsın, herkes resmi görüşçü olsun!'

22 Eylül 2008 21:55 tsi
'DTP kapatılsın, herkes resmi görüşçü olsun!' AKP'nin ardından şimdi de DTP'nin kapatılma davası gündemde. Yüzleşme Derneği Başkanı Cafer Solgun, Taraf'taki yazısında konuyu demokrasi normları ışığında ele alıyor ve belki de yüksek sesle dile getirmek istemediğimiz bazı gerçekleri hatırlatıyor...

Cafer Solgun/Taraf

DTP kapatılsın, herkes resmi görüşçü olsun!

Artık sayısını bilemiyoruz; zira Türkiye’de parti kapatmak, neredeyse “rutin” bir uygulama haline geldi. Kapatılan partiler, ya “irticai faaliyetler” ya da “bölücülük” suçlamasına maruz kaldıkları için kapatıldılar. Bu suçlamalara gerekçe teşkil eden “deliller” ise, genellikle bu partilerin yönetici veya mensuplarının çeşitli vesilelerle yaptıkları konuşmalar veya düzenledikleri etkinliklerde olup bitenler. AKP’nin kapatılması istemiyle hazırlanan iddianameyi hatırlayın; “Google iddianamesi” diye adı çıkmıştı.

Bu partilerin kapatılmasıyla amaçlanan şey ise, rejimi davaya konu olan “irtica” veya “bölücülük” tehlikesinden korumak. Anayasa Mahkemesi’nin gündemine gelen parti kapatılınca, rejim bu tehdit ve tehlikelerden kendini korumuş oluyor!

Bu mantığın bana göre en ciddi tehlikesi, kendisini toplum nezdinde adeta içselleştirmiş olmasıdır. Daha uzak örnekler aramaya gerek yok: AKP için kapatılma davası açıldığında, sokaktaki insandan siyasi yorumculara değin büyük bir çoğunluğun tahmin ve beklentisi, bu partinin kapatılacağı yönünde idi. Çünkü madem “dava” konusu olmuştu, kapatılacaktı!

Nitekim ne zaman herhangi bir siyasi partinin yöneticisi Türkiye’nin meseleleriyle ilgili resmi görüş dışında bir beyanda bulunacak olsa, yapılan yorumlar arasında “bu parti kesin kapatılır, baksana neler diyor?” oluyor. AKP’nin durumu bu açıdan çarpıcı bir örnek oluşturuyor. Bu parti seçimlerde yeni ve sivil bir anayasa vaat etti. Ancak özellikle kapatılma davasının ardından bu konuda ağızlarını bıçak açmaz oldu. Bu parti başından beri Kürt sorunu konusunda “elinde fırsat olsa bu sorunu çözecek” şeklinde bir izlenim yarattı, bu imaj ve izlenimin siyasetini yaptı, ama bırakalım çözüm yönünde kayda değer bir adım atmayı, kendisinden önceki diğer iktidarlar gibi Kürt sorununu Genelkurmay’a havale etti. AKP, üniversitelerdeki başörtüsü yasağının kalkmasını istiyor. Ancak bu yönde MHP desteğiyle attıkları adımı dahi yüzlerine gözlerine bulaştırdıkları gibi, o düzenlemeyi gündeme getirmekle pişman olmuşlar gibi bir hava içerisindeler. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün ve hepsi de “partimiz kapatılır” kaygı ve hesabında kaynağını buluyor. Böyle demokratik siyaset mi olur?

Ve şimdi de DTP’nin kapatılması gündemde. Tabii ki “bölücülük” suçlamasıyla. Peki nedir bu “bölücülük” suçlamasının aslı? İddianameye ve suçlamaların mantığına bakın, söylenenler, son tahlilde, resmi görüşün çizdiği sınırları dikkate almadan siyaset yapmanın cezalandırılmak istenmesidir. DTP de Kürt sorunu konusunda diğer partiler gibi düşünse, hatta mümkünse “Kürt sorunu yoktur terör sorunu vardır” dese, elbette ki hakkında böyle bir dava açılmayacaktı… İyi ama o zaman da böyle bir parti ve ona oy veren insanlar olmayacaktı!

“Siyasi partiler demokratik hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır” cümlesi, her yeri geldiğinde dile getirilen klişe bir söz. Ama bu cümlenin anlamına uygun bir karşılığının olması için, bu partilerin kendi dünya görüşlerine uygun siyaset yapabilecekleri demokratik bir ortamın mevcudiyeti şarttır. Aksi durumda, şu anda olduğu gibi, bu cümle anlam ve içeriğinden boşaltılmış anlamsız bir klişe laf olur; nitekim de öyle.

DTP’nin Kürt sorunu konusunda duyarlı olması ve konuyla ilgili başka partilerden farklı görüş ve hassasiyetler dile getirmesi, tıpkı kendisini önceleyen kapatılan diğer partiler gibi, onun bir parti olarak ayırt edici özelliğidir. Görüşlerini beğenmek beğenmemek herkesin kendi bileceği bir şeydir. Ama bir siyasetin, bir dünya görüşünün partisidir; Türkiye’nin temel sorunlarıyla ilgili görüşleri vardır ve önüne çıkarılan tüm engellere rağmen, mecliste grup kuracak sayıda milletvekiline sahiptir. Demokrasinin en asgari gereği, başka görüşlerin varlığını saygıyla karşılamak, içine sindirmektir. Kendisi gibi düşünmeyene yaşam ve siyaset hakkı tanımayan rejimlerin adı demokrasi değildir…

Partilerin kapatılmasını savunanların veya bunu açık veya dolaylı hoşnutlukla karşılayanların da bazı argümanları var. Örneğin, “her rejim kendini savunmak zorundadır” derler. “Avrupa’da da parti kapatma var” derler, vb. Bir rejimin kendini savunması, o rejimin öncelikle niteliğiyle ilgili bir tartışma yürütmeyi gerektirir. Demokratik bir rejimin kendini savunmasının yol ve araçları, demokratik hak ve özgürlüklerin ülke ve toplum tarafından içselleştirilmiş olmasıyla doğrudan bağlantılıdır. Demokratik toplum ve siyasetin kendini korumasının güvencesi, yine demokrasidir. Bir siyasi-toplumsal yapının kendini yasak duvarlarıyla, kırmızı çizgilerle donatması ve herkesi bir “devlet” ideolojisi etrafında hizaya getirmesinin adı başka bir şey olabilir, ama “demokrasi” değil!

“Avrupa’da da partiler kapatılıyor” görüşü ise tipik bir demagojidir. Avrupa’da ırkçı-faşist partiler yasaktır. Hatta bu tür partilerin yasaklanıp yasaklanmaması dahi tartışma konusu olabilmektedir. Nitekim Almanya’da Nazi partisinin (Nasyonal Demokrat Parti) ırkçı bir parti olduğundan hareketle hakkında kapatılma davası açılması ülkede yoğun tartışmalara neden olmuştu.

Avrupa’daki örneklerden hareketle bir çıkarsama yapılacak olursa, ırkçı, faşist, şiddet yanlısı bir partinin bizde de yasak konusu olmasına kimsenin bir itirazı olacağını sanmıyorum. Ama bizdeki kriterler, resmi ideolojiye göre düşünmek düşünmemek ile belirleniyor. Bu ucube durumu aşmak zorundayız. Devleti ve rejimi tabulaştıran, resmi ideolojinin kalıpları dışında düşünen herkesi “tehdit ve tehlike” gören, bu ülkenin yurttaşlarını “özde ve sözde” diye ayrıma tabi tutan Kemalist, 12 Eylülcü zihniyetin ipoteği altında demokrasi ancak bu kadar olur. Kimsenin de “bu kadarı bize yeter” demeye hakkı yoktur.

AKP’nin kapatılmak istenmesine ciddi bir demokratik refleks gösterildi. Doğru ve gerekli olan da buydu. DTP söz konusu olduğunda ise aynı duyarlılık şu ana değin sergilenmedi. Bunun da nedeni, dosdoğru söylemek gerekirse, “DTP de kapatılmayı hak etti” şeklinde düşünülmesidir. Partisi kapatılmanın eşiğinden dönen Başbakan Erdoğan da öyle düşünüyor olmalı ki, meclis çatısı altında siyaset yapan DTP ile herhangi bir şekilde temas etmemeye büyük özen gösteriyor.

Kendini defalarca kanıtlamış olan gerçek şudur ki, DTP kapatılırsa, yerine kurulan parti ile DTP fikriyatına sahip olanlar siyaset yapmayı sürdüreceklerdir. Fakat asıl sorun, Türkiye’nin zaman, kan ve can yitiriyor olmasıdır…

Mecliste parti kapatmayı zorlaştıracak yasal düzenlemeleri yapmak işten bile değilken, bu yönde bir girişim içinde olunmaması, “kapatılırsa kapatılsın” şeklindeki hayırhah tutum, sorunun bizzat demokrasi ve geleceğimizle ilgili olduğunu görmemektir.

Bu çağdışılığa karşı durmak, hiçbir zaman bu denli önemli olmamıştı…

 



Bu haber 382 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,530 µs