En Sıcak Konular

DTP kapatılırsa kim kaybeder?

19 Eylül 2008 13:07 tsi
DTP kapatılırsa kim kaybeder? DTP'nin kapatılması halinde ne olur? Nasıl bir tablo ortaya çıkar? Zaman yazarları tüm seçenekleri masaya yatırdı. İşte o yazılar:

DTP, Anayasa Mahkemesi'nde sözlü savunmasını yaptı. Yargıtay Başsavcılığı'nın "parti kapatma davası" açmasının sebebi esas olarak bu parti ile şiddet arasında kurulan ilişkiye dayanıyor.

DTP kapatılırsa... 

Mümtaz Türköne / Zaman 

DTP, Anayasa Mahkemesi'nde sözlü savunmasını yaptı. Yargıtay Başsavcılığı'nın "parti kapatma davası" açmasının sebebi esas olarak bu parti ile şiddet arasında kurulan ilişkiye dayanıyor.
Şiddet ilişkisi ise somut olarak DTP ile doğrudan PKK arasında kurulan bağ ile temellendiriliyor. Aslında yargılama konusu yapılan şey DTP'nin kurumsal kimliğinde temsil edilen Kürt siyasetinin açmazı. Bu açmaz, legal şartlarda faaliyet gösteren DTP'nin PKK'yı bir terör örgütü olarak bugüne kadar mahkûm etmemesi; belki daha doğrusu edememesi. Doğal olarak DTP'nin Anayasa Mahkemesi'nde yaptığı savunmanın ana eksenini de Kürt sorunu içindeki "PKK sorunu" oluşturuyor.

Üstelik DTP, Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı savunmada PKK'yı şu cümlelerle mazur gösteriyor: "PKK, Türkiye'nin türdeş ulus-devlet yapılanmasından kaynağını alan Kürtleri inkâr ve asimilasyon politikasına karşı ilk etapta bir tepki hareketi olarak doğmuş, 12 Eylül darbesinin yarattığı baskı, yasak ve işkence ortamında gelişmiş, devletin PKK'ya karşı yürüttüğü mücadelede özellikle Kürtlere karşı kullandığı aşırı ve orantısız güç nedeniyle de geniş kitlesel tabana kavuşmuş bir harekettir." PKK'nın varlığını meşrulaştıran bu gerekçelere "hırsızın hiç mi günahı yok" karşılığını verenler elbette olacaktır. Her iki muhakeme tarzından bir sonuca ulaşmak zor. Orta yerde bir kan gölü var. Kandan bir kan davası da çıkabilir, yeni bir sayfa da açılabilir. Kürtler kan davası başlatmak kadar, kan davalarını sona erdirmekte de tecrübeliler. DTP, legal bir siyasî parti. PKK ise illegal bir siyasî parti. Sorulması gereken soru şu: Bölgede hangisinin temsil kabiliyeti daha yüksek? Doğu Ergil'in son yaptığı araştırmanın gösterdiği üzere DTP'nin temsil kabiliyetinin tartışmasız bir önceliği var. O zaman sorunu "DTP'nin PKK'nın uzantısı olup olmadığı" sorunu olarak ele almak yanlış.

Doğu Ergil'in araştırmasında "Sizce PKK bir terör örgütü müdür?" sorusuna verilen cevaplar DTP'li ve PKK'lı olmak arasındaki farkın ne kadar büyük olduğunu gösteriyor. Özellikle kararsızların görece ağırlığı, PKK'nın temsil ettiği şiddetin çözüm olmaktan çıktığını gösteriyor. "Sizce DTP, PKK'yı destekliyor mu?" sorusuna verilen cevaplar, aslında Anayasa Mahkemesi'nde görülmekte olan davaya, DTP'ye oy verenlerin verdikleri cevap olarak da okunabilir. DTP'nin güçlü olduğu il ve ilçelerdeki katılımcıların yüzde 64,4'ü bu soruya "hayır" cevabını veriyor. AYM, DTP yerine aynı suçlama ile DTP'ye oy verenleri yargılasaydı beraat ettirmek zorunda kalırdı. "Çatışmaların devam etmesi halinde Türk-Kürt iç savaşı çıkabileceğine inanıyor musunuz?" sorusu terörün dışında etnik düşmanlığı ölçmek için sorulmuş. Kürt coğrafyasında bu soruya "evet" cevabı verenler çok düşük düzeyde, sadece % 17,2'lik bir kesimi oluşturuyor. Kısaca şiddet tükeniyor.

DTP içinde şiddet yöntemlerini kutsayanlar yok mu? Peki şiddeti mahkûm edenler? Şiddet yanlılarını "Tüyü dökülmüş çok şahin gördük" diye dalgaya alan Ahmet Türk ile nefesi barut kokan bir yığın isim aynı partinin çatısı altında. Başsavcının iddianamesinde yer alan delilleri kullanarak DTP'yi "şiddeti savunan parti" suçlaması ile kapatmak mümkün. Açmaz büyük. DTP kapatılırsa sadece şiddete karşı çıkanlar susturulmuş olacak. Önceki gün Genelkurmay Başkanı, Güneydoğu'dan PKK'ya gidenlerin sayısının azaldığını söyledi. DTP kapatılırsa ne olacak? DTP'nin legal bir siyasî platform ve temsil organı olarak doğrudan doğruya mevcudiyeti, şiddet eğilimlerini frenliyor mu, artırıyor mu?

İki DTP var: Birincisi şiddeti yüceltiyor ve PKK'ya sahip çıkıyor. İkincisi şiddetin çare olmadığını söylüyor ve legal politika zeminini sağlamlaştırmaya çalışıyor. AYM kapatma kararı verirse hangisi kapanmış olacak? Yerel seçim havası daha bugünden Güneydoğu'ya yerleşti. Kürt sorununun en acil gündemi bu seçimler. Sonuç önemli değil. Önemli olan, Türkiye'nin bu bölgede adil, tarafsız bir seçimi gerçekleştirebilmesi. DTP'nin kapatılması siyasette çözüm arayanları iflas ettirecek. Parti kapatma hukuku, şiddeti engelleme amacı taşıdığına göre DTP kapatılmamalı.

DTP neden kapatılmamalı? 

İhsan Dağı /Zaman  

Anayasa Mahkemesi'nde DTP'nin kapatılmasına ilişkin dava sona yaklaşıyor. Daha iki ay önce iktidar partisinin kendini zor kurtardığı bir süreç yeniden yaşanırken garip bir sessizlik var. AK Parti'nin kapatılmaması için çaba gösteren, görüş açıklayan, hatta baskı yapan ulusal ve uluslararası kesimlerden fazla bir ses çıkmıyor.
Sadece 'ilkesizlik'le açıklanamayacak olan bu durum üzerinde DTP'nin biraz kafa yorması gerek. DTP'nin yaptıkları ve de yapmadıklarının payı olmalı bu sessizlikte. DTP kapatılmamalı. Kâğıt üzerinde DTP'yi Venedik Kriterleri'nin bile kurtarması zor, biliyorum. Şiddeti kınayamayıp siyasal mücadelenin meşru bir aracı olarak gören bir siyasi partinin evrensel hukuk kriterlerince korunması imkânsız. Ama her durumda DTP'nin kapatılmaması siyaseten doğru olan yol.

DTP'nin kapatılması demek, Parlamento'da grubu bulunan dört siyasi partiden birinin kapısına kilit vurmak; daha da önemlisi, özellikle Güneydoğu seçmeninin iradesini hiçe saymak demek. AK Parti'yi kapatmak milli iradeye darbe vuracaktı da DTP'nin kapatılması başka anlama mı gelecek? Güneydoğu'da halkın neredeyse yarısının oyunu almış bir partinin her şart altında kapatılması halka, halkın iradesine saygısızlık anlamına gelir.

DTP kapatılmamalı. Şiddeti kınayamayanlara bile siyasetin yolunun açık olduğu gösterilebilmeli. Eğer derdimiz şiddetse, şiddetin bitmesiyse siyasete sonuna kadar şans verildiğini herkesin görmesinde fayda var. Kapatma sadece meşru siyasal yöntemi benimseyenleri zayıflatacak, siyasetten umutlananları cezalandıracak.

DTP çizgisinin 16 yıl sonra Meclis'te bulunması, sancılı da olsa siyasetin normalleşmesine katkıda bulunuyor. DTP kitlesinin Meclis'te temsili sorunu aşılmış durumda en azından. Merkez siyasetle DTP'nin Meclis çatısı altında buluşması, etkileşimi devam etmeli. DTP'nin kapatılmaması barış içinde siyasete, siyasette farklı kimliklerin ve taleplerin temsiline imkân verildiğini gösterecek. DTP'nin siyasi performansının karşılığını siyaseten görmesine de fırsat tanınmalı. Yerel seçimler yaklaşıyor, hatta seçim sathı mailine girildi bile. DTP bölgede yalnız değil, rahat da değil; karşısında AK Parti var. Salt kimlik siyasetine dayanan bir parti ile Kürt kimliğiyle sorunu olmadığını iddia eden, ilave olarak Kürt sorununu aşmak için bölgeye 'hizmet' sunmak gerektiği tezini öne çıkaran bir başka parti. Böyle bir rekabete fırsat tanınmalı... Halk tercihini yapabilmeli. Yaklaşan yerel seçimler DTP için kimlik siyasetinin sınırlarını görmesi, AK Parti için ise Kürt kimliğine ikircikli yaklaşmanın 'hizmet' ile ne kadar ikame edileceğini test etmesi açısından önemli.

Bu arada AK Parti'nin sessizliği de dikkatlerden kaçmıyor. Parti kapatmalara 'kategorik' olarak karşı çıkması beklenir kapatma davasından henüz kurtulmuş bir partinin. DTP yerel seçimlerde rakipleri; 'biz DTP'yi sandıkta yenmek istiyoruz' diyebilmeliler ilkesel olarak. Aslında pragmatik düşündüklerinde de böylesi bir duruş gerekli. DTP'nin kapatılması Güneydoğu'da bu partinin gücünü artıracak hiç kuşkusuz, tıpkı kapatılan bir AK Parti'nin süreçten güçlenerek çıkacağı gibi.

DTP'de radikallerin de istedikleri, kapatılma. Siyasetin 'sınırlı' bir yöntem olduğu, şiddetin hep yedekte tutulması gerektiğini böylece daha rahat anlatabilecekler. Kapatma, parti içinde 'siyaseti savunanlar'la bir hesaplaşma imkânı sunacak radikallere; Bejan Matur'un ifadesiyle 'ılımlılar tasfiye edilecek'. Eğer içindeki Anayasa Mahkemesi'yle birlikte 'devlet' dediğimiz aygıt, DTP'de ılımlıları değil de şahinleri görmek istiyorlarsa o zaman gönül rahatlığıyla kapatabilirler partiyi. Böylece radikal çizgide bir başka parti kurulur, şahinler iktidarını perçinler, halk da tepkisel oy vermeye devam eder. DTP'nin yerel yönetimlerde ve genel siyasette performansını halkın gerçekten değerlendirmesine bir kez daha fırsat verilmemiş olur. Karar, 'devlet'in Kürt sorununu gerçekten çözmek isteyip istemediğini gösterecek.

 

 



Bu haber 377 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,186 µs