Erdoğan'ın çağrısı işler mi?

19 Eylül 2008 11:28 tsi
Başbakan Erdoğan'ın, Doğan Grubu gazetelerine karşı yaptığı boykot çağrısına sert tepki gösteren CHP lideri Deniz Baykal şunları söyledi...

Başbakan 'ın yaptığı boykot çağrısnı olağan üstü değerli oalrak tanımlayan Baykal "Bu açıklama Başbakan'ın temeldeki siyasi görüşünü ortaya koyuyor dedi. Uzun siyasi yaşamım boyunca böyle bir çağrıya şahit olmadığını söyleyen Baykal, CNN Türk'te yaynlanan Ankara Kulisi Programında konuştu.

Fikret Bila ve Murat Yetkin'in sorularını cevaplayan Baykal, Başbakan Erdoğan'ın Başbakan olduğunu unuttuğunu söyledi. Baykal şöyle devam etti: "Bu anlayışın altında işine gelmeyen anlayışlar karşısında yatan husumet çıkıyor... Bu topumda neyin yazılaacağını, yazılmayacağına sen mi karar vereceksin. Türk basına kızacağına Alman yargısna nota versin. Bu Türk basınına ambargo uygulamasıdır."

Deniz Baykal "Bu ambargo çağrısı işleri mi?" sorusuna , "İşlemez. Kimse bu çağrıya uymaz." diye cevapladı.

Erdoğan'ın niyetinin altında, husumet ve bölücük olduğunu iade eden Deniz Baykal şöyle konuştu: Türkiye'de demokrasi işlemiyor. İktidar şunu almayın. Bunu satmayın anlayışı işletiliyorsa. Orada demokrasinin varlığı konusunda şüpheler oluşur"

Alman mahkemelerinin kararının Türkiye'yi ağır ithamlar altında bıraktığını söyleyen Baykal, davanın Türk yargısına taşınması konusunda ise, davanın gerektiği gibi görüleceğine inanmadığını belirtti.

Baykal şunları söyledi:

Olağanüstü bir şey. Sadece ruh halini değil, siyasi felsefesini dünya görüşünü yansıtan ipuçları veren bir açıklama. Başbakan olduğunu unutuyor. İşine gelmeyenlere karşı husumet duyuyor.

Bu toplumda neyin söyleneceğine sen mi karar vereceksin? Ona kızacağına gücün yetiyorsa Alman mahkemesine kızsın.

Nazlı Ilıcak yumuşak değerlendirme yaptı diye yataklık yaptı diyorlar. Hukuka saygısızlık var, bütün bunların altında istibdat hali, dikta hevesi yatıyor. Türkiye'de demokrasi işlemiyor.

Hepimiz orada davayı gördük. Kamuoyunu tatmin eden bir dava. Taraflar itiraz edemedi. Kıılçdaroğlu, bana "devleti gördüm orada" dedi. Kara muhteşem bir şekilde hızla çıktı.

Geçen sene Alman makamları konuyla ilgili Türk İçişleri Bakanlığı'na birlikte operasyon yapalım demişler ama reddedilmiş.

Alman mahkemelerinin kararı Türkiye'yi ağır itham altında bıraktı.

Elebaşıları orada diyor. Bağışı yapanlar Türk, işi organize edenler Türk. Siyasi organizasyondur, ideolojiktir. Bu iş planlanmış bu bir prodüksiyon.

Kanal 7 ile siyaset finanse ediliyor. Bunlar AKP'nin yandaşları. Bunlar tesadüf mü? Kuryelik yaptığı söylenen kişi RTÜK'ün başında.

Kurumlaşmanın özünde siyaseti finanse etmek yayın organlarını güçlendirmek var.  Bu bir AKP prodüksiyonudur. Önce yok diyorlardı şimdi "bakalım cezasını versin" diyorlar.

Hepsi ipe un sermek istiyor. Üst yönetim yavaş yavaş "suçlu varsa cezalandırılsın" diyor. İktidarda AKP olmazsa Deniz Feneri olayı olabilir miydi?

Derneğe yüzde yüz vergi muafiyeti getirildi. Mehmetçik Vakfı bile sahip değil bu hakka. Bu iktidar malesef bu olayın altında imzası olan iktidardır.

"Gazeteleri almayın" diyorsanız  bunun bir aşama sonrası imkan bulursan yayınlanmasının yasaklanmasıdır. Bu totaliter, dikta anlayışıdır. Bölücülük derken ya "yanımdasın" ya da "karşımdasın" diyor. Yanlış yapsam da yanımda olacaksın. Bu bölücülüktür.

 

 

 

Bu haber 520 defa okundu.