En Sıcak Konular

Brüksel’de riskli restleşme!

0 0 0000 00:00 tsi
Brüksel’de riskli restleşme! AB-Türkiye ilişkilerinde Kıbrıs gerilim noktası olmaya devam ediyor. Yunan basınında “ilişkiler paradoks” yorumları yapılırken, Brüksel’de tehlikeli bir restleşme yaşandı. Plasnik: Limanlar açılmazsa ilişkiler askıya alınır. Babacan: "Te

Türkiye-AB ilişkilerinin geleceği bir hayli puslu görünüyor. hatta Yunan basınına göre ilişkiler bir hayli çelişkili. Yunanistan'da yayınlanan Kathimerini gazetesi, Türkiye ile AB ilişkilerinin çelişkili olduğunu öne sürerek, Kıbrıs konusunda topun AB'deymiş gibi göründüğünü yazdı. Ayrıca gazete ilişkilerin bir paradoks halini aldığını ve bu paradoksun gelecek aylarda Türkiye-AB ilişkilerinde baskın olacağı belirtildi.

Bugün yaşananlar Yunan gazetesini haklı çıkarıyor. Kıbrıs ve limanlar meselesi AB ile Türkiye arasında restleşmenin yaşanmasına sebep oluyor. Avusturya Dışişleri Bakanı Ursula Plassnik ile Baş müzakereci Ali Babacan bugün riskli bir restleşmenin içine girdi.

 Babacan rest çekti: "Tek taraflı adım atmayacağız!"

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan'dan Brüksel'de Kıbrıs resti. Babacan yaptığı açıklamada “Sonucu ne olursa olsun" sözlerinin altını çezdi ve ekledi "Türkiye Kıbrıs konusunda tek taraflı adım atmayacaktır.” Brüksel’de temaslarda bulunan Ali Babacan, Türkiye’nin Kıbrıs konusundaki tavrının seçimlerle ilgisi olmadığını belirtti ve “Türkiye’de hiçkimse limanların açılmasını isteyemez” dedi. Avrupa Birliği’nin en büyük hatasının Kıbrıs Rum Kesimini sorun çözülmeden birliğe üye alması olduğunu söyleyen Babacan, sorunun hiçbir zaman Rumların istediği yere çekilmesine izin vermeyeceklerini belirtti. Başmüzakereci Babacan, Kıbrıs sorununun kapsamlı çözümünün adresinin BM olduğunun altını çizdi.

Plassnik’ten cevap: Limanlar açılmazsa ilişkiler askıya alınır

Avusturya Dışişleri Bakanı Ursula Plassnik, Ankara'nın Türk alan ve limanlarını Rumlara açmayı aralık ayına kadar kabul etmemesi halinde Türkiye-AB ilişkilerinin askıya alınmasının makul bir tavır olacağını savundu. AB Konseyi toplantıları çerçevesinde Brüksel'de bulunan Plassnik, Türk tarafında "hareket görülmemesi" halinde, "gerginliği düşürmek için" bu tavrın izlenebileceğini söyledi. "Türkiye ile mümkün olan en yakın ilişkileri korumanın AB menfaati icabı olduğunu" anlatan Plassnik, "iklimin kirletilmemesi, gerginliklerin azaltılması" gereği üzerinde de durdu. Türkiye-AB ilişkilerinin geçici bir süre durdurulması gibi bir tavırdan söz eden Plassnik, bunun yönteminin neler olabileceğine değinmedi ve Türkiye'nin AB'ye katılım müzakerelerinin askıya alınmasından söz etmedi.

Rehn: AB'de Türkiye'yi küçümseme eğilimi var

Bu arada AB Komisyonunun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, AB'de Türkiye'nin stratejik öneminin küçümseme eğilimi olduğunu söyledi. Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan ve ABD'nin eski BM Daimi Temsilcisi ve Kıbrıs Özel Temsilcisi Richard Holbrooke ile birlikte düşünce kuruluşu Alman Marshall Fonu tarafından düzenlenen “Türkiye'yi Kaybediyor Muyuz?” başlıklı panele konuşmacı olarak katılan Rehn, Türkiye'nin AB üyelik müzakerelerinde reformlar ve Kıbrıs olmak üzere iki süreci birlikte götürdüğünü belirtti. Reformlar konusunda “geri dönüşün” söz konusu olmadığını, sadece daha hızlı yol alınmasına ihtiyaç duyulduğunu bildiren Rehn, TBMM'nin üzerinde çalıştığı 9'uncu reform paketinde Ombudsmanlık müessesesinin getirilmesi ve dini vakıflarla ilgili düzenlemeler gibi çok önemli unsurlar bulunduğunu kaydetti.

“AB'de Türkiye'nin stratejik önemini küçümseme eğilimi var” diyen Rehn, Türkiye'nin bölgesinde demokrasinin standartlarını belirlediğine, Batı ile İslam dünyası arasında köprü oluşturduğuna ve medeniyetler buluşmasının Türkiye sayesinde yakalanabileceğine dikkati çekti. Buna karşın Türkiye'de bazen stratejik önemin abartıldığını savunan Rehn, ”Dengeyi bulmamız gerekiyor. Türkiye büyük, gururlu ve stratejik önemi olan bir ülke olsa da, katılım süreci herkes için aynı” şeklinde konuştu. Avrupalı bazı liderlerin Türkiye'nin üyeliğine karşı söylemlerini eleştiren Rehn, Türkiye'nin tam üyeliğine daha zayıf taahhüdün koşulluluk ilkesini zayıflatacağı ve bunun sonucunda Türkiye'deki reform sürecinin kaçınılmaz olarak yavaşlayacağını söyledi.

iyibilgi.com



Bu haber 287 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,421 µs