En Sıcak Konular

Uzaylılar’ın sinyalinde hangi mesaj gizli?

14 Ağustos 2008 11:49 tsi
Uzaylılar’ın sinyalinde hangi mesaj gizli? Hani yazdıklarımızın mürekkebi kurusa iyiydi ya, dünkü ‘görünmezlik pelerini’ haberimizin son satırında, ‘artık şu sıralar bir de uzaylılardan haber bekliyoruz’ şaka/temennisi gerçek oldu! Güney Afrika’da yakalanan sinyaller

İlk gün Bedrettin Dalan-S.R. Hadden paralelliği üzerine kurduğumuz, sonsuz hayat buluşları-Contact filmi okumanın ardından, ikinci günü bir başka bilimsem buluş olan “görünmezlik pelerini”ni, Harry Potter serisi filmlerin üzerine giydirmiştik.

Sonunda da demiştik, “hayırlısı olur inşallah ama bu seri haberlerin ardından bir de uzaydan haber çıkmasının zamanı geldi! İşte bazı minik haber siteleri o haberi şu başlıkla duyurdu; “Bir 'Onlar' eksikti! Uzaylılarla ilk temas (!)”

Habere bakarak iş yaparsanız, daha ilk satırından Steven Spielberg’in “Üçüncü Cinsle Yakın İlişkiler” olarak ismini çevirebileceğimiz efsane filmiyle konuya giriş yapabiliriz.

“Uzaylılarla ilk temas” bu havayı veriyor. Ama öyle yapmayalım. Önce bir haberin özetini okuyalım: “28 Temmuz gecesi, Güney Afrika’daki Durban Üniversitesi’nin Steve Biko Kampüsü’nde yer alan Indlebe Radyo Teleskobu, 28 Temmuz gecesi, ilk kez güneş sistemi dışından bir radyo sinyali yakalamayı başardı.  ”

“Galaksimiz Samanyolu’nun kalbinde yer alan Oğlak Takım Yıldızı (Sagittarus A)’dan alınan radyo sinyalinin uzaylı bir yaşam olasılığı taşıdığı belirtildi.”

“Proje lideri Stuart MacPherson şaşkınlığını şöyle anlattı: ‘Teleskobu sabah kontrole geldiğimizde bir kaynak bulduğunu gördük”.

“Kaynağın gerçekten uzaylı bir yaşam formuna ait olup olmadığı sorusuna gülerek cevap veren MacPherson, sinyalin kaynağının bir uzaylı medeniyete ait olma şansı ve umudunun olduğunu kaydetti.
Spielberg’in kült sayılan filmine gönderme yapmayalım dememizin sebebi bu söylenenlerle ilgili işte.

Sinyali yakalayan “Indlebe Teleskobu”nun anlamı, (Zulu dilinde) “kulak” anlamına geliyor. ‘Uygun bir isim koymuşlar işte, ne olmuş” diyebilirsiniz. Gerçekten öyle ama anlamında ziyade “Zulu” dili olması az da olsa manidar. Çünkü bugünkü haberimizde de bu gelişme ile ilgili olarak yine bir filme gönderme yapacaksak, “Zulu” ve “Steve Biko” ismi önemli.

Steve Biko, Güney Afrika’da beyaz ırkçılığına direnen en önemli siyasi figür. Ülkesinde asıl efsane o. “Nelson Mandele neci?” diye sorarsanız, diyebiliriz ki, “Mandele yıllarca hapislerde sürünüp, özgürlük kavramının küresel ikonu oldu” ama Biko, “bu uğurda öldü”.

İspat isterseniz, “Steve Biko” ismini taşıyah ve Denzel Washington’un başrol oynadığı trajik öyküyü aktaran filme bir bakın. Ancak! Uzaylılardan gelen sinyali bu filme de bağlayacak değiliz.

3 günlük yazı (dizimizin diyebiliriz artık) garip bir tesadüfü olarak yine Contact (Temas/Mesaj) filmine flash-back yapmaya mecbur kalacağız ama, “meraklısı için”, “Biko-Zulu-Sagittarus A-Oğlak” çizgisinde duran bir düşence metodolojisine gönderme yapalım istedik!

Uzaylılardan gelen bir sinyalin “yakalanması”, “gerçekten dünya dışı varlıklara ait olup olmadığının araştırılması”, “bizzat sinyalin kendisi”, “teleskop” ve “üniversite destekli proje” olması, “Mesaj/Contact” filmi üzerine yaptığımız renklendirmelerin üzerine tam düşüyor ve haberlerin manşetindeki “temas” da budur.

Bu durumda orijinal kurgumuzun bir parçası olan, Bedrettin Dalan’ın 161 yıllık yaşam için kök hücre yaratımları projesi”, S.R. Hadden benzeşmesi de örtüşüyor!
Ve madem ortada bir uzaylı sinyali ve S.R.Hadden var, bu durumda bir “mesaj”ın da olması gerekiyor.

Uzaydan gelen bir sinyalin “akıl ürünü” olduğunun ispatlanması ve kaynağı daha önce tespit edilmemiş olması (Zira dünya üzerindeki bir çok dinleme istasyonu gün içinde bir çok akıllı mesaj alıyor! Ancak bunların bir çoğunun nedeni belli ve tespit edilmiş. Uydular, yıldızlar, başka gezegenler ve güneşteki patlamalar, hatta kaynağı yine bizzat dünya olan bazı sinyallerin yansımalar yoluyla bu istasyonlara gelmesi, sonrasında hayal kırıklığı yaratan sevinçlere neden olabiliyor.) sinyalin birden çok yerkürede yerleşik istasyon tarafından onanmasını gerektiriyor.

Yani, bir sinyal aldığınızda, siz bir yandan kayıt altına alırken ve daha önce bu sinyalin tespit edilip edilmediğini bilgisayar bazlı özel programlarla araştırırken, diğer taraftan da dünyadaki diğer dinleme istasyonlarını “adresi” vererek aynı tespite davet ediyorsunuz.

Bunun için, saygınlığı kabul edilmiş 3 veya daha fazla istasyonun onayı gerektiği gibi, devam eden sinyali bir de örneğin NASA gibi bir kuruluşa onaylatabilirseniz, “buluşunuz” tasdik edilmiş, uzaylı sinyaliniz dikkate değer bulunuyor.

Ancak bugün itibariyle bu sinyallerin kaç farklı istasyon tarafından onaylandığına ilişkin bir bilgi henüz yok. Kaldı ki sinyal devam ediyor mu, o da tartışmalı.

Yine de gerçek olmadığı anlamına gelmiyor, çünkü araştırmalar devam ediyor. Üstelik bu teleskobun özel bir yapısı olduğu, “hassasiyetinin” özel olarak artırıldığı söylemi bulunuyor.

Yani diğer dinleme/izleme istasyonlarını davet etseniz bile, onlar sizin sinyallerinizi fark etmeyebilir. Burası işin teknik tarafı. Peki sinyaller ne söylüyor? Yani yukarıda sorduğumuz gibi “mesaj” ne?

Mesaj filminde bu mesaj “astral seyehat” yapılmasını sağlayan bir uzay gemisiydi! Bunun teknik ve matematik bilgileri, gönderilen sinyallerin arasına “kriptolanmıştı”! Doğal olarak sinyali yakalayan ülkeye değil, dünyaya gönderilmiş bir mesajdı.

Bir yandan görünmezlik pelerinlerinin, bir yandan “sonsuz yaşam” arayan bilim adamlarının ama bir yandan da sıcak savaşların yaşandığı/yaşanacağı (Rusya-Gürcistan, İran-İsrail-ABD) bir dönemde “Steve Biko” üzerinden gönderilen “uzaylı mesajı” ne anlama geliyor olabilir?

Henüz mazrufu (!) bilemiyoruz. Ama belki “Mesaj” filmindeki “zarf” bir ipucu olabilir. İnsanlığı yepyeni bir düşünce biçimine davet eden metamatik şifreler, Adolf Hitler’in yıllar önce uzaya giden ilk TV görüntülerinin altına gizlenmişti!



Bu haber 2,357 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,351 µs