kehaneti! | " /> kehaneti! | "/>

En Sıcak Konular

Gül’ün 2009 kehaneti!

13 Ağustos 2008 11:52 tsi
Gül’ün 2009 kehaneti! Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün dün Kafkaslardaki savaş ile ilgili yaptığı açıklamanın satır araları Türkiye’ye yönelik önemli bir mesajı içeriyor. Asker-sivil ilişkilerinin yol haritası niteliğindeki bu mesaj bizatihi devlet anlayışıyla ilgili&

Türkiye işte böyle bir ülke… Yaptığı hamleler, Ortadoğu’da üstlendiği barışçıl rol, AB ile ilişkiler… Ankara dünyanın, dünya da Ankara’nın gündemindeyken, Şemdinli’de patlayan bir bomba, Danıştay’a yapılan bir saldırı, bir düşünüre sıkılan kahpe bir kurşun, Cumhurbaşkanlığı seçimleri, erkene alına genel seçimler, başörtüsü-türban derken iktidar partisine açılan kapatma davası. Ve elbette Ergenekon bombası… Türkiye dünyayı gözlerken bir anda iç enerjisini tüketen tartışmaların ortasında buluyor kendini. Kafasını deve kuşu gibi kuma gömüyor. Dışarıda olup biten rüzgarla birlikte savrulup gidiyor.

Bölge Türkiye’ye mesajı

Türkiye işte böyle bir bölgede… ABD’yi müdahaleden uzak tutan, Bosna savaşı sırasında büyük güçleri dahi açıkça karışmaktan alıkoyan karmaşık yapısıyla sadece Balkanlar değil… Yıllardır çatışmaların merkezi haline gelen ve her daim şiddet üreten İsrail-Filistin gerilim noktası da değil… ABD’nin savaş açarak kurulu düzeni yıktığı ve uzun bir süre kaosun hakim olduğu Irak değil… İşte Kafkaslar da Türkiye’ye öğretiyor… Ve silkeliyor Ankara’yı kafasını kumdan çıkararak kendini kollaması için. Türkiye içindeki tartışmalara yoğunlaşmışken doğal nüfuz alanları onu uyanık olmaya, enerjisini dışarıya harcamaya zorluyor.

Dengeler yerine oturdu

Neyse ki böyle bir ülke Türkiye… Ahmet Altan’ın deyimiyle sürprizler ülkesi… Her şeyin kötüye gittiğinin varsayıldığı, krizlerin kapıda beklediği, kara bulutların siyaset üzerinde dolaştığı bir dönemde 6’ya 5 alınan karar hassas bir dokunuş yapıyor kalbine. Kimsenin önünü görmediği, karanlık bir çıkmazda el yordamıyla yüründüğü bir dönemde ülkenin kaderi makul bir zemine oturuyor. Rayından çıkan tüm dengeler tekrar olması gereken çizgisine çekiliyor.

Gül’e iki buçuk saat brifing

İşte bu ortamda patlak verdi savaş. Önce Gürcistan Güney Osetya’ya operasyon düzenledi, ardından Rusya Gürcistan’a adı konmamış bir savaş ilan etti. Önce çok tartışıldı, Türkiye ne yanıt verecek diye. Ankara’nın iki ülkeyle ilişkilerini hassas bir dengede yürüttüğü biliniyordu. Rusya’yla arasını sıcak tutmaya çalışırken bir yandan da Gürcistan’la neredeyse stratejik ortakların kuracağı bir düzeyde sürdürüyordu ilişkisini. Ankara arada kaldı. Bu yüzden verilecek mesajlar önemliydi.

Önce Başbakan Erdoğan açıkladı: Türkiye acil barış istiyordu ve uzun vadede Kafkaslarda barışı hakim kılacak, Rusya’nın da katılacağı bir pakt öneriyordu. Ardından dün ‘devletin tepe noktası’ olarak Cumhurbaşkanı’nın açıklama yapacağı duyuruldu. Gül iki buçuk saati bulan brifingden sonra mikrofonların başına geçti ve Türkiye’nin acil barış ve itidal çağrısını yineledi. Erdoğan’ın Kafkas paktı önerisinin uzun vadede çok önemli olduğunu duyurdu. Gazetecilerin sorularını yanıtladı ve saatler önce duyurulan açıklamasını çok kısa tuttu.

Gül’ün TSK vurgusu

Ancak açıklamasında önemli bir vurgu yaptı Gül. Son dönemde Türkiye’de yaşanan tartışmalara imalı bir atıfla ‘bakın nasıl bir bölgede yaşıyoruz, ülkemizi düşünmeliyiz’ anlamına gelen konuşma yaptı. Her an sürprizlere açık olan bu bölgede Türkiye’nin güçlü olması gerektiğini TSK üzerinden belirtti. Gül ‘tekrar anladık ki güçlü bir ordumuz olmalı’ dedi.

Bu önemli, çünkü son iki yılda yaşadığımız tartışmaların bam teli. Türkiye’nin neredeyse iki yıldır yaşadığı iç çalkantılarda ordu öyle ya da böyle tartışmaların odağı oldu. Verdiği muhtırayla kendisi bu tartışmaların içine girdi. Kendisine yönelik yapılan haberlerle ayrıca siyasetin içine itildi. Demokrasi dışında hareket alanı arayanlarca da siyasete müdahale etmesi beklendi.

Ancak bu tartışmalar TSK’yı asli görevinin dışında bir çizgiye itti. Ve TSK ‘yoruldu’. Çünkü hep tartışmaların odağı oldu.

Gül’ün mesajı işte bu üçüne: Hem TSK’ya, hem onu sert bir şekilde eleştirenlere, hem de onu siyasetin içinde görmek isteyenlere… Mesaj çok net: Güçlü bir ordumuz olmalı. Evet, çünkü Türkiye tarihinin ve coğrafyasının kendisine yüklediği zor bir geleceği omuzlarında taşıyor. Böylesine bir coğrafyada güçlü bir Türk Silahlı Kuvvetleri, güçlü bir Türkiye demek. İstikrarsız bir Türkiye ise güçsüz bir Türk Silahlı Kuvvetleri demek.

Kurumlar ortak çizgiye geldi

Oysa Türkiye zaten toparlanma devresinde. Aşılan badirelerden sonra kendimize geliyoruz. Bu anlamda Gül’ün TSK’yı hem koruyucu hem de uyarıcı açıklaması bir süredir izlenen politikanın şifresi. Başbakan Erdoğan’ın Büyükanıt’ın veda ziyaretinde gösterdiği nezaket, yine Erdoğan’ın Danıştay’a yaptığı ziyaret, önemli bir sürecin köşe taşları. Evet, Türkiye yeni anayasayı, kendisini 12 Eylül’ün prangalarından kurtaracak yeni bir sözleşmeyi iştahla bekliyor. Ancak Erdoğan şimdilik bundan vazgeçmiş görünüyor. Elbette demokratikleşmeden geri adım atmayarak… Gerekli reformları halihazırdaki anayasada yaparak, ‘reform’ sözünü yerine getirmeyi planlıyor. Ve bu adım da yeni sürecin önemli bir köşe taşı olarak önümüze çıkıyor.

2009’da asker-sivil dengesi

Cumhurbaşkanı Gül’ün bu vurgusu işte bu çerçevede önemli. Çünkü Gül, fark etmeden bize yeni dengelerin nasıl olacağının mesajını veriyor. ‘Koruyucu ve uyarıcı’ bu üslup bize 2009’da asker-sivil dengesinin çağdaş demokrasilerde olması gereken düzeye oturacağının müjdesini veriyor. Son haftalarda aldığımız tüm işaretler de bu ‘kehanet’i destekliyor. Hem de güçlü bir biçimde…

iyibilgi.com



Bu haber 2,064 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,866 µs