En Sıcak Konular

Papadopulos çizmeyi aştı: Maraş’ı verin!

0 0 0000 00:00 tsi
Papadopulos çizmeyi aştı: Maraş’ı verin! Kıbrıs Rum yönetimi lideri Papadopulos, Finlandiya’nın Kıbrıs önerilerinin, Maraş’ın Rumlara iadesini öngören net maddeler içermemesi halinde "dengeli olamayacağını" öne sürdü ve ekledi: "Görüşmenin devam etmesi için Türkiye’nin yapması

Kıbrıslı Türkler, 24 Nisan 2004 Pazar günü “birleşmeye evet” oyu verdikleri halde bu denli hayal kırıklığına uğrayacaklarını bilselerdi herhalde sandık başına gitmezlerdi. Özellikle seçim öncesi ellerinde AB bayrakları ile meydanları dolduran Kıbrıslı gençlerin, iki buçuk yıl sonra bugün, ne düşündüğü merak konusu. Gösteri meydanlarında kendilerine destek veren AB yetkililerinin, iki buçuk yıl boyunca tecridi kaldırmak için uğraş göstermemesi hayal kırıklığının önde gelen sebeplerinden biri olmalı.

Evet, referandumdan bu yana iki bucuk yıl geçti. Bu süre zarfında Kıbrıs’ta pek çok değişiklik de yaşandı. Avrupalıların “barışa engel” dediği Rauf Derktaş, Kıbrıslıların oylarıyla yerinden edilirken, AB çevreleri ile güçlü ilişkileri olan Mehmet Ali Talat Cumhurbaşkanı oldu. Değişim süreci sadece siyasi kadroya yansımadı. Rumlarla sosyal ilişkilerin geliştirilmesine yönelik önemli adımlar da atıldı. Ancak Kıbrıs Türklerinin dünya ile iletişime geçme iradesi karşılıksız kaldı. AB, Kıbrıs Türkünün Annan planın kabul etmesi halinde kendisine vaat ettiği şeylerden çok azını yerine getirdi. Bunda elbette Kıbrıslı Rumların veto hakkı önemli rol oynuyor.

Türkiye’nin AB süreci ile yakından ilintilendirilen Kıbrıs sorunu çözülmek bilmiyor. Referandum sonrası geçen süreçte AB Kıbrıs’ı zorlayıcı etken olarak Türkiye’nin önüne çıkarmadı. Çünkü Türkiye “biz üzerimize düşeni yaptık” diyordu. Ancak müzakere süreci ilerledikçe bu konu tekrar ısınıyor. Üstelik iki buçuk yıldır, referanduma hayır diyen Rumlar da seslerini daha çok yükseltiyor. Birkaç aydır tekrarlandığı gibi, Kıbrıs Brüksel ile Ankara’yı burun buruna getiriyor.

Moda deyimiyle “tren kazasından” çekinildiği için AB dönem Başkanı Finlandiya yeni bir öneri üzerinde çalışıyor. Ancak bu öneri bir boyutu yüzünden Türkiye için sakıncalı. Öncelikle sorunun çözümünü BM’den alıp AB’ye veriyor. Kıbrıslı Rumların AB’ye üye olduğu, Türkiye’nin ise aday olduğu bir ortamda bu çözümün adil olmasını beklemek ile referanduma evet dindiği takdirde izolasyonların kalkmasını beklemek arasında bir fark yok.  

Peki getireceği yeni öneriler ile Finlandiya Türkiye’nin onayını alabilecek mi? Papadopulos’un ısrarına bakılırsa pek de öyle gözükmüyor. Kıbrıs Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos, Güney Kıbrıs’ta yayımlanan Fileleftheros gazetesine verdiği demeçte, Finlandiya’nın önerilerinin, KKTC’ye yönelik Doğrudan Ticaret Tüzüğüyle ilişkili olduğunu belirterek, şunları söyledi: "Timbu (Ercan) Havaalanı’nın görüşmeye açık olmadığını net bir biçimde ifade ettik. Hava sahanlığı, kontrol kuleleriyle ilgilidir. Egemenlik konusu ortaya konmaktadır. Türkler bunu istiyor olabilir, ama biz bunu tartışmayız bile. Biz, Doğrudan Ticaret Tüzüğü ile Türkiye’nin AB yükümlülüklerinin net bir ayrımının yapılmasını istedik. Ancak Maraş’ın yasal sahiplerine iade edilmemesi halinde Mağusa Limanı’ndan doğrudan ticaretin başlamasının görüşmeye açılmayacağı şeklinde eski bir görüş birliği mevcuttur. Maraş’ın iadesi konusu benim tarafından sunuldu ve Lüksemburg önerilerinin Ekim 2005 tarihindeki oluşma aşamasında Doğrudan Ticaret Tüzüğü’nün bir parçası olarak görüşüldü." Maraş’ın Rumlara iadesine karşılık Gazimağusa Limanı’nın doğrudan ticarete açılması yönündeki önerilerini AB dönem başkanı Finlandiya’ya ilettiklerini anlatan Papadopulos, "Görüşmenin devam etmesi için Türkiye’nin yapması gereken asgari şey Mağusa’nın kapalı bölgesi Maraş’ı iade etmektir. Eğer Finlandiya’nın önerisi Maraş’ın sahiplerine iadesine ilişkin net iade perspektifini belirten maddeler içermezse Finlandiya’nın ’fikirlerinin’ dengeli olacağını söylemek mümkün değil. Bu net iade perspektifinin ne olduğu ise belirli bir zaman süresine dayanılarak görüşülmektedir" diye konuştu.

Papadopulos’un önerisi çizmeye aşmak olarak görülebilir. Öyle de. Ancak Türkiye’nin bu ısrara vereceği yanıtın AB ile ilişkilerinin geleceğini belirleyeceği hemen vurgulanmalı. Kıbrıs’ta verilecek en küçük toprak parçasının 4 Kasım 2007 Türkiye genel seçimlerinin sonuçlarını baştan aşağı değiştireceği gerçeği de unutulmamalı. 



Bu haber 244 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,794 µs