50 milyar dolar girse ne olur? | " /> 50 milyar dolar girse ne olur? | "/>

En Sıcak Konular

Türkiye'ye 50 milyar dolar girse ne olur?

5 Ağustos 2008 15:04 tsi
Türkiye'ye 50 milyar dolar girse ne olur? Türkiye siyasetin gerilimli havasından kurtulurken şimdi ekonomi tartışmalarına yelken açıyor. İddia o ki 5 trilyon dolarlık küresel sermayenin yüzde 1'ini çekersek cari açık sorunumuz hallolacak. Bu umutlu tablo ne kadar gerçekçi? İbrahim Öztürk ve İbra

Prof. Dr. Eser Karakaş geçtiğimiz hafta Star'da kaleme aldığı yazısında, küresel piyasalarda devam eden krizin bugün için beş trilyon dolar olarak tahmin edilen ve kendisine yeni müşteriler arayan küresel sermayeyi Türkiye’ye yönlendirebileceğini yazmış ve şöyle devam etmişti:

“Senede elli milyar dolarlık doğrudan yabancı yatırım Türkiye’nin cari açık problemini çözer, büyüme oranını da yeniden yüzde sekiz gibi çok tatminkâr bir düzeye oturtur, artan büyüme oranı tarım dışı istihdam yaratır, bu istihdam azalan tarım istihdamını emer ve Türkiye böylece büyük dönüşüm senelerini minimum çalkantıyla atlatır.”

Acaba hakikaten cari açığın halledilmesi bu kadar kolay mı? Bu konuda somut olarak neler yapılması gerekiyor. Zaman gazetesi yazarlarından ekonomist İbrahim Öztürk’e ve Yeni Şafak yazarlarından ekonomist İbrahim Kahveci'ye sorduk.  

İbrahim Öztürk (Zaman):

Küresel sermayeden 50 milyar dolarlık bir meblağı ülkemize çekmeyi başarırsak cari açık sorunumuz ortadan kalkar mı?

Türkiye’nin kendi cari açığını finanse etmekle alakalı bir sıkıntısı yok. Ancak bu finansmanların daha iyi hale getirilmesi gerekiyor. Bilhassa cari açık veren sektörlerle alakalı iyileştirmelerin yapılması lazım…

Gerçi hükümetin de bunların farkında olduğunu biliyoruz. Emek piyasası ve benzeri konularda pek çok reforma imza atıldı…

Somut olarak hangi konulara dikkat sarf etmek gerekiyor?

Türkiye’de enerji sektörü daima açık verir. Fakat bunun yanında açık verdiği halde fazla verebilecek başka sektörler de var. Mesela otomotiv sektörü bunlardan biridir: Bu sektör eskiden hep cari açık verirdi, bu sene fazla verdi. Dolayısıyla otomotiv sektörü gibi “fazla” verme imkânının olduğu diğer sektörlerin üzerinde çalışmak gerekiyor: Demir-çelik ve makine sektörleri bunlardan bazıları.

Diğer taraftan turizmi katma değerli hale getirmek yani markalaştırmak gerekiyor. Türkiye’de bir turistin İspanya’daki kadar para harcamasını sağlamalıyız. Bu da ancak moda olmakla, marka olmakla olur. Aksi takdirde arz ettiğini mallar ve hizmetler çaput muamelesi görür…

Tekstilcilerimiz “bizler çaput mu üretiyoruz ki fabrikalarımızı kapatalım?” diye soruyorlar. Hayır çaput üretmiyorlar ama çaput fiyatına satıyorlar. Türkiye’nin en büyük sorunu işte budur: Bizler dışarıdan aldığımızda pahalıya alıyoruz, dışarıya sattığımızda ucuza satıyoruz.

***

İbrahim Kahveci (Yeni Şafak):

Finansal sermaye hareketleriyle doğrudan yatırım hareketlerini birbirinden ayırmak gerekiyor. Şayet Türkiye’ye gelmesi istenen 50 milyar dolarlık sermayeyi finansal sermaye olarak düşünüyorsak o zaman böyle bir meblağın hem iç-borçlanma (30 milyar dolar) hem de borsa ve hisse senedi piyasası (15 milyar dolar) üzerinden zaten Türkiye’ye girmiş olduğunu söylememiz lazım…

Diğer taraftan finansal sermaye hareketleri sorunlu hareketlerdir. Sıcak para dediğimiz şey tam da bu hareketlerin kendisidir: İyi zamanda gelirler, kötü zamanda derhal kaçarlar. Onun için bu tür finansmana çok fazla güvenmemek gerekiyor.

Karakaş sıcak paradan ziyade doğrudan yatırımla alakalı sermayenin Türkiye’ye girmesini kastetmişti…

Son iki buçuk yılda Türkiye’ye zaten 50 milyar doların üzerinde doğrudan yatırım yapıldı. Evet, 2008 yılında geçtiğimiz iki seneye nispetle belli bir düşüş yaşandı ama asıl sorunumuz bu değil…

Farz edelim bugün Türkiye’ye 50 milyar doların üzerinde doğrudan yatırım yapıldı. O zaman ekonomik dengelerde neler değişir?

Birincisi cari açık kapanmaz artar. Sadece cari açığın finans edilmesi arttırılmış olur. Türkiye’deki döviz miktarı artacağı için doların değeri düşer; muhtemelen 1 liranın altına düşer. Merkezi Bankası da mevcut kur politikası sebebiyle dolardaki bu düşüşe müdahale etmekten kaçınır. İhracatımız söner ve ithalatımızda patlama yaşanır.

O halde dış sermayeye yönelmememiz mi gerekiyor?

Hayır! Çözüm yine dış sermayededir. Fakat yapılması gereken şey bu sermayeyi içeri sokmaya uygun bir para politikası geliştirebilmektir. Hem 30 milyar dolarlık iç borçlanmadaki dış sermaye hareketinin hem de döviz kuru seviyesinin ayarlanması gerekiyor…

Türkiye’nin ekonomik açıdan en iyi olduğu yıllar hangileriydi? Hatırlarsanız 2006’nın birinci çeyreği ve 2007’nin son aylarında dolar en az 1,15 seviyelerine düşmüştü.

Şimdi dolardaki düşün yanında borsada da 66 binden 33 bine kadar bir düşüş konusu…

Doların şu andaki seviyesi Türkiye’nin ekonomik açıdan en iyi olduğu zamandaki seviyelerde. İşte tam da bu yüzden derhal müdahale etmek hatta darbe yapmak gerekiyor.        

www.iyibilgi.com özel Erkam Can    



Bu haber 782 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,628 µs