En Sıcak Konular

İş dünyasından önemli çağrılar

5 Ağustos 2008 12:19 tsi
Anayasa Mahkemesinin kararını yeni bir başlangıç fırsatı olarak gören iş dünyasının temsilcileri, ülkeyi yönetenlere ve muhalefete önemli çağrılar yaptı.

TİM BAŞKANI OĞUZ SATICI: ''ARTIK TÜRKİYE, BÜYÜME VE ZENGİNLEŞME İÇİN KOYDUĞU HEDEFLERE SAĞLAM ADIMLARLA GİDECEK EKONOMİK PROGRAMI DİZAYN ETMEK ZORUNDA''

Türkiye'nin gündeminin yeniden ekonomi olmasını, gerçek gündem olan ekonomiye odaklanılmasını bekleyen iş dünyasının temsilcileri, mutlaka köklü ekonomik reformların, reel sektörü canlandıracak, üretimi artıracak, ithalatı azaltıcı, ihracatı artırıcı tedbirlerin alınması gerektiğini ifade ediyorlar.

Türkiye'nin siyasi olaylara endekslendiğini, ekonominin siyasetin gerisinde kaldığını, artık ekonominin öne geçmesi gerektiğini vurgulayan dernek, borsa, oda, konfederasyon başkanları, A.A muhabirlerine yaptıkları açıklamalarda, sorunların çözümü için önerilerde de bulundular.

Dernek, borsa, oda ve konfederasyon başkanlarının ilk isteği, ekonominin yeniden gündemin ilk sırasına oturması. 

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Başkanı Ömer Cihad Vardan, geçtiğimiz dönemde Türkiye'nin epey zaman kaybettiğini, bu süreçte dünyada da önemli değişiklikler yaşandığını belirtti.

Özellikle ABD'de finans kriziyle başlayan sorunların daha sonra enerji fiyatlarının artışıyla sürdüğünü, emtia ve gıda fiyatlarının da yükseldiğini belirten Vardan, ''Türkiye olarak bizim bu tür menfi gelişmelere karşı gardımızı almamız lazım. Ancak kapatma davasıyla birlikte bir belirsizlik ortamı oluştu. Bu belirsizlik nedeniyle Hükümetin, dış etkenlerle savaşıyormuş gibi gözüküyor olsa da ne kadar sağlıklı kararlar aldığını bilmiyoruz'' diye konuştu.

Kapatma davasının sonuçlanmasının ardından belirsizlik ortamının kalktığına işaret eden Vardan, bundan sonraki ilk adımın Anayasa konusundaki çalışmalar olması gerektiğini söyledi.

Vardan, ''Siyasi Partiler Kanunu ile ilgili acilen bir çalışma başlatılması lazım ki ileride tekrar ekonomiyi etkileyecek sorunlar çıkmasın. Bunun yanında biz daha önce yapılmış olan makro ekonomik reformların artık bir an önce mikro reformlara dönüşmesini istiyoruz. Bunların içinde en önemlisini ise KOBİ'ler olarak görüyoruz'' diye konuştu.

Geçtiğimiz dönemde küçük ve orta boy işletmelerin (KOBİ) sıkıntılarının arttığına işaret eden Vardan, KOBİ'lere yönelik işletme kredilerinin tesis edilmesini istediklerini vurguladı.

Türkiye'nin artık ihracat yapmayı öğrendiğini, ancak kurun düşük seyretmesinin ihracatçıları rahatsız ettiğini dile getiren Vardan, Hükümetin ihracatın artırılması konusunda çalışma yapması gerektiğini kaydetti.

Enerjide yaşanan sıkıntılara da değinen Vardan, bunun, sanayicilerin rekabetçiliğini etkilediğini, sanayicilere ek bir maliyet getirdiğini söyledi.

Vardan, cari açığın, enerji konusunda alternatif kaynaklara yönelinerek azaltılabileceğinin altını çizerek, nükleer enerjinin de hiçbir şekilde yabana atılmaması gerektiğini kaydetti.

-MUTLAKA ÜRETİM MERKEZLİ BİR SENARYONUN OLMASI LAZIM-

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı ise siyasi belirsizliklere rağmen Türkiye'de üretici ve ihracatçıların büyük bir performans gösterdiğini, bu performansın tek itici gücünün ise siyasi belirsizliğin ortadan kalkacağı beklentisi olduğunu söyledi.

Türkiye'nin geçtiğimiz 7 yıl boyunca ihtiyacı olan likiditeyi ve kaynakları yüksek faiz vaat ederek dünya piyasalarından elde ettiğini anımsatan Satıcı, ''Yüksek faiz ve düşük kur politikası bizi bugüne kadar taşıdı ama bundan sonrasında bölgesel bir güç olma, büyüme ve zenginleşme iddiası olan bir Türkiye'de mutlaka üretim merkezli bir senaryonun olması lazım'' şeklinde konuştu.

Türkiye'nin ihtiyacı olan kaynakları üretimle elde etmesi gerektiğine işaret eden Satıcı, bunun da mal, hizmet ve akıl üretimiyle olabileceğini söyledi.

Satıcı, üreticilerin, doğru aklın yerleştirildiği üretim ve dış satım merkezli politikalar beklediğini ifade ederek, şunları kaydetti:

''Türkiye gündeminin bence başka bir maddesi yok. Artık Türkiye, 22 Temmuz seçimlerinden yeni çıkmış gibi, siyasi belirsizliklerden kurtulmuş, büyüme ve zenginleşme için koyduğu hedeflere sağlam adımlarla gidecek ekonomik programı dizayn etmek zorunda. Kurlar ve cari açık bir sonuç. Bu sonucu değiştirmek için başlangıcı değiştirmek gerekiyor. Bunun için de aslında Türkiye artık yüksek faiz-düşük kur politikasından vazgeçip temelinde üretim olan bir politikaya yönelmeli. Yüksek faiz-düşük kur politikası tamamen ithalatı destekleyen bir politika.''

Satıcı, Hükümet ile sürekli görüşme halinde olduklarını, önerilerine ilişkin detay çalışmalar yaptıklarını ifade ederek, ''Hükümetin bu gündemi kaçırmayacağını ümit ediyoruz'' dedi.

-İSO BAŞKANI KÜÇÜK-

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Tanıl Küçük, kapatma davasının kısa sürede karara bağlanmasının, belirsizliğin ve soru işaretlerinin bir an önce sona erdirilmesi açısından olumlu bir gelişme olduğuna dikkat çekti.

Bu kararın içerdiği mesajın iyi okunması, yaşananlardan ders çıkarılması gerektiğini kaydeden Küçük, bu sürecin ardından önceliğin toplumsal uzlaşma, barış, huzur ve kalkınma olması gerektiğini belirterek, ''Yatırım ve üretim ortamının iyileştirilmesine, rekabet gücünün artırılmasına yönelik reform süreci hızla tamamlanmalıdır'' dedi.

-TEKSTİL SEKTÖRÜ ''STRATEJİ EYLEM PLANINI'' BEKLİYOR-

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Ahmet Nakkaş ise, tekstil ve hazır giyim sektörüne yönelik olarak, hükümet ile daha önce mutabakata varmış oldukları Strateji Eylem Planı kapsamındaki acil önlemlerin hayata geçirilmesi ihtiyacını vurguladı.

Bu çerçevede, yüksek maliyetler nedeniyle sektörün kullanamadığı finansal araçların geliştirilmesi ve ihtiyaç duyulan iyileştirmelerin yapılması gerektiğini ifade eden Nakkaş, ihracat ve ithalat rakamları arasında sektör lehine olan net katma değerin yüzde 10-15'lik bölümünün veya 23 milyar dolarlık ihracatın yüzde 10'unun sektörün iyileştirilmesi ve yatırımlar için kaynak olarak ayrılması gerektiğini belirtti.

SSK primlerinde ve enerji maliyetlerinde yüzde 50 indirim ve kurumlar vergisi muafiyeti taleplerini ortaya koyan Nakkaş'ın ifade ettiği diğer talepler arasında, rekabetçi niteliği olan büyük işletmelerdeki teknolojik değişim ve dönüşümün sağlanabilmesi için mali destek verilmesi, emek yoğun sektörünün az gelişmiş bölgelere taşınması özendirilmesi ve bunun için gerekli alt yapı çalışmalarının oluşturulması, bölgesel asgari ücret uygulamasına geçilmemesi veya asgari ücret uygulaması tamamen kaldırılması yer aldı.

-İHKİB: ''ULUSAL SANAYİ STRATEJİSİNİN AÇIKLANMASINI BEKLİYORUZ''-

İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi de, siyasi kargaşanın ve belirsizliğin sona ermesinden üreticiler olarak sevinç duyduklarını, ancak, tekstil ve hazırgiyim sektörü olarak, yaşadıkları problemlerin çözümü için net adımların atılmasını istediklerini belirtti.

Tanrıverdi, ''İhracatçının fiyat tutturmasında ve sürdürülebilir rekabet ortamının yaratılmasında en önemli açmaz olan düşük döviz kuru ve aşırı değerli YTL ile ilgili ekonomi yönetiminin acil önlem alması gerekiyor. Çünkü böylesine yüksek faiz ve düşük kurla Türkiye, geleceğini ipotek altına alıyor'' görüşünü aktardı.

Ulusal Sanayi Stratejisinin bir an önce açıklanmasını beklediklerini vurgulayan Tanrıverdi, sürekli olarak dile getirilen büyük şehirlerdeki işletmelerin Anadolu'ya taşınmaları konusunun, çok da kolay bir iş olmadığını ifade etti.

Tanrıverdi, ''Bu zorlukların aşılması için kamu yönetimi, fabrikasını, işletmesini Anadolu'ya taşıyacak olanlara sağlayacağı destekleri tam olarak ortaya koymalı'' dedi.

İhracatın finansmanında en önemli kurum olan Eximbank'ın da daha aktif olması ve sektöre acil destek sağlaması gerektiğini aktaran Tanrıverdi, özellikle ihracat yapan firmaların çok önemli bir kesimini oluşturan küçük işletmelerin ihtiyaç ve taleplerinin dikkate alınması ihtiyacına dikkat çekti.

-TÜRKONFED BAŞKANI BEYSEL: ''ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ KONUSU DA UNUTULMAMALI''-

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Yönetim Kurulu Başkanı Celal Beysel ise gündemin ekonomiye dönmesiyle birlikte anayasa değişikliği konusunun da unutulmaması gereğine işaret etti.

Beysel, ''Ekonomiye dönelim'' cümlesi çok doğru, ancak herkes Anayasanın değişmesinin gerekliliğini ifade ederken bunun bir kenara bırakılması, ileride yeni bir krizle karşı karşıya kalabileceğimizin habercisidir. Ekonomiye dönerken aynı zamanda çok ciddi ve uzun soluklu bir iş olan anayasanın değiştirilmesi konusunun da ele alınması gerekir'' diye konuştu.

Bunun yanında son 4 aydır ekonomiyi tamamen göz ardı eden bir tavır ile siyasete odaklanmış olmaktan, iş adamı olarak sıkıntı duyduklarını ifade eden Beysel, ikisi arasında bir dengenin oluşturulması gerektiğini söyledi.

Beysel, ekonomiye dönerken ele alınması gereken konulardan en önemlisinin cari açık olduğunu belirterek, ''Cari açığın finansmanını bugüne kadar çeşitli şekillerde yapmayı başardık. Özelleştirmelerle, ihracatla yaptık. Bundan sonra cari açığa daha ciddi bir gözlükle bakmalı ve cari açığı özelleştirmelerle değil de, katma değeri yüksek mamuller üretip bunları ihraç edebilmekle kapatmanın yolunu bulmalıyız'' diye konuştu.

Fason üretim yapmaktan, katma değeri yüksek üretim yapıp bunları satma aşamasına geçmenin kolay olmadığını, ancak son zamanlarda özellikle üretim geliştirme, inovasyon, tasarım ve Ar-Ge konusunda bir farkındalık yaratıldığını dile getirdi.

Beysel, ''Türkiye'nin çıkışı bundan sonra işçiliği ucuz üretimle rekabet etmekten, katma değeri yüksek mallar satmaya geçişte diye düşünüyorum'' dedi.

-GENÇ İŞADAMLARININ ÖNCELİĞİ TEK HANELİ ENFLASYON-

Türkiye Genç İşadamları Konfederasyonu (TÜGİK) Genel Başkanı Hazim Sesli de, Türk ekonomisinin yaklaşık bir yıldır süren belirsizlik ortamından çok yara aldığını, özellikle Anadolu'da kepenklerin teker teker kapanırken, bazı fabrikalara kilit vurulduğunu, gerek yerli, gerekse yabancı yatırımcıların tüm yatırım planlarını askıya aldığını söyledi.

Şimdi ise, artık bulutların aralanmaya başladığını, yeni süreçte hükümetin yönünü tamamen ekonomiye çevirmesi gerektiğinin altını çizen Sesli, şöyle devam etti:

''Biz bunu bekliyoruz. Bunu beklerken de tabi, önceliklerimiz var. Örneğin enflasyon... Biz tek haneli rakamlara yeniden dönmeyi istiyoruz. Bu enflasyonist ortamda iş yapabilmemiz gerçekten de çok zor. Merkez Bankası ve Hükümet politikalarıyla enflasyonda yeniden tek haneli rakamları görmeyi arzu ediyoruz. Cari açık, her geçen gün artıyor. Hükümetimiz cari açık konusunda ne gibi politikalar izleyecek? Bu da çok önemli. Özellikle ihracat ile ithalat arasındaki dengesizlik, piyasalara çok kötü yansıyor. Bu mesele ile ilgili de somut adımlar beklemekteyiz. Ayrıca maliyet artışları da had safhada. Yerli üreticiler ithal ürünler karşısında yok oluyor. Maliyet azaltıcı tedbirler neler olacak? Özellikle SSK primlerindeki indirim konusu ne zaman somutlaşacak?''

Türkiye'deki en büyük sorunun işsizlik olduğunu dile getiren Sesli, işsizliğin önüne geçmek için alınacak tedbirlerin bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Sesli, ''Uzun zamandır ilgisiz bıraktığımız AB konusu da yeniden rayına oturtulmalı ve emin adımlarla yasal düzenlemeler yapılmalı. Bizlerin beklediği başta ekonomi olmak üzere, tüm alanlarda istikrar'' dedi.

-OTOMOTİV SEKTÖRÜ İSTİKRAR İSTİYOR-

Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) Genel Koordinatörü Işık Dikmen ise ekonomide istikrarın önemine dikkat çekerek, faizlerin yükselmemesi gerektiğinin altını çizdi.

İç pazarda istikrarın sağlanabilmesi için vergi politikalarının da gözden geçirilmesi gerektiğini ifade eden Dikmen, ''Türkiye'de otomotiv sektörü her şeye rağmen inatla yürüyor'' şeklinde konuştu.

ASO BAŞKANI ÖZDEBİR: ''EKONOMİDE YAPILACAK ÇOK İŞ VAR. HER GÜN DEĞİŞEN DÜNYA KOŞULLARI VE REKABETİN DEĞİŞEN YÜZÜ BİZLERİ HER AN TETİKTE OLMAYA ZORLUYOR''

Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, ''Ekonomide yapılacak çok iş var. Her gün değişen dünya koşulları ve rekabetin değişen yüzü bizleri her an tetikte olmaya zorluyor'' derken, Ankara Ticaret borsası (ATB) Başkanı Faik Yavuz, ''2. nesil reformların mutlaka yapılması gerekiyor'' diye konuştu. Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken de, lobilerin değil, gerçek halkın sesine kulak verilmesi gerektiğini kaydetti.

A.A muhabirine ekonomiyle ilgili değerlendirmede bulunan ASO Başkanı Nurettin Özdebir, küresel ekonomide yaşanan finansal krizin dünya ekonomisindeki trendleri değiştirdiğini, enerji, gıda ve ham madde fiyatlarındaki artışın enflasyonu dünya ölçeğinde beslerken, dünya ekonomisinin büyüme hızındaki yavaşlamanın ise işsizliğin yükselmesine yol açtığını kaydetti.

Dünyanın, ucuz enerji ve ucuz gıda dönemini geride bıraktığını belirten Özdebir, ''Hem enflasyon hem de işsizliğin artış eğilimine girdiği bu ortamda ekonomi yönetimince dünyada değişen koşullara uygun politikalar geliştirilmeli ve Hazine ile Merkez Bankası arasında eksikliği hissedilen koordinasyon güçlendirilmelidir. Amerikan Hazinesi ile Merkez Bankası arasındaki işbirliği bize örnek olmalıdır. Bizimkiler ise mektuplaşmakla yetiniyorlar'' diye konuştu.

-''HİÇ BİR VERİMLİLİK ARTIŞI YTL'DEKİ DEĞERLENMEYİ TELAFİ EDEMEZ''-

YTL'deki aşırı değerlenmenin ülke içindeki kaynak dağılımını giderek artan bir biçimde olumsuz etkilediğine vurgu yapan Özdebir, kısa sürede hiç bir verimlilik artışının YTL'deki değerlenmenin neden olduğu rekabet gücü kaybını telafi edemeyeceğini söyledi. Yan sanayinin ise her gün işlerini yabancı rakiplerine kaptırdığını bunun sonucunda Türkiye'de yapılabilen işlerin artık yapılamaz hale geldiğini belirten Özdebir, şunları kaydetti:

''Bu gidişe bir dur demezsek sanayimiz 1970'lerin montaj sanayine geri dönecek ve biz küresel üretim zincirlerine düşük katma değerle katılıyor olacağız. Dünyada artan enflasyon, uygulanmakta olan yüksek faiz politikasının zaten dar olan etki alanını daha da daraltmıştır. Cari işlemler açığının da hızla artmasına yol açan bu yanlış para politikasından vazgeçilmesi gereklidir.

Yanlış beyana dayalı kalitesiz ithal mallar ülkemizi işgal etmektedir. Ülkemiz yalan beyana dayanan ithal mallar cenneti olmuştur. Bu tür ithalatın engellenmesi için Piyasa Gözetim ve Denetiminin yanı sıra gümrük denetimlerinin de daha etkin bir biçimde kullanılması gerekmektedir.

Gıda ve endüstriyel tarım ürünlerinin fiyatlarındaki artış, hız kesse de önümüzdeki yıllarda da devam edecektir. Bu durumu bir fırsata dönüştürerek tarımsal politikalarımızın gözden geçirilmesi gerekmektedir.''

Ham madde ve metal fiyatlarının yükselmesi sonucunda madencilik sektörünün önemli bir gelişme fırsatı yakaladığını belirten Özdebir, ancak, madencilik sektörünün gelişimini engelleyen bazı hususların giderilmesi gerektiğini kaydetti.

SSK işveren payında yapılan 5 puanlık indirim ve zorunlu istihdam uygulamasındaki değişikliklere rağmen istihdam üzerindeki yüklerin hala çok yüksek olduğuna ifade eden Özdebir, istihdam üzerindeki vergi ve SSK prim yüklerini tedrici bir biçimde indirecek bir plan hazırlanıp uygulamaya konması gerektiğini anlattı. Özdebir, ''Ekonomide yapılacak çok iş var. Her gün değişen dünya koşulları ve rekabetin değişen yüzü bizleri her an tetikte olmaya zorluyor. Değişen koşullara anında ve yerinde cevap verebilmemiz için öncelikle ekonomiyi gündemin başına getirmek, üretimin ve yatırımın önünü açacak mikro ve makro reformları süratle hayata geçirmek gerekiyor'' dedi.

-ATB BAŞKANI YAVUZ: ''FİNANSAL ÇALKANTININ YANSIMALARI İYİ TESPİT EDİLMELİ''-

Ankara Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Faik Yavuz da ekonominin yeniden gündemin öncelikli maddesi haline getirilmesini isterken, dünyada yaşanan finansal çalkantının Türkiye'ye yansımalarının iyi tespit edilmesi gerektiğini söyledi.

Türkiye'nin 2. nesil reformları muhakkak yapması gerektiğine dikkat çeken Yavuz, bu reformlara ilişkin ise şunları kaydetti:

''Bunların ne olduğuna gelince, Sosyal Güvenlik Sistemindeki açıkların kapatılması, yeni çıkacak teşvik yasasının çok iyi değerlendirilerek teşviklerin ondan sonra belirlenmesi lazım. Teşvik yasasının hedefine uygun, üretimi artırıcı ve uluslararası rekabeti tetikleyici önlemleri alacak şekilde çıkarılması lazım. Bir de artık önümüzdeki dönemde ekonominin çok iyi planlanması lazım. Yani hangi dönemde neyi yapacağız bunu çok iyi planlayıp ortaya koymamız gerekiyor.''

Dünyada yaşanan küresel ısınmanın tarım üzerindeki olumsuz etkilerine de dikkat çeken Yavuz, şunları kaydetti:

''Küresel ısınma gıda ürünlerinde fiyat artışlarına neden oluyor. Gıda üreticileri büyük sıkıntı içinde. İflaslar çoktan başladı. İcralar arttı. Bu noktada tarımın sorunları üzerinde ağırlıkla durulmalı ve çözümler üretilmeli. Dünya Bankası Başkanı diyor ki (siz petrol fiyatlarını düşürün. Biz de gıda fiyatlarını düşürelim). Yani gıda bugün petrole karşı koz olarak kullanılıyor. Bizim 4 mevsimi yaşadığımız bir ülkemiz var. Dolayısıyla tarımla ilgili her türlü üretimi yapabilecek durumdayız. Küresel ısınma nedeniyle artık sulu tarımı ağırlıklı olarak geçilmeli. Sulu tarımda da suyu en verimli damlalama ve yağmurlama sistemiyle kullanmalıyız. Artık tarımda da planlı bir sisteme geçilmeli. Nerede, ne zaman, ne ekilecek bunun planlamasını yapılarak uygulanmaya başlanması gerekiyor. Yine Tarım Bakanlığının ortaya koyduğu bizim de 15 senedir söylediğimiz havza projelerinin devreye girmesi gerekiyor.''

-TESK BAŞKANI PALANDÖKEN: ''HALKIN SESİNE KULAK VERİN''-

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, esnaf kesiminin aileleriyle birlikte düşünüldüğünde ülke nüfusunun 3'te 1'ini oluşturduğunu bildirerek, hükümete ''Lobilerin değil, gerçek halkın sesine kulak verin'' diye seslendi.

Öncelikle halkın refah düzeyinin, satın alma gücünün artırılmasına yönelik tedbirlerin hayata geçirilmesini istediklerini belirten Palandöken, esnafın makro ekonomiden mikro ekonomiye geçilmesini beklediğini kaydetti. Palandöken, 150 milyar dolarlık bir pazarı ilgilendiren Perakende Yasası'nın bir an önce çıkarılarak haksız rekabetin önüne geçilmesini istediklerini bildirdi.

Ekonomik istikrarsızlık sürecinde en büyük zararı esnaf kesiminin gördüğünü vurgulayan Palandöken, bu zararının kısmen de olsa telafisi, AB müktesebatına uyum ve tezgahların modernleştirilmesi, yenilenmesi için esnaf kesimine en az 2 yılı geri ödemesiz, 5 yıl vadeli ve düşük faizli kredi desteği sağlanmasını beklediklerini söyledi.

''Suni gündemlerden uzaklaşılması ve reformlara ağırlık verilmesi lazım'' diyen Palandöken, doğal gaz, elektrik, su gibi girdilerin fiyatlarına yapılan zamları da eleştirdi.

Bu girdilere yapılan zamların bir taraftan maliyetleri artırdığını, diğer taraftan da halkın alım gücünü düşürdüğünü ifade eden Palandöken, şunları kaydetti:

''Doğal gaz, elektrik, su gibi girdilerin yüksek oranda zamlanması maliyetleri artıyor, halkın alım gücünü düşürüyor. Acilen buna yönelik tedbirler bekliyoruz.

En çok ihmal edilen kesim esnaf kesimi. Esnaf aileleriyle birlikte ülke nüfusunun 3'te 1'ini oluşturuyor. Ekonomiye, istihdama katkı sağlayan riski olmayan bir kesim. Esnaf ülkenin barometresi. Dünya küçük işletmelerle kalkınıyor bizde de küçük işletmelerin büyümesi engelleniyor. Lobilere değil, gerçek halkın sesine kulak verin.''

-TESKOMB GENEL BAŞKANI HÜNÜ: ''KAPSAMLI SİCİL AFFI BEKLİYORUZ''-

Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birlikleri Merkez Birliği (TESKOMB) Genel Başkanı Salahaddin Hünü de Anayasa Mahkemesinin AK Parti hakkındaki kararının ülkedeki belirsizliği ortadan kaldırdığını belirterek, önümüzdeki süreçte hükümetten yeni ve kapsamlı bir sicil affı beklediklerini söyledi.

Esnaf ve sanatkar kesiminin ödenmeyen çekler ve kredi kartlarından dolayı yasak kapsamına girdiğini, kredi kullanamaz hale geldiğini anlatan Hünü, ''Geniş kapsamlı bir sicil affının bir an önce çıkarılmasını bekliyoruz'' dedi.

Hünü, esnafın kredi faiz oranlarının tek haneli rakamlara inmesi gerektiğini, kayıt dışının önlenmesi ve vergilerin sadeleştirilmesine ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.

Ülkedeki işsiz sayısının resmi verilere göre, 2,2 milyon olduğuna ve kayıt dışı çalışan sayısının 10 milyonu bulduğunun ifade edildiğine dikkat çeken Hünü, bu konuda gerekli tedbirlerin alınmasını istedi.

Perakende Yasasına da değinen TESKOMB Başkanı, yasanın bir an önce çıkarılarak bir çok iş kolundaki esnaf ile bakkal esnafının mağduriyetinin giderilmesi gerektiğini ifade etti.

Hünü, AB'ye giriş sürecinde sayıları 4 milyonu bulan esnaf kesiminin, AB'deki 16 milyonu aşan küçük ve orta boy işletmeyle rekabet edebilmesi için desteklenmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.

-ESDER GENEL BAŞKANI ÇELİKUS: ''BİR AN ÖNCE HİPERMARKET YASA TASARISI ÇIKMALI''-

Esnaf ve Sanatkarlar Derneği (ESDER) Genel Başkanı Mahmut Çelikus, esnafın sorunlarının başında hiper ve grosmarketlerin yol açtığı haksız rekabetin geldiğini belirterek, bir an önce Hipermarket Yasa Tasarısı'nın çıkmasını istediklerini söyledi.

Yüksek vergi oranları ve vergi sayısının çokluğunun da esnafı mağdur ettiğini vurgulayan Çelikus, ''Vergiler hem sayısal olarak çok hem de oranları yüksek. Güç koşullarda ayakta kalan esnafımızın az kazancı da vergilere gidince kendisine bir şey kalmıyor. Vergiler acilen sadeleştirilip, oranlar düşürülmelidir'' dedi.

AK Parti hakkında kapatma davası açıldığından itibaren kredi faizlerinin de yükseldiğine işaret eden Çelikus, ülkede ''normalleşme sinyalleri''nin gözüktüğünü, faizlerin de buna paralel düşmesi gerektiğini, ayrıca esnaf kesimi olarak Küçük ve Orta Ölçekli Sanayiyi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığının (KOSGEB) faizsiz kredilerinden yararlanmak istediklerini bildirdi.

Kalifiye eleman sıkıntısı yaşadıklarını da anlatan Çelikus, esnaf kesiminin beklentilerini şöyle sıraladı:

''Meslek liselerinin önü açılmalıdır. Sanayimizin ehil ellerde büyümesini istiyorsak, 8 yıllık eğitim yerine 5 3 modeli uygulanmalıdır.

Esnaf ve sanatkarlarımız ödediği vergilere bir de Bağ-Kur ve SSK primlerinin yüksekliği eklenince rekabet şansı iyice zayıflıyor. Ekonomiye yoğunlaşacak Türkiye'de özel müteşebbislerin güçlü olması için primlerin acilen aşağıya çekilmesi gerekmektedir.

Son yıllarda Uzakdoğu'dan gelen ürünler yerli üreticilerimizi zor durumda bırakıyor. Kalitesiz olan bu ürünlerin ülkemize girişlerine izin verilmemeli veya vergiye tabi tutulmalıdır.''

EBSO YÖNETİM KURULU BAŞKANI TAŞKIN: ''ŞU ANDA GERÇEK GÜNDEM OLAN EKONOMİYE ODAKLANILMASINI BEKLİYORUZ''

Egeli iş adamları da önümüzdeki dönemde ekonomiye daha fazla odaklanılması gerektiği uyarısı yaptılar.

Konuya ilişkin AA muhabirine açıklama yapan Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Başkanı Tamer Taşkın, yüksek mahkemenin kararıyla Türkiye'de bir pozitif hava estiğini, şu anda gerçek gündem olan ekonomiye odaklanılmasını beklediklerini vurgulayarak, şunları söyledi:

''Son 6 aydır eski günlerin gerilimine, ileriye dönük ne olacağının tereddütüne düşmüştü. Büyük bir ekonomiyiz. Herkes bunu takip ediyordu. Ekonomik ve siyasi istikrar sağlanmadığı müddetçe Türkiye'nin zenginleşmesi, ileri gitmesinin engellendiğinin görüyoruz. O bakımdan ekonomik ve siyasi istikrar ve bunun kesintisiz devamı, bizler için çok önemli. Türkiye'nin bu konuyu demokratik kurallar içinde çözmesi gerek bizim, gerek dünya için çok önemliydi. O bakımdan da demokratik kurallar içinde çözülünce mutlu olduk. Bir anda gerilim ortadan kalktı. İnşallah bu gerilimi devam ettirmezler. Burada hükümete görev düştüğü gibi muhalefete de görev düşüyor.''

Ülkeyi yönetme sorumluluğu taşıyanlardan 70 milyonu kucaklayıp huzura, güvene, üretime, yatırıma odaklanıp, mutlu, zengin, güvenli bir Türkiye yaratılması için gayret sarf etmelerini beklediklerini dile getiren Taşkın, ''Açıklanan kararla dünyaya verilen mesaj olumlu oldu. Zaten dünyadaki yorumlar da olumlu. 2002-2007 arasında 'Ne oluyor, Türkiye ne kadar güzel gidiyor, ne kadar başarılı' diyenler, 2007 ve 2008'de 'Türkiye'ye ne oluyor?' diyorlardı. Şimdi en azından bunun gerilimi ortadan kalktı'' diye konuştu.

Taşkın, 2008 yılının ilk 6 ayının kaybedildiğini, yılın ikinci yarısının daha iyi geçmesini beklediklerini kaydederek, ''Şu anda gerçek gündem olan ekonomiye odaklanılmasını bekliyoruz. Hükümet de bunun için gerekli tedbirleri zannediyorum uygulamaya geçirecek. Türk ve yabancı yatırımcılara tekrar ülkede güvenli ve istikrarlı bir yatırım ortamı bulunduğunun vurgulanması gerekiyor'' dedi.

Siyasi partilerin demokrasilerin vazgeçilmez unsuru olduğunu, kolaylıkla kapatılmaması gerektiğini ifade eden Taşkın, ''Kapatılmaları demokrasimize zarar veriyor. O bakımdan bu karar iyi bir örnek oldu'' diye konuştu.

Tamer Taşkın, uluslararası kriz ortamının devam ettiği uyarısı yaparak, şunları söyledi:

''Ülkemizi bir an evvel dünyaya güvenli, gelinebilir, yatırım yapılabilir ülke imajıyla sunarsak bu kriz döneminde büyük bir fırsat kazandırmış oluruz. Bu adımları hükümetin atması lazım. Artık biz iş dünyası olarak günlük polemikler, laf yetiştirmeler dinlemek istemiyoruz. Aksiyonel neticeler istiyoruz. Hayırlı olsun. Biz sanayi kesimi olarak Türkiye'nin bir demokrasi imtihanından daha geçtiğini gördük. İnşallah bugünleri bir daha aramayız.''

-EGSO BAŞKANI ÖRÜN: ''KARAR, KISA SÜRELİ RAHATLAMA YARATACAK''-

Ege Giyim Sanayicileri Derneği (EGSD) Yönetim Kurulu Başkanı Nedim Örün ise kararın iş dünyasını kısa vadede olumlu etkileyeceğini belirterek, ''Ancak orta vadede ülkenin önemli ekonomik zorlukları var. Cari açığı kast ediyorum. Mutlaka köklü ekonomik reformların, reel sektörü canlandıracak, üretimi artıracak, ithalatı azaltıcı, ihracatı artırıcı, istihdamı ve üretimi teşvik edici tedbirlerin alınıp uygulamaya konması lazım'' dedi.

Kararın çok kısa süreli bir rahatlama yaratacağını, daha çok finansal piyasalara etkisi olacağını, ama reel sektörün çok önemli sorunları bulunduğuna işaret eden Örün, ''Kararın ardından bu sorunların çözümü daha mümkün görünse de, kararla doğrudan ilgisi yok. Çünkü AK Parti'ye kapatma davası açılmadan önce de ekonomi gündeminde bu sorunlar vardı'' diye konuştu.

-EİB BAŞKANI TÜRKMENOĞLU: ''EKONOMİ HASSASLAŞTIRILMAMALI''-

Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Başkanlar Kurulu Başkanı Mustafa Türkmenoğlu ise hükümetten ihracatın artırılması ve dünyayla rekabet edilebilmesi için gerekli adımların atılmasını beklediklerini dile getiren Türkmenoğlu, ''Sayın Bakan Nazım Ekren'in rekabetçi koşullarla ihracat gerçekleştirilmesi konusunda gerekenlerin yapılacağına ilişkin beyanı vardı, biz de bunların yapılacağına inanıyoruz'' dedi.

Türkmenoğlu, böyle dönemlerin ekonomik yansımalarının çok daha önceden ''satın alındığını'' ya da ''satıldığını'' kaydederek, ''Bu gibi çalkantıların hepsi, sonuçlardan önce bir çalkantı yaratıyor. Biz her zaman içsel ve dışsal etkilere karşı duyarlı olmamız gerektiğini, ekonomimizin çok fazla hassaslaştırılmaması gerektiğini, ekonominin bu gibi olaylara, dalgalanmalara dayanıklılığının sağlanması gerektiğini söylüyoruz'' şeklinde konuştu.

-İZTB BAŞKANI ESEN: ''HÜKÜMET EKONOMİ ÜZERİNE YOĞUNLAŞMALI, SIKINTILAR AŞILMALI''-

İzmir Ticaret Borsası (İZTB) Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Esen, son dönemde ekonominin geri planda kaldığını, artık ekonominin önünün açılması gerektiğini kaydederek, ''Bu karardan sonra ekonomide bir rahatlama oldu. Önemli olan Türkiye'nin ekonomisi. Bu sıkıntılı dönemi aşmak zorundaydık. Demokratik bir ülkede parti kapatılmasına karşıyım. Türkiye 2007 ve 2008 yılında daha ziyade siyasi olaylara endekslenmiş, ekonomi siyasetin gerisinde kalmıştı. Artık ekonominin öne geçmesi lazım. Bu sıkıntıların aşılması lazım. Hükümetin ekonomi üzerine yoğunlaşması ve sıkıntıların aşılması gerektiğine inanıyorum'' değerlendirmesini yaptı.

-İZMİR EMLAK KOMİSYONCULARI ODASI BAŞKANI GÜLEROĞLU: ''KONUT PİYASASI HAREKETLENECEK''-

İzmir Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Mesut Güleroğlu ise kararı siyasi değil ekonomik açıdan değerlendirdiklerini belirterek, kararın piyasalarda olumlu etki yaratacağını, durgun olan ekonominin hareketli bir döneme gireceğini söyledi.

Mahkeme kararını ''olumlu'' bulduklarını ifade eden Güleroğlu, ''Konut piyasalarında ciddi bir sıkıntı yaşanıyordu, yaklaşık 1 buçuk 2 senelik bir durgunluk vardı. Son gelişmelerin sıkıntısıyla da iyice durma noktasına gelmişti. Büyük bir ihtimalle gayrimenkul piyasasında bu senenin sonuna doğru, 2009 yılı başlarına doğru hareketleneceğini düşünüyoruz, bunu gözlüyoruz'' diye konuştu.

ADASO BAŞKANI ÖZGÜMÜŞ: ''EKONOMİNİN SORUNU BUGÜNE KADAR DOĞRU TESPİT EDİLEMEDİ''

Adanalı, Gaziantepli, Antalyalı, Mersinli, Kayserili, Kahramanmaraşlı, Adıyamanlı, Kilisli dernek, oda başkanları da Türkiye'nin gündeminin yeniden ekonomi olması konusunda hem fikirler.

Türkiye'nin siyasi olaylara endekslendiğini, ekonominin siyasetin gerisinde kaldığını, artık ekonominin öne geçmesi gerektiğini vurgulayan işadamları, sorunların çözümü için önerilerde de bulundular.

-ADANA-

Adana Sanayi Odası (ADASO) Başkanı Ümit Özgümüş, ekonomik sıkıntıların nedeninin bugüne kadar doğru tespit edilemediğini belirterek, hükümetin doğru bir tespit yaparak bu yapıyı tersine çevirmesi için, ekonomiden sorumlu bakanlar, bürokratlar ve TOBB'un bir araya gelmesi gerektiğini bildirdi.

Özgümüş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son zamanlarda yaşanan ekonomik sıkıntıların genel olarak siyasi belirsizlik ortamıyla alakalı olmadığını belirtti.

Ülkenin yıllardır uygulanan yanlış ekonomik politikalar ve sorunun doğru tespit edilememesi nedeniyle sıkıntı yaşadığını savunan Özgümüş, şöyle konuştu:

''Kapatma davası olmasa da bu sıkıntı yaşanacaktı. Bugünden sonra yapılması gereken ekonomiye odaklanmak ve ekonomideki sorunu, sıkıntıyı doğru tespit etmek. Türkiye ekonomisinin, sanayisinin bir numaralı sorunu küresel rekabet gücündeki zayıflık. Bunun nedeni de yükselen maliyetler ve düşen kurlar. Bu kısır döngünün kırılması gerekir. Türkiye şu anda ithalatla büyüyor. Kalemler içinde yapılan ithalattan alınan vergilerin fazlalığı net bir şekilde görülebiliyor. 

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, ihracattan sorumlu devlet bakanlığı, hazineden sorumlu devlet bakanlığıyla hem ilgili bürokratlar hem de Türkiye iş çevresinin en büyük temsilcisi konumundaki TOBB bir araya gelerek bu yapıyı tersine çevirmeli. Yani Türkiye'nin kaynaklarının üzerine katma değer ekleyerek, ihracata dönük bir yeni modeli, yeni sanayileşme ve yeni büyüme stratejisine geçmeli. Aksi takdirde bu sıkıntıları yaşamaya devam ederiz.''

-''EN BÜYÜK SORUN CARİ AÇIK''-

Adana Ticaret Odası Başkanı Şaban Baş da, Türkiye'nin en büyük sorununun cari açık olduğunu belirterek, hükümetin bir an önce sanayici, üretici ve ihracatçıyla masaya oturup sorunları tartışması gerektiğini söyledi.

Çoğu sanayicinin ithalatçı konumuna geldiğini ifade eden Baş, ''Döviz kurları, faizler yeniden gözden geçirilmeli. Cari açığın kapatılması için sanayicinin mutlaka ihracat yapması gerekiyor'' dedi.

Türkiye'nin AK Parti hakkında açılan kapatma davasıyla çok zaman kaybettiğini belirten Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Başkan Yardımcısı Süleyman Onatça ise kalkınmayı gerçekleştirecek adımların bir an önce atılması gerektiğini söyledi.

Anayasa Mahkemesinin verdiği karardan herkesin çıkarması gereken dersler olduğunu ifade eden Onatça, ''Siyasi partiler, ülkenin biz ve onlar diye ikiye bölünmesi pahasına yandaşlarının duygularını sömüren popülist anlayışları bırakarak, demokratik geleneklerin yerleşmesi konusunda mücadele etmeli'' dedi.

Yüksek faiz, düşük kur politikasının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini belirten Onatça, şunları kaydetti:

''Kalkınmamızı gerçekleştirmek için hızla yola devam etmemiz lazım. İhracat yapan sanayici perişan, ülkemiz ithalat cenneti haline geldi. Üretim yok, işsizlik artıyor. Hükümet kaybedilen zamanı, kısa sürede kapatmalı. Bu arada AB'yi de ihmal etti. AB'ye girme çabaları da kaldığı yerden devam etmeli.''

Türkiye Genç İşadamları Konfederasyonu Başkanvekili (TÜGİK) Ayhan Şenbayrak da, Anayasa Mahkemesinin verdiği kararla uzun süren belirsizliğin ortadan kalktığını belirterek, ''Artık hükümet ekonomiye dönmeli'' dedi.

Türkiye'nin önündeki en büyük sıkıntının cari açık olduğuna vurgu yapan Şenbayrak, şöyle konuştu:

''Cari açığın en aza indirilmesi için çalışma yapılmalı. Bunun yanı sıra teşvik sisteminin de, sektörel, bölgesel ya da proje bazlı halde olması gerekiyor. Sosyal güvenlik reformunun üzerine ciddi şekilde gidilmeli. İnşallah hükümet Anayasa Mahkemesinin kararını iyi değerlendirir.''

-GAZİANTEP-

Gaziantep Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aslan, Anayasa Mahkemesinin AK Parti hakkındaki kararı sonrasında Türkiye'nin gündeminin ekonomi olması gerektiğini söyledi.

Aslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, karar sonrasındaki en önemli gelişmenin belirsizliğin ortadan kalkması olduğunu ve bunun olumlu sonuçlar vereceğini belirtti.

Alınan karar sonrasında süratle ekonomiye yönelmek, piyasalardaki sorunlara çözüm bulmak, ekonomideki dar boğazların aşılması noktasında girişimlerde bulunmak gerektiğini dile getiren Aslan, ''Türkiye'nin gündemi ekonomi olmalı'' dedi.

Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Nejat Koçer ise Türkiye'nin şimdiden sonra bir an önce ekonomiyi ve üretimi gündeminin birinci sırasına alması gerektiğini vurguladı.

Düşük kur ve yüksek faizin piyasalara verdiği zararın telafi edilmesi gerektiğini dile getiren Koçer, huzur ve istikrarın Türkiye için çok önemli olduğunu belirtti.

Koçer, Anayasa Mahkemesinin kararıyla gergin süreç ve bekleyişin sona erdiğini karar sonrasında hem demokrasinin hem de ekonominin kazandığını vurguladı.

Gaziantep Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (GESOB) Başkanı Ömer Küsbeoğlu, Anayasa Mahkemesinin, AK Parti ile ilgili olarak verdiği kararın ekonomik açıdan olumlu olduğunu söyledi.

Anayasa Mahkemesinin kararının ekonomideki belirsizliğin aşılmasına önemli ölçüde katkı sağladığını belirten Küsbeoğlu, şöyle konuştu:

''Küçük esnaf ve sanatkarımızın büyük sorunları var. Biz bu sorunlara çözüm bulunmasını, esnaf ve sanatkarın rahatlatılmasını istiyoruz. Şu anda olumlu bir beklenti var. 2008 yılının ikinci yarısının ilk yarıya oranla daha iyi olacağını umuyorum.

Artık bundan sonra Türkiye'nin ekonomik alandaki sorunlarına köklü çözümler bulmak için çalışmalar yapılması gerekir. Küçük esnaf ve sanatkar kaos, belirsizlik ortamı, umutsuzluk istemiyor, önünü görmek, yatırım yapmak ve sorunlarına köklü çözümler bulunmasını istiyor.''

Gaziantep Genç İşadamları Derneği (GAGİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Erturhan ise ekonomide güven ortamının yeniden tesis edilmesi gerektiğini ifade etti.

Siyasi istikrarsızlık, belirsizlik ve karmaşa ortamının ekonomiyi istikrarsızlığa ve belirsizliğe sürüklediğini dile getiren Erturhan, ''Hızlı kalkınma gereği ve zorunluluğu olan ülkemizde zaman ve fırsat kaybetmeden ekonomide güven ortamı yeniden tesis edilmeli'' dedi.

Erturhan, küresel ekonomiden kaynaklanan sorunları en aza indirebilmek, piyasaların üretim sektörünün ve Türkiye ekonomisinin genel olarak önünün açılabilmesi için ekonomik belirsizlik ortamının süratle aşılması gerektiğini vurguladı.

Tüm Sanayici ve İşadamları (TÜMSİAD) Gaziantep Şube Başkanı Murat Karsız da, Anayasa Mahkemesinin aldığı kararın hem iç piyasaların canlanması hem de uluslararası ticaret hedeflerinin gerçekleşmesinde açısından önemli olduğunu dile getirdi.

Karsız, bundan sonra asıl konuşulması gerekenin ekonomi ve ülkenin kalkınması olması gerektiğine dikkati çekti.

Doğu, Güneydoğu Sanayici ve İş Adamları Dernekleri Federasyonu (DOGÜNSİFED) Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu, Anayasa Mahkemesinin AK Parti'ye açılan kapatma davasına ilişkin verdiği kararın, Türkiye'nin daha güçlü, daha istikrarlı bir ülke haline gelmesine yönelik bir fırsat olarak kabul edilmesi gerektiğini bildirdi.

Gaziantep Paylaşımcı Genç İşadamları Derneği (GAPGİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Mutafoğlu, karar sonrasında aylardır belirsizliğini koruyan ekonomi dünyasının şimdi önünü daha rahat görebildiğini ifade etti.

Tedirgin olan iş ve sanayi dünyasının rahatladığını kaydeden Mutafoğlu, Türkiye'nin bundan sonra daha güçlü ve istikrarlı bir şekilde yoluna devam edeceğini, ülkenin zaman geçirmeden tekrar ekonomiye odaklanması gerektiğini ifade etti.

-ANTALYA-

Antalya Ticaret Borsası Başkanı İlhami Kaplan, Anayasa Mahkemesi tarafından AK Parti hakkında verilen kararla Türkiye'nin çok önemli bir siyasi krizi çok az zararla atlattığını belirterek, ''Siyasiler artık ekonomik gerçeği görsün'' dedi.

Kaplan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son dönemde Türkiye'nin yaşadığı siyasi krizler nedeniyle Türk ekonomisinin çok önemli kayıplara uğradığını belirterek, dünyada yaşanan global krizden etkilenmemek için siyasetçilerin ekonomiye yönelmeleri gerektiğini söyledi.

İlhami Kaplan, şunları kaydetti:

''Ülke ekonomisinin açmazdan kurtulması için öncelikle siyasetçi siyasetle, rektör rektörlükle, asker askerlikle, yargı ise yargıyla uğraşacak. Ekonomistler de bütün bunları dinleyip izleyerek ekonomiyi yönetecek. Dünyada global kriz var. Türkiye bu krizden etkilenmemek için acil önlemler almalı. Bizi batağa götürecek insanları memnun edecek seçim yatırımlarından vazgeçilmeli. Tarım sektörü kriz içinde ve batma noktasında. Gübre, akaryakıt fiyatları sürekli zamlanıyor. AK Partinin kapatılması davası ve Anayasa Mahkemesinin verdiği karar ile Türkiye çok önemli siyasi açmazı çok az zararla atlattı. Siyasiler artık ekonomik gerçeği görsün.''

Antalya Esnaf ve Sanatkar Odaları Birliği Başkanı Orhan Tolunay da, bir an önce üretim ekonomisine dönülmesi gerektiğini söyledi. Piyasaların nakit darlığının ortadan kaldırılması, yabancı sermayenin üretime dönük teşviklerinin artırılmasını isteyen Tolunay, şunları kaydetti:

''Mevcut piyasalar kilitlenmeye doğru gidiyor. Bunun önü bir an önce alınmalı. Esnaf ve sanatkara destekleme ve dönüşüm kredisi verilmeli. Toplumun büyük kesimini oluşturan işçi, memur ve çiftçinin gelir durumu artırılmalı.''

-MERSİN-

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Şeraffettin Aşut ise, Türkiye'nin zaman kaybetmeden ticarete ve ihracata yeniden yönelmesi gerektiğini bildirdi.

Aşut, Anayasa Mahkemesi'nin AK Parti'nin ''kapatılmaması'' yönündeki kararının, ekonomide gözle görülür bir canlılık getirdiğini, bunun devamını beklediklerini söyledi.

Türkiye'nin ekonomik yönden daha iyi olabilmesi için hızlı bir şekilde ekonomik reformların yapılması gerektiğini ifade eden Aşut, şunları kaydetti:

''Boşa geçen bir yılı gerekli önlemler alınarak, yeniden atılımla telafi etmemiz gerekiyor. Türkiye'nin bundan sonra zaman kaybetmeden ticaret ve ihracata yeniden yönelmesi gerekiyor. Gereksiz konularla gündemi meşgul etmeyelim ve ticarete yönelelim. Zaten ekonominin canlanması için reel sektör olarak biz gerekeni yapıyoruz, hükümetin de gerekli desteği vermesini arzu ediyoruz.''

-KAYSERİ-

Kayseri Ticaret Odası Başkanı Hasan Ali Kilci, suni gündemlerin ülke ekonomisine büyük zararları olduğunu ifade etti.

Kilci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hükümetten artık suni gündemleri bırakmasını ve ekonomiye yönlenmesini istediklerini belirterek, şunları söyledi:

''Hükümet artık suni gündemleri bırakıp, ağırlığını ekonomik alana vermeli. Ülkemiz 6 aydan beri suni gündemlerle vakit kaybetti. Hükümet bölgesel teşviklerle ilgili yeni çalışmalar yapmalı. Bu konuda daha önce verilen sözler yerine getirilmeli. İstihdamı iyileştirici tedbirler alınmalı. Merkez Bankası işi iyi götürüyor. Bu konudaki baskılar kaldırılmalı, faiz düşürülmeli. Dolaylı vergi oranları yüzde 70'e ulaştı. Bu oran düşürülmeli. Elektrik ve doğalgaz zamları ekonomiyi ve yatırımcıyı çok kötü etkiledi. Bu alanlarda yeni zamların gündeme gelmesi ekonomimizi çok kötü etkiler. Faizler düşürülmeli, elektrik ve doğalgaz zamlarına artık son verilmelidir.''

Kilci, Çin mallarının denetlenmesini de isteyerek, ''Ülkemiz adeta kaçak Çin pazarı haline geldi. Gerek resmi yoldan Çin'den ithal edilen ürünler, gerekse Çin'den kaçak getirilen ürünler denetlensin, kısıtlama getirilsin'' dedi.

Hasan Ali Kilci, küresel ısınmaya bağlı olarak bakliyat fiyatlarının çok arttığını da belirterek hükümetin bu konuda tedbir almasını da istedi.

Kayseri Sanayi Odası Başkanı Mustafa Boydak, Türkiye'nin önünde en önemli engellerden biri olarak gördükleri siyasi belirsizliğin ortadan kalkığını söyledi.

Hükümetin bundan sonra ekonomi odaklı reformlara ağırlık vermesini istediklerini ifade eden Boydak, şunları kaydetti:

''Reel sektörde büyüme yavaşladı. Yeni reformlar hayata geçirilmeli. Sıkı maliye politikası ve şeffaf bütçe denetimi sürmeli. Dolaylı vergiler, özel sektörün büyümesini engellemekte. Bu vergiler azaltılmalı. Doğal gaza yapılan zamlar da birçok sektörü zorlayacak. Meclis'te görüşülen Ticaret Kanunu tasarısı, Türkiye'ye yakışır şekilde yasalaştırılmalı. Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu'nda sanayi lehine değişiklik yapılmalı. Sanayicilerin yurt dışından aldığı kredilerden alınan komisyon indirilmeli.''

Boydak, aynı iş kolunda faaliyet gösteren çok sayıda küçük ölçekli işletme bulunduğunu, bunların rekabet kanununa uygun şekilde güçlerini birleştirmeleri gerektiğini belirterek, hükümetten de bu oluşumlara destek vermesini istediklerini söyledi.

Bankacılık aracılık maliyetlerinin düşürülmesini de isteyen Boydak, reformcu anlayışın aktif şekilde devam etmesi gerektiğini vurguladı.

KAYSO Genel Sekreteri Nihat Molu da teşvik sisteminde yeniden düzenleme yapılmasını isteyerek, ''Teşvikte sadece bölge ve il sınırlaması yapılmamalı. Teşvik verilirken bölgelerin potansiyeli, o bölgedeki sektörler ve ortaya konulan projeler baz alınmalı'' diye konuştu.

-KAHRAMANMARAŞ-

Kahramanmaraş Ticaret Borsası (KTB) Başkanı Mahmut Arıkan, Türkiye'nin Anayasa Mahkemesinin kararından sonra gerçek gündemi olan ekonomiye odaklanması gerektiğini söyledi.

Arıkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'deki ekonomik gelişmeler ve dünyayı tehdit eden krizi dikkate alarak gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini belirtti.

Emtia fiyatlarının düşmeye başladığını, ekonominin bundan olumlu yönde etkileneceğini düşündüğünü ifade eden Arıkan, şöyle konuştu:

''Türkiye bu karardan sonra gerçek gündemi olan ekonomiye odaklanmalı. Bu işten Türkiye kazançlı çıkar. Bu krizlerin hepsini fırsata çevirebiliriz. Şu sıralar sektörel ve bölgesel bir teşvik düşüncesi var. Bu konuda iyi bir çalışma yapılmış gözüküyor. Türkiye artık gelecekte hangi sektörlere yatırım yapacak, bu şekilde bir teşvik paketi hazırlanıyor. Bu da çok olumlu bir gelişme. İnşallah da sanayicimiz bundan somut daha gerçekçi ve daha yapması gereken adımlar atacak, yatırımları yapacaktır.''

MÜSİAD Kahramanmaraş Şube Başkanı Ejder Karaboğa ise şu ana kadar düzeltilmiş olan makro ekonomik dengelerin yanında, yapılacak mikro reformlarla reel sektörün gelişmesine yönelik çalışmaların hızlandırılması gerektiğini belirtti.

Karaboğa, iş dünyasının temsilcileri olarak bundan sonra ülkede demokrasinin tam olarak tesis edilmesini ve istikrarın kalıcı olmasını ümit ettiklerini kaydetti.

Kahramanmaraş Lider İşadamları Derneği (KALİDA) Başkanı Osman Gemci ise Anayasa mahkemesinden Türk insanının demokrasi ve hukukun üstünlüğüne inancını perçinleyen bir karar çıktığını belirtti.

Gemci, ekonomik istikrarın tekrar sağlanması yönünde olumlu bir gelişme olduğunu, bundan sonra el ele verilerek gerçek gündemler ışığında ülkenin layık olduğu refaha kavuşması için daha çok çalışmak gerektiğini ifade etti.

Kahramanmaraş Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (KESOB) Başkan Yardımcısı Hacı Mustafa Öz ise Anayasa Mahkemesinin kararına piyasaların olumlu tepkiler vermeye başladığını söyledi.

Öz, bugünden yarına piyasalarda çok büyük bir hareket beklemediklerini ancak iktidarın da bundan sonra ekonomik duruma el atacağını düşünerek piyasalarda bir canlanma olacağını tahmin ettiklerini kaydetti.

-ADIYAMAN-

Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Zafer Ersoy ise AK Parti'nin kapatılmamasının ekonomik anlamda ülke için iyi bir karar olduğunu ancak partinin yapılan uyarıları dikkate alması gerektiğini söyledi.

Oda olarak bir siyasi partinin kapatılmasından yana olmadıklarını, bunun ancak var olan ciddi bir ekonomik sıkıntıyı körükleyeceğini dile getiren Ersoy, ''Bundan sonraki süreçte herkes üzerine düşen görevi tam olarak yerine getirmeli ve kriz yaşanmaması için tüm siyasilerin, bürokratların ve sivil toplum kuruluşlarının ortak bir akıl ile hareket etmesi gerekir'' dedi.

Adıyaman Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Mustafa Salman ise esnafın bitme noktasına geldiğini ve yaşananlardan ciddi bir ders alınması gerektiğini ifade etti.

Ülkede yaşanan her krizden ya da sıkıntıdan etkilenen ilk grubun esnaf olduğunu dile getiren Salman, ''AK Partinin kapatılmaması herkes için iyi ve yerinde bir karar olmuştur. Artık bir şeylerin görülmesi ve farkına varılmasının zamanı gelmiştir. Esnafın durumunu ne kadar kötüleştirirseniz vatandaş da o kadar kötü olacaktır. El birliği ve güç birliği zamandır'' diye konuştu.

-KİLİS-

Kilis Ticaret ve Sanayi Odası (KİTSO) Başkanı Mehmet Özçiloğlu ise iş adamlarının ve yatırımcıların yatırım yaparken önünü görmek isteyeceğini, geçmiş aylardaki belirsizliklerin iş adamını ve sermayeyi olumsuz yönde etkilediğini söyledi.

İş hayatının Anayasa Mahkemesinin kararından sonra kendini daha güvende hissettiğini belirten Özçiloğlu, bu nedenle yabancı sermayeye olan açılımın artacağına inandığını kaydetti.

AA




Bu haber 459 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,288 µs