Türkiye "Irak koordinatörünü" sallamıyor!

0 0 0000 00:00 tsi
Ankara, Edip Başer ve Joseph Raslton ikilisinin PKK'ya yönelik koordinasyon çalışmalarına "Irak'lı meslektaşlarının" katılımını pek istemiyor. Dillendirilmeyen bu gerçek, kulislerde "ne diyecek ki?" cümlesiyle açıklanıyor ama... Perde arkası tezgahlar çal

PKK ile mücadele yolunda üç ülke tarafından atanan koordinatörler göreve başladı. Daha doğrusu iki tanesi başladı Edip Başer ve Joseph Ralston. Koordinatörlük kurumunun inşası sırasında Washington, Irak'ın anda bir temsilci ile bu çalışmalara katılması gerektiğini belirtti.

Doğal görünen bu istek, PKK'nın faaliyet bölgesinin Irak olduğu ve doğal olarak bu ülke temsilcisinin de çalışmalar katılması fikrine dayanıyordu. Ancak Ankara açısından pratikte mesele böyle görülmüyor. Zira şu an Bağdat'ta hangi iktidar bulunursa bulunsun gerçek iktidar ABD'ye ait ve bu ülkede ne olacağına Washington karar veriyor.

Dahası, PKK'ya yönelik küresel veya bölgesel yaptırımların hiçbirine Irak hükümetinin katılması mümkün değil. Siyaset katılmaları sorunlu çünkü, Ankara hem Bağdat'taki hem de Kuzey Irak'taki "ileri gelenlerin" PKK'ya bakışından şüpheli. Pratik olarak katılmaları daha da zor zira, "ne yapabilirler ki?" sorusunun gerçekten bir yanıtı yok.

Hele örneğin terör örgütüne karşı girişilecek olası bir sıcak operasyon da Irak'ın yapabileceği hiçbir şey yok. Kendi sokaklarında kontrol sağlayamayan ve sağlıklı bir güvenlik gücünden mahrum ülkenin böyle bir işe girişmesi hiç de akil değil.

Kaldı ki Ankara, içinde "Irak'taki her unsurun bulunabileceği" bu türden bir askeri desteğe de güvenmiyor. Doğal olarak Ankara, Irak'ın atadığı koordinatörün fiili bir işlevinin olacağına hiç inanmıyor. Bunun için görüşmeleri daha çok ABD'li muhatap üzerinden, yani Ralston'la yapıyor.

Nadir aralıklarla ABD'den daha sık aralıklarla Irak'tan gelen, "bizim koordinatörümüz de katılsın görüşmelere" türünden taleplere ise kibar davranarak, "acelesi yok, bakıyoruz şimdilik, görüşürüz nasılsa" yanıtını veriyor. Ancak düzenli bir görüşme veya resmi şatafata Irak'lı temsilciyi hala katmıyor.

Görüşmeler sırasında Kuzey Irak'ta bulunan Kürt liderlerin de katılımı masaya gelmiş, ancak Türkiye bu talebi reddetmişti. Bu hal Irak hükümetinde rahatsızlık yaratıyor. Ralston'la görüşme sırasında dertlerini anlatacağını uman Irak'lı ve Kürt yetkililer, ABD temsilcisinden de "meseleyi eksiksiz öğrenme arzusu" dışında pek bir yakınlık bulamadı.

Ankara'da ise koordinatörlük makamına yakın kişiler, "Irak'lı muhatapla görüşülüp görüşülmeyeceği"ne ilişkin ikili konuşmalar da "ne diyecek ki?" karşılığını kullanmaya devam ediyorlar. Fakat resmi söylemde bu done kullanılmıyor. Yine Ankara güney komşusunun bu konudaki sıkıntısının da farkında ve bazı ayak oyunlarına giriştiğine ilişkin duyumlara sahip.

Örneğin terör örgütü PKK'nın sözde lideri Kara"yılan"ın, "ABD bizimle de görüşsün" açıklamasının arkasında ne olduğunu kestirmeye çalışıyorlar!

Bu haber 250 defa okundu.