En Sıcak Konular

Google'ı TANRI ilan ettiler!

0 0 0000 00:00 tsi
Google'ı TANRI ilan ettiler! "Her şeyi bilir, her an her yerdedir." Dünyaca ünlü arama motoru Google'a atfedilen bu özellikler "uhrevi" bir havaya sokuldu. 'Church of Google' sitesi Google'ın Tanrı olduğuna emin. Bakın gerekçeleri şöyle sıralıyor.

Radikal'den M. Serdar Kuzuloğlu'nun yazısı: 

Bir süre önce keşfettiğim 'Church of Google' sitesi Google'ın Tanrı olduğuna emin.

Bakın gerekçeleri şöyle sıralıyor.
1- Her şeyi bilir: 9,5 milyar sayfayı satır satır bellemiştir. Ayrıca topladığı ek bilgilerle başka kimsenin sahip olmadığı bilgilere sahiptir.
2- Her an, her yerdedir: Hafızasına aldığı milyarlarca sayfalık bilgi dünyanın her yerine dağılmıştır. Her cihazdan, her yerde ona ulaşmamız mümkündür.
3- Dualara cevap verir: Bir arama yaparak dileğinizi istersiniz, o da verir. Örneğin kanserseniz dilediğiniz şifanın (tedavinin) yerini size o gösterir.
4- Ölümsüzdür: Fiziksel bir varlık, cisim değildir. İşleyişini sağlayan algoritmaları birçok bilgisayara dağılmıştır. Bir parçası yok olsa da kalanı çalışır. Teorik olarak sonsuza kadar var olacaktır.
5- Sonsuzdur: İnternet teorik olarak sonsuza kadar büyüyebilir. Google da.
6- Her şeyi hatırlar: Kaşe belleği sayesinde sizin sildiğiniz şeyleri bile aklında tutar. İnternetteki her şey sonsuza kadar hafızasına yerleşir.
7- Şeytanlık yapmaz: Kurumsal felsefesi bunu yasaklar.
8- Varlığının belgesi boldur: Google'ın varlığı şu ana kadar tapınılan her Tanrı'dan daha barizdir. Eğer görmek inanmaksa, google.com'a bakılabilir!
İngilizce bir engel değilse sitenin sayfalarında daha ilginç ve eğlenceli şeyler var.
Bir bayram yazısı niyetiyle yazılmamıştı ama bu vesileyle hepinize iyi bayramlar...

Haberle ilgili siteler

thechurchofgoogle.org

Seneler önce teknolojinin geleceğin dinlerinden biri olacağını savunduğum bir yazımdan sonra gelen rekor okuycu mektuplarıyla haftalar süren derin konular girdabına dalmıştık.
Din kavramını Türk Dil Kurumu 'Tanrı'ya, doğaüstü güçlere, çeşitli kutsal varlıklara inanmayı ve tapınmayı sistemleştiren toplumsal bir kurum; bu nitelikteki inançları kurallar, kurumlar, töreler ve semboller biçiminde toplayan, sağlayan düzen' şeklinde tanımlıyor. Yani din denilen şeyin geniş kitlelerce kabul edilmiş, ilahi bir kavram olması şart değil. Arada sırada bizim gazetelere de adı çalınan yeni nesil dinler de bu eksenden çıkan şeyler. 'Hak dini şudur, budur' gibi tartışmalar da o inanışlar için manalı değil; zira onların derdi de gerçek din olup olmamak değil. Ayrı mesele...
Teknolojinin tanımladığı ve giderek daha belirleyici olduğu bir dünya kuruyoruz. Hukuk sayesinde bir nebze dünyevileştirdiğimiz ilahi günahların cezalarını teknoloji sayesinde hızlandırıyoruz. Hatta beş, on yıl önce hiç kimsenin gündeminde bile olmayan konular yasalarca suç kapsamına giren konuların baş aktörü olabiliyor (10 sene önce kredi kartı kopyalama diye bir suç var mıydı örneğin?).
İnternet, gerçek hayatımızla arasındaki sınırı giderek daha inceltiyor. Artık sanal âlem bizim oyun alanımız, özgürlükler diyarımız, serbest kürsümüz, altkimliğimiz değil. Yaptığımız her şeyden sorumluyuz. Faturalarımızı da orada ödüyoruz, korsan filmlerimizi de orada çekiyoruz. Vergimizi de orada yatırıyoruz, çocuk pornografisini de orada tüketiyoruz. Işıl ışıl ana caddelerin kılcal damarları karanlık ara sokaklar gibi insana dair her şeyi oraya da taşıdık.
Artık terör örgütleri bile propaganda ve eğitim aracı olarak web sayfalarını kullanıyor. Geçen hafta bu tip siteleri araştırırken otomatik bir dizi silahın nasıl sökülüp takılacağına dair eğitim videoları izledim. Şu ana kadar aklıma gelen herhangi bir konuya dair internet araştırmalarımda elim boş döndüğümü hatırlamıyorum.
Ortaokul arkadaşlarımdan biri 'internette yaşıyor'. Hiç kapanmayan bilgisayarının başında keyfi yerindeyse oyun oynuyor. Bu oyunlardan kazandığı yetenekleri başka ülkelerdeki oyunculara satıyor. Kazandığı paralarla yurtdışındaki masa oyunu turnuvalarına katılıyor. O turnuvalardan kazandığı paralarla yeni şeyler alıyor.

Bilgisayarlarının başında olmadığı zaman otomatik bir yazılım onun adına poker sitelerinde oynuyor. Belirli bir limit belirliyor ve bilgisayar yazılımı sanki gerçek bir insanmış gibi karşısındakilerle oynuyor. Çoğu zaman da kazanıyor. Ancak siteler bu hileyi fark ettiği için son günlerde biraz dertli. Site yöneticileri zaman zaman oyunculara sorular sorup onların robot yazılımlar olup olmadığını anlamaya çalışıyormuş. Cevap alamayınca oyuncunun insan olmadığını anlayıp kovuyor, kazandıklarının da üstüne yatıyormuş. Ama yazılımlar da akıllanmış; yapay zekâ sayesinde bazı cümlelere mantıklı cevaplar verebiliyorlarmış. Çok sıkışınca da 'Lütfen rahatsız etme, dikkatimi dağıtıyorsun' gibi şeyler yazıyormuş. Fena fikir değil hani.
Peki giderek 'gerçek âlemi' de kapsayan bu sanal âlemin bir tanrısı yok mu? Yoktan mı varoldu? Kaosun düzeni mi hâkim?  



Bu haber 219 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,772 µs