En Sıcak Konular

Ağar'ın çıkışı tutabilir mi?

0 0 0000 00:00 tsi


Çocukluğum ve ilkgençliğim boyunca babam ile dayımın bir araya geldiği ve sonunda Ecevit-Demirel, CHP-AP münakaşasına dönüşmeyen bir aile toplantısı hatırlamıyorum desem yeridir. Babam, bir ara TİP'e yanaştıktan sonra, aile geleneğine uygun olarak Halk Partisi'ne geri dönmüş, rahmetli Kadri dedemle giriştiği ve bu yüzden kısa bir süre birbirleriyle konuşmadıkları bir CHP içi çekişmeden (yani İnönü-Ecevit mücadelesinden) yeni çıkmış hararetli bir Ecevitçi, dayım da 12 Mart darbesi ardından yeniden toparlanan Adalet Partisi taraftarı, ateşli bir Demirelciydi.

Babam 2002 seçimlerine kadar Ecevitçi kaldı. O hangi partideyse, CHP ya da DSP, ona destek oldu. Son seçimde, bir ölçüde ekonomik kriz ve af yasasının etkisiyle Ecevit'e oy vermediğini söyledi, sanırım yine CHP'ye döndü. Dayım ise Demirel'den önce de sonra da aynı misyonda kaldı. 12 Eylül darbesi ardından, hiç aktif siyasete girmediği halde kendi çapında başarılı bir işadamı olarak Demirel'in yakın çevresinden bazı ağır siyasetçilerin maddi ve manevi olarak ayakta kalmasına yardımcı oldu. Demirel'den sonra da DYP'ye oy vermeyi, destek vermeyi sürdürdü.

Yaz aylarında yine bir aile toplantısında görüştük. Durduk yerde bana Demirel'in DYP'nin başına dönüp dönmeyeceğini sorunca, oturum başlamış oldu; dayım siyaset konuşmak istiyordu. Ben de gol kokusu alan bir orta saha oyuncusu gibi pası ceza sahası içine, önüne bıraktım: "Ağar'dan memnun değil misin dayıcığım?"

"Böyle giderse DYP'ye oy vermeyeceğim" diye kestirip attı. İşte bu, aile içi haberdi. Bir pas daha istiyordu: "Dayıcığım" dedim, "Ağar milliyetçi, muhafazakâr. Gerçi Susurluk filan da var ama PKK'ya karşı mücadelede öne çıkan bir isim. Lideriniz. Neden oyunuzu esirgiyorsunuz?"
Dayım ikinci golü çaktı: "Bak oğlum, bizler üniformalı kişiye saygı duyarız. Ama bu saygı çekindiğimizdendir, oy vermemizi gerektirmez."

Dayım için asker de polis de üniformalıydı. Üniformaya düşman değil, hatta dost olduğunu biliyordum. Ama siyasetin sivilini seviyordu.
DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, son haftalarda "Dağdakileri ovaya indirmek gerek" sözleriyle gündeme geldi. Bir yandan da, "Bizim iktidarımızda asker konuşmayacak" gibi, nereye çekilirse oraya gidecek bir sözle tribünlere göz kırpıyordu.

Ne yalan söyleyeyim, Ağar'dan bu sözü duyduğumda aklıma ilk şu geldi: Ağar ile yeni Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, PKK ile askeri mücadelenin en sıcak yıllarında birlikte çalışmış ve bunun ötesinde şahsi dostluk kurmuş iki yetkiliydi. Bu çıkış, hani sözlere bile dökülmeden, vücut dili ile koordine edilmiş bir planın parçası olabilir miydi? Büyükanıt ve Ağar bir tür iyi polis-kötü polis oyunuyla toplumu bir tür çözüme hazırlıyor olabilirler miydi? Öyle ise, bu işi bu ikiliden daha iyisi yapamazdı çünkü. Askerlerin Kürt nüfuslu Güneydoğu'da İslamcı olmayan bir siyaset adayı gözlediklerini ve MHP'nin bu işe uygun parti olmadığını düşündüklerini tahmin ediyordum. CHP ise özellikle son dönemlerdeki sosyal demokrat değil, ulusal damarı öne çıkaran söylemiyle Güneydoğu'da destek bulamıyor görüntüdeydi. CHP lideri Deniz Baykal da AK Parti lideri Tayyip Erdoğan gibi 2007 Kasımı'nda iki partili Meclis arzuluyor olsa da, MHP ve DYP yüzde 10'luk akıl almaz istikrar barajını aşmaya veya zorlamaya aday görünüyordu. Acaba bu çıkışla bir taşla iki kuş mu vurulmak isteniyordu?

Bu düşüncelerim, Büyükanıt'ın "O zat iktidarda olsa da konuşuruz" ve "Herhalde Cumartesi Anneleri'nden söz ediyor" yanıtıyla yara aldı. Bu tartışmanın ayrıntılarına girmeyeceğim, siyasetle ilgili herkes izliyor zaten. Ağar en son dünkü Hürriyet ve Sabah gazetelerindeki sözleriyle hem Büyükanıt'a kırgınlık beyan etti, hem de "Annelerin endişesi benim endişemdir, bunun afla ilgisi yok" vurgusuyla, "Dik duruyorum" dedi.
Dün dayımı aradım. Bayramlaştıktan sonra "Tartışmalara ne diyorsunuz" diye
sordum. Yaz aylarındaki katılığı gitmişti, ama soru işaretleri silinmemişti. "Bir arayış içine girdiği anlaşılıyor" dedi. "Ama nereye doğru gideceği hâlâ belli değil."
Ağar'ın sözleri, merkez sağın sağındaki ve solundaki şehirli seçmen tarafından ve PKK'dan çekindiği için sessiz kalan Kürt seçmen tarafından ciddiyetle izlemeye alındı. Tartışmanın nasıl gelişeceğini izlemek de ilginç olacak.



Bu haber 197 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,037 µs