Başbakan'ın yüzü solgundu!

0 0 0000 00:00 tsi
Başbakan Erdoğan taburcu oldu. Hastaneden çıkarken kameralara bakan ve zoraki gülümseyen Başbakan "hepinize teşekkürler, yola devam" diyordu. Ancak hastanenin kapısındaki solgun yüzlü kişiyi görenlerin "ellerini kaldırmakta güçlük çeken gerçekten Erdoğan

Başbakan Erdoğan taburcu oldu. Hipoglisemik şok geçirerek aracında rahatsızlanınca apar topar Güven Hastanesi'ne kaldırılan Erdoğan'ın doktorları Başbakan'ın evinde istirahat edebileceğini söyledi ve kendisine istirahat verdi.

Hastanede müşahede altında tutulan Erdoğan'ı kapıda milletvekilleri ve vatandaşlar bekliyordu. Uzun bir bekleme süresinden sonra kapıda gözüken Başbakan'ın kolunda eşi Emine Erdoğan vardı. Kızları ise hemen yanıbaşlarındaydı. Korumalar ikinci bir güvenlik skandalından endişe ediyor olmalıydılar ki bu kez önlemler kusursuzdu. Başbakan kapıdan çıkar çıkmaz etten bir duvar kendisini sardı ve kalabalık makam aracına yöneldi.

Peki, Başbakan nasıl gözüküyordu? Geçirdiği rahatsızlığın önemini vurgularcasına yüzü solgundu. Hem de çok solgundu. Duygularının yüzüne yansımasına her zaman engel olduğunu bildiğimiz Başbakan gitmiş, yerine solgun ve bitkin yüz ifadesine gülümseme eklemeye çalışan ancak bunu başaramayan birisi gelmişti. Elini zor kaldırıyordu. El sallarken güçlük çekiyordu. Gülümserken yüzü geriliyordu. Gözlerinin feri gitmişti. Elbette bu doğaldı da. Başbakan'ın hem tansiyonu çıkmış hem de kan şekeri düşmüştü. Doktorlar bu şokun hastayı çok yıprattığını ifade ediyor. Şokun izleri hala Erdoğan'ın üzerindeydi. Dahası duaya ihtiyacı vardı. Sanki o koruyucu kalkan üzerinden kalkmıştı ve savunmasızdı.

Bu haldeyken Başbakan basın mensuplarına yöneldi. Baktı, baktı… İlk önce konuşamayacak, öylece duracak sandım. Sonra dudakları kıpırdadı ve "hepinize teşekkür ediyorum, yola devam" dedi. 

Burası önemli. Başbakan bu sözleriyle kararlılığını ve hemen toparlanıp işlerinin başına döneceği mesajını verdi. Bu sahne gözlerimin önüne kalp ameliyatı olduktan sonra hastaneden taburcu edilen Rus lider Boris Yeltsin'i getirdi. Yeltsin 1995'in sohbahar aylarında, Başkanlık seçimlerinden hemen önce ciddi bir kalp krizi geçirmişti. Siyasi olarak da önemli bir kan kaybı yaşayan Yeltsin yine de seçimleri kazanmayı bilmişti. Erdoğan'a gelince… Seçimler öncesinde bu aksiliğin Erdoğan'ı ve performansını ne derecede etkileyeceğini zaman gösterecek.

Bir noktaya daha dikkat çekmeli. Son yıllarda Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanları ve Cumhurbaşkanları görev başındayken ciddi rahatsızlıklar geçirmeye başladı. Yakın geçmişte bir Cumhurbaşkanı'nı görevi başındayken kaybeden Türkiye'de önceki Başbakan'ın bir hastane penceresinden güçlükle el sallayışı hafızalardaki tazeliğini koruyor. Türkiye gibi büyük ve yönetilmesi zor bir ülkenin gerektirdiği sorumluluk duygusunun makam sahiplerini yıprattığı elbette söylenebilir. Hatta doğrudur da. Ancak başka sebepleri de göz ardı etmemeli ve sorgulamalı. Özellikle aracında rahatsızlanan Başbakan Erdoğan'ın hastaneye getirilirken yaşanan "koruma" skandalı ortada dururken. Başkan Bush'un İstanbul'daki NATO zirvesine gelişini hatırlıyorum da tuvaletini bile yanında getirmişti… Neden getirdiğini günün gazetelerine bakıp anlayabiliriz ancak Türkiye önemli ve köklü bir devlet. Devlet büyüklerinin korunmasına ve sağlığına özel önem göstermeli.

Bu haber 303 defa okundu.