En Sıcak Konular

Karayılan: Amerika bizi dostu olarak görmeli

0 0 0000 00:00 tsi
Karayılan: Amerika bizi dostu olarak görmeli Murat Karayılan karanlıkta seyahat etmeyi yeğliyor. Yıldızlı bir gecede beyaz Nissan Pathfinder'ı Irak'ın dağlık kuzeyinde tipik bir köy evine doğru dar bir stabilize yolda zoraki ilerliyor.

Amerikan Newsweek Dergisi'nden Michale Hastings yazdı, ABD, Washington:

Murat Karayılan karanlıkta seyahat etmeyi yeğliyor. Yıldızlı bir gecede beyaz Nissan Pathfinder'ı Irak'ın dağlık kuzeyinde tipik bir köy evine doğru dar bir stabilize yolda zoraki ilerliyor. Karayılan, tekinsiz bir adam. Doğuda İran'ın ABD karşıtı liderleri için en iyisi, bu Kürt gerilla komutanının ya hapiste ya da ölmüş olmasıdır. Batıda, Amerika'nın Türk devleti  içindeki kadim müttefikleri de bu hissi paylaşıyor. ABD Dışişleri Bakanlığı, Karayılan'ın örgütü PKK'ya terörist örgüt diyor.Zemini taştan, dağınık bir odada görüştüğümüz Karayılan, Newsweek'e, "Biz terörist değiliz. (...) ABD bize  düşmanlarımızın gözünden bakıyor. Bizi dostlarınız olarak görmenizi istiyoruz" diyor.
Bu kolay değil. ABD güçleri Irak'ın başka bölgelerinde artan karmaşa ve şiddetle boğuşurken, Kürt ayrılıkçıların, Irak topraklarını, Türklere ve İranlılara karşı saldırılarında merkez olarak kullanması "sayesinde" kuzeyin de yenilip yutulacağından korkuluyor şimdilerde. Asilere sorarsanız onlar sadece, yüzyılların baskısına meydan okuyorlar. Bu yıl Karayılan'ın gerillaları Türkiye'de  250'yi aşkın saldırıda bulundu. Bir hafta boyu süren ve 14 Türk askerinin öldürüldüğü bir kanlı eylem vardı ki, ayrılıkçı çatışmaların en sıcak dönemlerinde bile bilanço bu kadar ağır olmamıştı. Ankara, asilerin kökünü kazımak için Irak'a asker gönderme tehdidinden vazgeçmiş değil. Bu arada, PKK bağlantılı bir grup da Irak'ta İran ile çatışma halinde.

Herkes kar kış bastırmadan olabildiğince çok zarar vermenin telaşında olduğundan son haftalarda şiddet daha da büyüdü. Irak sınırında otorite yok, PKK var. Oraya ulaşmak için çobanların bile AK-47'ler taşıdığı dolambaçlı bir yoldan Irak, Türkiye ve İran sınırlarında uzanan Kandil Dağlarına  tırmanıyorsunuz. Irak hükümetine ait son kontrol noktası da, Kürt Bölgesel Hükümetinin askerlerince korunan dağların eteğinde. Burada, yeşil-beyaz-kırmızı zemin üzerine sarı güneş figürünün yer aldığı Irak Kürdistanı bayrağı dalgalanıyor. Deniz seviyesinden iki mil kadar yukarıda bulunan bir sonraki kontrol noktası ise PKK'ya ait ve burada da yeşil hatlı sarı bir güneş üzerinde kırmızı yıldızıyla PKK bayrağı gönderde. Silahlı gerillalar kuş uçurtmuyor. Bir yamaçta devasa bir portre göze çarpıyor: Örgütün kurucusu Abdullah Öcalan'ın yüzü.

Öcalan 1970'lerde PKK adı altında Türk yönetimine karşı bir Kürt ulusal kurtuluş hareketi başlattı. Kürtçe konuşan  ve İran'dan Suriye'ye ve doğu Türkiye'ye uzanan topraklar üzerinde yaşayan insanların kendilerine ait bir ülkeleri hiç olmadı.1980'lerde PKK savaşçılarının Yaser Arafat'ın Filistin Kurtuluş Örgütü ile işbirliği yaptığına ve o dönem ABD karşıtı terörizmin yuvalandığı Bekaa Vadisine gidip geldiklerine dair bilgiler var. 1999'da Öcalan ele geçirildiğinde bu savaşın bilançosu 37 bin ölü idi.

Karayılan çok farklı bir havada. Newsweek'e, büyük bir şevkle demokrasiden, insan haklarından ve "Bush'un yeni Orta Doğu projesi"nden bahsediyor. Yedi bin savaşçısının, İslami köktencilik karşısında ABD için değerli bir müttefik olabileceğini söylüyor.Pek tabi ki İran karşısında da. Karayılan'ın iki yıl önce kurulan kolu, Özgür Yaşam Partisi  (PJAK, pejak diye telaffuz ediliyor) de Azerbaycan'dan Irak'a uzanan İran sınırı boyunca 1500 gerillası olduğunu iddia ediyor. Irak'taki Amerikan güçleri bu gruptan uzak duruyor, en azından kamuoyu önünde. PJAK lideri Abdülrahman Hacı Ahmedi Almanya'da sürgün hayatı sürdüğü evinden telefonla verdiği mülakatta, "ABD ile düşmanımız ortak, ama o bize yardım elini uzatmıyor" diyor. Karayılan'ın gerillaları terörist listesinden çıkmış değil. Washington yakın tarihte, PKK'yı silahsızlandırma planı üzerinde çalışmak üzere "PKK ile mücadele koordinatörü"  olarak Joseph Ralston adında bir emekli generali görevlendirdi.  Ama değişen bir şey yok.

En az dört ateşkes de başarısız oldu ve geçen hafta Türkiye peşinen, PKK'dan gelecek hiçbir barış önerisini kabul etmeyeceğini açıkladı. Bir Türk diplomat, "PKK genellikle kış uykusuna yatar. (...) Bahar geldi mi yeniden normale döner" diyor. Karayılan'ın savaşı bırakmak gibi bir niyeti yok, zira  "Türk ordusu Irak'a gelirse savaşı kaybeder. (...) Şimdiye dek 100 kere kaybetti" diyor. Sınırda yığılmış Türk askerleriyse bu meydan okuyuşa cevap vermek için can atıyor. (ABD'de yayımlanan Newsweek dergisi- 9 Ekim 2006, Haberin başlığı makaleden çıkarılmıştır-dg)

Öcalan'ın Çağrısının Arkasında Neler Var?

Sorunun demokratik yolla çözümlenmesi zamanının geldiğini bildiren PKK lideri Abdullah Öcalan, yandaşlarını silah bırakmaya çağırdı. Öcalan, böyle bir adım atılması halinde,  PKK'nın terör örgütü listesinden silineceğini belirtti. Abdullah Öcalan, daha önce de birkaç kez yandaşlarına çağrıda bulunmuştu. Siyaset bilimciler, bu kez çağrının Türkiye'nin AB ile üyelik müzakerelerine başlaması arifesine rastlamasını çeşitli açılardan yorumluyorlar.

PKK liderinin daha önce de birkaç kez bu tür çağrılarda bulunduğunu ve bunun son çağrı olmadığını bildiren siyaset bilimci Gabil Hüseyinli'nin açıklamasına göre, Öcalan'ın  çağrısının PKK yandaşlarına ciddi bir etkisi yok, ancak  Öcalan'ın endişe etmesine neden olan bazı faktörler var. Bu endişelerin, öncelikle Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Güney  Irak'ta konuşlandırılması ve Türkiye'nin, Irak'taki teröristlerin zararsız hale getirilmesi konusundaki açıklamalarıyla ilgili olduğunu söyleyen Gabil Hüseyinli, teröristlerin halen söz konusu bölgede bulunduğunu belirterek,  "Henüz ABD ile bu konuda anlaşmaya varılmadı. Bu, ya ABD ile birlikte gerçekleştirilecek ya da ABD teröristlere silah  bıraktırarak, bunları Türkiye'ye iade edecek.

Bildiğiniz gibi, halihazırda ABD'de bulunan Türkiye Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, bu konuda müzakereler yapıyor. Diğer taraftan da PKK'nın içinde parçalanma başladı. Örgütten kaçan teröristlerin  sayısının artması da buna bağlı. Daha birkaç gün önce Şırnak'ta beş terörist teslim oldu. Askeri operasyonların başlaması halinde, PKK kısa sürede zararsız hale getirilecek"  dedi. Konunun diğer hususlarına değinen siyaset bilimci Gabil  Hüseyinli, Irak Hükümetinin de PKK'ya olumsuz yaklaştığını vurguladı ve "Bu konuda eski Başbakan Caferi'nin ismini anabilirim. Tabii ki Irak Devlet Başkanı Talabani hariç. Talabani de PKK'ya silah bırakma çağrısında bulundu, fakat bu da Öcalan'ın çağrısından farksız. Bunlar, 'tavşana kaç, tazıya tut' diyorlar. Talabani'nin bugüne kadar PKK'ya destek verdiği herkes tarafından biliniyor. Bağdat'ta PKK'nın bürosunun açılmasına Talabani'nin izin verdiğinden de haberi olmayan yok.

Aynı zamanda PKK'nın büyük bir bölümünün Kerkük'te Türklerin yaşadığı yerlere yerleştirilmesi fikri de Talabani'ye ait. Talabani'nin tipik bir milliyetçi, hatta şovenist bir Kürt olduğu sır değil. Türkiye'ye karşı her zaman insanlık dışı duygularla hareket eden Talabani, manevra yapmayı ve tutumunu değiştirmeyi iyi biliyor" dedi. Hüseyinli bu kez PKK için gerçekten de çok zor olacağını ve Türkiye'nin adı geçen terör örgütünü zararsız hale getirme konusunda ısrarlı olduğunu düşündüğünü sözlerine ekleyerek, "ABD'nin bu konuda aynı fikirde olacağına eminim. Çünkü ABD, PKK'yı terör örgütü olarak tanıdı. ABD'nin kabul etmesi halinde, PKK'nın Kuzey Irak'taki tüm güçleri zararsız hale getirilecek. Aksi takdirde, PKK'lılar kendiliğinden teslim olmalı. Çünkü, Türk istihbaratçıların elinde teröristlere ait tüm bilgiler var. Onların gizlenmesi veya başka isimle faaliyet göstermeleri mümkün değil" dedi.

"Abdullah Öcalan'a verilen müebbet hapis cezasının  kaldırılmasını talep eden AB'nin Ankara'ya, PKK liderinin ise yandaşlarına bulunduğu silah bırakma çağrısı ne kadar  gerçekçi?" sorusunu yanıtlayan Hüseyinli, Abdullah Öcalan'ın çağrısının Türkiye ile pazarlık etmek ve yaranmak olduğunu, aslında PKK lideriyle görüşen avukatların da terör örgütünün sonunun geldiğini anladıklarını ifade etti ve "Fırsattan yararlanarak böyle bir çağrı hazırlayan avukatlar, böylece Öcalan'a verilen müebbet hapis cezasının kaldırılmasını talep etmeyi düşünüyorlar. Türkiye, Öcalan konusunda ne Avrupa'nın ne de iç güçlerin tekliflerini kabul etmeyecek" dedi.
 
DunyaGundemi



Bu haber 307 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,982 µs