Yunanistan parayla Türkiye karşıtlığı yaptırıyor!

0 0 0000 00:00 tsi
Yunanistan Türkiye'ye karşı bir Ortodoks kuşak oluşturma çabasında. Atina işe Moldova'da Rusça yayınlanan çeşitli gazetelerde, maddi menfaat karşılığı Türkiye ve Türkçe karşıtı yazıların yayınlanmasını sağlayarak başlamış.

Yunanistan'da yayınlanan gazetelerde de, Gagavuzların Elen kökenli olmasına karşın, Türkçe konuştukları, öte yandan, Yunanistan ile Gagavuz Yeri arasındaki kültürel ilişkilerin hızla geliştiği, karşılıklı heyetlerin ziyaretleriyle eğitim ve kültür alanlarında bağların güçlendiği temalarını işleyen yazılara yer veriliyor. Yunanistan bölgeye gönderdiği araştırmacı-yazarlar vasıtasıyla Moldova'da çeşitli şehirlerin kütüphanelerinde araştırmalar yaptırarak, Gagavuzların tarihi ve kökenleri hakkında yanlı raporlar hazırlatıyor. Buna bir örnek olarak, Kıbrıs vatandaşı bir bilim adamı, Gagavuz Yeri'nde yapılan çeşitli etkinlikleri vesile kılarak, Gagavuzlarla samimiyet kurmaya çalışıyor ve Gagavuzların tarihsel kökenlerinde Ortodoksluğun önemine ve Gagavuzların Yunanistan ile olan akrabalık bağlarına dikkat çekiyor.

TÜRKİYE, Ankara: Balkanlarda Türkiye'ye karşı bir Ortodoks ekseni oluşturma çabasında olan Yunanistan, son dönemde Ortodoks Hıristiyan olan Gagavuzları kendi propagandaları doğrultusunda yönlendirmek için çabalarını artırdı.

Yunanistan tarafından Moldova'daki Gagavuzlara yönelik yürütülen çeşitli projelerde, Gagavuzlara maddi yardım temin edilmesi ve Yunanca öğretilmesi, Gagavuzlarda gerçek ve objektif tarih bilincinin gelişmesi için katkıda bulunulması, Yunanistan'a müteakip defalar getirtilecek olan bu kesimin Yunan devletine sempati beslemelerini temin etmek üzere sosyal içerikli çeşitli çalışmaların ve programların yapılması, Yunan vatandaşlığının cazip hale getirilmesi ve hatta bazı Gagavuzların Yunanistan vatandaşlığına alınmaları amaçlanıyor.

Çoğunluğu Türkçe konuşan Ortodoks Hıristiyan Gagavuzlar, bugün Moldova Cumhuriyeti'nin Bucak (Beserabya) bölgesindeki "Gagavuz Yeri"nde yaşıyor. Yaşayan Türk lehçelerinden olan Gagavuz Türkçesini konuşuyorlar. Nüfus olarak çok kısıtlı bir topluluk olmalarına rağmen Türk kültürüne çok bağlılar. Öte yandan, Türkiye, Cumhuriyeti'nin kurulduğu ilk yıllardan itibaren Gagavuz Türklerine her konuda destek sağlamaya çalışıyor ve özel ilgi gösteriyor. Hamdullah Suphi Tanrıöver'in T.C. Bükreş Büyükelçisi olduğu dönemde (1931-1944) Gagavuzlar Türkiye'nin gündemine geldi. Bu dönemde Gagavuz Yeri'nde Türkçe kursları açılarak, Türkçe kitaplar gönderildi. Öte yandan bazı Gagavuzlar seçilerek Türkiye'de yüksek öğrenim görmeleri sağlandı. SSCB'nin dağılmasıyla birlikte Gagavuzlar tekrar Türkiye'nin gündemine girdi.
Türkiye, Gagavuzlara yardım mahiyetinde bir çok program ve proje gerçekleştirdi. Faaliyetler, eğitim alanında yoğunlaştı.

Bunun yanında insani yardım ve sağlık malzemesi gönderildi, Gagavuz öğrenci ve öğretmenlere Türkiye'de çeşitli sürelerle Türkçe yaz kursları verildi. Gagavuz Yeri'ndeki Komrat Devlet Üniversitesi'ne Türkiye'den öğretim elemanı gönderilmesi için alt yapı çalışmaları başlatıldı, ayrıca üniversiteye çok sayıda kitap gönderildi ve maddi yardımda da bulunuldu. Türkiye'nin finansmanıyla Gagavuz Yeri'nde içme suyu sağlanmasına yönelik çalışmalar yürütüldü. Çeşitli Türk firmalarınca bölgeye yatırımlar yapıldı. Buna karşın, Yunanistan'ın ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin Gagavuzlara yönelik faaliyetlerinde din, bir meşruiyet aracı olarak kullanılıyor ve bu unsur, maddi kaynakla desteklenmek suretiyle daha çekici hale getirilmek isteniyor. Rum Yönetimi, Yunanistan'ın yönlendirmesiyle Ortodoks Hristiyan olan Gagavuzlar arasında Yunanistan lehine kamuoyu oluşturulması için çabalarını artırdı. GKRY, Gagavuz Yeri'ndeki kiliselerin rehabilitasyonu için zaman zaman maddi yardımda bulunuyor, bölgede Ortodoksluğu öven bildiriler dağıtıyor.

Yunanistan'ın Gagavuzlara dönük faaliyetlerinde Selanik yakınlarında bulunan ve nüfusunun büyük ölçüde Gagavuz asıllıların yaşadığı Orestiada kasabası da, önemli bir rol oynuyor. Gagavuz gençleri özellikle yaz aylarında gruplar halinde Yunanistan'da misafir ediliyor, gençler bu vesileyle Yunanistan'daki soydaşlarıyla biraraya getiriliyor. Bu meyanda Yunanistan'daki Gagavuz asıllı nüfusun varlığı, Gagavuzların soyunun Bizans İmparatorluğu'na dayandığı iddialarında gerekçe olarak kullanılmaya çalışılıyor.
Bu amaçla sözde bilim adamları ve papazları göndererek, propaganda çalışmalarını sürdürüyor. Moldova radyo ve televizyonunun Gagavuzlara yönelik bölgesel programlarında yapılan canlı sohbet ve tartışma programlarına telefon bağlantısı ile katılan bu kişiler, programlarda, Yunanistan'da yaşayan Gagavuz kökenlilerin refah içinde yaşadıkları, Moldova'nın ekonomik durumundan ötürü mecburen Türkiye'ye çalışmaya giden Gagavuzların ise Hıristiyan olmaları dolayısıyla Türkler tarafından zor şartlar altında çalıştırıldığı, tezini savunuyor.

Yunanistan ayrıca, Moldova'da Rusça yayınlanan çeşitli gazetelerde, maddi menfaat karşılığı Türkiye ve Türkçe karşıtı yazıların yayınlanmasını sağlıyor. Yunanistan'da yayınlanan gazetelerde de, Gagavuzların Elen kökenli olmasına karşın, Türkçe konuştukları, öte yandan, Yunanistan ile Gagavuz Yeri arasındaki kültürel ilişkilerin hızla geliştiği, karşılıklı heyetlerin ziyaretleriyle eğitim ve kültür alanlarında bağların güçlendiği temalarını işleyen yazılara yer veriliyor. Yunanistan bölgeye gönderdiği araştırmacı-yazarlar vasıtasıyla Moldova'da çeşitli şehirlerin kütüphanelerinde araştırmalar yaptırarak, Gagavuzların tarihi ve kökenleri hakkında yanlı raporlar hazırlatıyor. Buna bir örnek olarak, Kıbrıs vatandaşı bir bilim adamı, Gagavuz Yeri'nde yapılan çeşitli etkinlikleri vesile kılarak, Gagavuzlarla samimiyet kurmaya çalışıyor ve Gagavuzların tarihsel kökenlerinde Ortodoksluğun önemine ve Gagavuzların Yunanistan ile olan akrabalık bağlarına dikkat çekiyor.

Yunanistan Ortodoks kiliseleri kongreleri ve Ortodoks yılbaşı kutlamalarını vesile kılarak, Gagavuz Yeri kiliselerinden papaz ve Gagavuz milletvekillerini ülkesine davet ediyor.
Türkiye'nin Kongaz ve Volkaneş bölgelerinde bulunan okulları vasıtasıyla Gagavuz halkı üzerinde kurduğu etkinliğe son vermek amacıyla, bu kurumlara karşılık olarak resmi bir Yunan Okulu açmanın bir zorunluluk olduğunu savunan Yunanistan, 2002 yılında yine Kongaz'da Yunanistan'ın tezleri doğrultusunda eğitim verecek bir Ortodoks Lisesi açma girişimlerinde bulundu. Yunanistan, Gagavuz halkının etnik olarak Yunan olduğu iddiasının güçlendirilmesi amacıyla din faktörünün yanısıra, okullar kurarak geniş çaplı bir propaganda çalışması başlatmayı amaçlıyor. Ancak, bu girişimi henüz sonuçlandıramadı.
Gagavuzların Türklük özelliklerinin zayıf olduğu iddiasını kuvvetlendirmek ve Hıristiyan/Ortodoks olmaları ve Yunanistan'da da yoğun olarak yaşadıkları bölgeler bulunması nedeniyle Yunan kökenli oldukları tezini savunmak amacıyla kurulan "Gagavuz Hıristiyan Ortodoks Fonu" Ekim 2002'de Kongaz şehrinde bir büroda çalışmalarına başladı.

Gagavuzları Ortodoksluk unsurunu öne çıkararak Yunanistan lehine kazanma planı kapsamında kurulan fonun, NGO statüsünde olması, Yunanistan Kiliseler Birliği'nden para aktarılmasında kolaylık sağlaması bakımından tercih edildi. Büroda, Kongaz şehrinde çeşitli kiliselerde görevli papazlar gönüllülük esasına göre çalışıyor. Büroda, Gagavuz Yeri'nde kiliselerde bulunan dini yayınların envanteri çıkarılarak, Kıbrıs ve Yunanistan'dan gönderilen her türlü dini yayının dağıtımı da yapılıyor. Fon, Yunanistan'dan bazı şirketlerden bankalar vasıtasıyla aktarılan maddi yardımlarla finanse ediliyor. Fonun kısa vadeli amaçları arasında, öncelikle din görevlilerinin Yunanistan'a gönderilerek eğitimlerinin geliştirilmesi, Gagavuz Yeri'ndeki kiliselerin onarım ve bakımının sağlanması da yer alıyor.

Fon tarafından zaman zaman Gagavuz milletvekilleri, papazlar ve gazetecilerden oluşan gruplara yönelik Yunanistan'ın Afon Adası'nda bulunan ve Ortodoksların kutsal hac yerleri arasında yer alan Hıristiyan Ortodoksları (Manastır) Merkezi'ne, geziler düzenleniyor. Fon ayrıca, Yunanistan'ın zengin işadamlarının finansman desteğiyle, Gagavuz Yeri'nden bazı yetkililerin, Gagavuz Yeri'nde Yunanistan şirketlerine yatırım alanları bulmak, kiliselere destek sağlamak amacıyla Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi'ne gitmesini sağlıyor. Fon tarafından bazı Yunan şirketlerinin maddi desteğiyle Gagavuz köylerinin kiliselerinin onarımı ve bazı şehirlere kilise yapılması çalışmaları yürütülüyor.
Yunan devleti, son dönemde Gagavuz halkı ile ilişkilerin hızlandırılmasına yönelik bir politikayı uygulamaya koydu.

Bu kapsamda, Yunanistan Göç Politikası Enstitüsü (IMEPO) Başkanı Aleksandros Zavos, Kasım 2005'te, IMEPO'nun Uluslararası Göç Örgütü ve ilgili sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte gerçekleştirdiği ve Yunanistan Dışişleri Bakanlığı'na bağlı "Hellenic Aid" adlı kuruluş tarafından finanse edilen, insan kaçakçılığı kurbanlarının toplumla bütünleşmelerini ve istihdam edilmelerini amaçlayan "Ithaca" programında kat edilen mesafeyi görmek amacıyla bir Gagavuz köyünü ziyaret etti. Zavos, yaptığı açıklamalarda köyde yaşayan ve yaşları 18 ila 45 arasında değişen kadınların topluma kazandırıldıkları, insan kaçakçılığı kurbanlarının Türkiye, Romanya, Kıbrıs ve Yunanistan'da Moldova'daki ortalama aylık maaş olan 50 Doların beş katı maaşla tezgahtar, çocuk bakıcısı veya garson olarak iş bulma vaadiyle kandırıldıklarını iddia etti.

Yunanistan devlet televizyonunda Ocak 2006'da Yunanistan'da yaşayan Gagavuzlarailişkin yayınlanan programda da, Yunanistan'daki Gagavuzların örf-adetleri, yaşam tarzları gibi konuları işlendi ve Selanik ile Dedeağaç yakınlarındaki köylerde yaşayan Gagavuzların görüntülerine yer verildi. Program çekimlerinden, Gagavuzların arka planda, kendi aralarında çok akıcı bir Türkçe lehçesi ile konuştukları ve Türkçe olarak türküler seslendirdikleri gözlenmesine karşın, program boyunca yapılan açıklamalarda bu hususa hiç değinilmedi. Aksine sözkonusu toplulukların Yunan asıllı ve Hıristiyan oldukları hususuna atıfta bulunuldu.

Yunanistan'ın Gagavuzlara yönelik politikasında "Thrakiki Etherya" isimli dernek etrafında bir araya gelen grup üyeleri önemli rol oynuyor. Başkanlığını "Kıbrıs Rum Bankası" Gümülcine Şubesi Müdürü Andonis Liapis'in yürüttüğü derneğin faaliyetleri, Yunanlı zengin işadamları ile Gümülcine'de Yunanca yayımlanan ve Türkiye karşıtlığı ile ön plana çıkan bir yerel gazetenin sahipleri tarafından finanse ediliyor.

Yunanistan bölgede Hellenizmi ve derinliğini ortaya çıkarmak için ciddi çabalar sarf ediyor. Bu kapsamda, Trakya Eteryası tarafından Temmuz 2006'da Gagavuz Yeri'nde Yunanca öğrenen Moldovalı Gagavuzlarla ilgili bir etkinlik düzenlendi. Gagavuz bölgesinde Eterya tarafından bir ev satın alınıp, bugün bölgede olmayan Yunan diplomatik misyonunun ileride bu evi merkez olarak kullanmasını planlanıyor.

Türkiye, bağımsızlığını kazanmasından sonra Moldova'yı ilk tanıyan ülkeler arasında yer alıyor. Türk ve Moldova halkları, 300 yılı aşkın bir süre beraber yaşadı. Türkiye, Moldova'nın bağımsızlığına, toprak bütünlüğüne ve egemenliğine büyük önem veriyor. Türkiye ile Moldova, bugün Karadeniz havzasında yürütülen işbirliği çabalarına katkıda bulunan ve bölgedeki barış ve istikrarın korunması için çaba gösteren iki dost ülke konumunda. Türkiye ile Moldova arasındaki ilişkilerde önemli bir köprü görevi gören Gagavuz Yeri'ndeki gelişmeler de Türkiye tarafından yakından izleniyor. Türkiye, Gagavuz Yeri'nde yürüttüğü projelere ve bölgeyi sosyal ve ekonomik bakımdan geliştirmeye yönelik Türk işadamlarının çalışmalarına destek olmaya ve katkı sağlamaya devam edecek.

DünyaGundemi

Bu haber 235 defa okundu.