Bir zamanaşımı da Karamehmet'e!

27 Haziran 2008 18:44 tsi
SPK'ya muhalefetten yargılanan Mehmet Emin Karamehmet 'in davası da 5 yıllık zamanaşımına uğrayarak düştü.

Aralarında işadamı Mehmet Emin Karamehmet'in de bulunduğu 10 sanığın, ''Sermaye Piyasası Kanunu'na muhalefet etmek'' suçundan yargılandığı dava, zamanaşımı süresi dolduğu gerekçesiyle düşürüldü.

İstanbul 5'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen davanın ilk duruşmasına tutuksuz yargılanan sanıklar Mehmet Emin Karamehmet, Özer Seliçi, Selçuk Altun, Mehmet Alp Naci Sıgın, Ahmet Rona Yırcalı ve Mehmet Tuluy Ergörür katıldı.

Diğer tutuksuz sanıklar Osman Berkmen, Deniz Gökçe, Ali İhsan Karacan ve Birol Yücel ise duruşmaya gelmedi.

Duruşmada kimlik tespiti yapılırken mesleğini "serbest meslek" olarak belirten Mehmet Emin Karamehmet, aylık gelirini de "7 bin YTL" olarak beyan etti.

Sanıkların sorgusundan önce söz alan Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Kaya, sanıklara Sermaye Piyasası Kanunu'nun 47'nci maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle dava açıldığını hatırlattı.

Bu kişiler hakkında iddianame düzenlenene kadar geçen sürede eski TCK'nın 102'nci maddesindeki 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğuna işaret eden savcı Kaya, zamanaşımı süresi dolduğundan davanın düşürülmesine karar verilmesini istedi.

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) avukatı Gökçe Turan, SPK'nın denetim süresinde zamanaşımı süresinin durduğunu ve bu konuda emsal kararlar bulunduğunu savunarak, mütaalaya katılmadığını bildirdi.

Sanık avukatları ise mütalaaya katıldıklarını belirterek, davanın düşürülmesini istedi. Son sözleri sorulan sanıklar da iddiaları kabul etmediklerini bildirdi.

Kararını açıklayan Hakim Hasan Yalçıntaş, sanıklara isnat edilen suçlamanın tarihi, niteliği, öngörülen cezanın üst sınırı ve buna göre belirlenen dava zamanaşımı süresinin birlikte değerlendirilmesi sonucu, "zamanaşımı süresinin dolduğunu" ifade ederek, bu nedenle davanın ortadan kaldırılmasına hükmetti.

İDDİANAMEDEN

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca 26 Mayıs 2008'de hazırlanan iddianamede, SPK'nın 20 Eylül 2005 tarihli denetleme raporunda, Yapı Kredi Bankası'nın 31 Aralık 2000 ile 30 Haziran 2001'de kamuya açıklanan mali tablolarının sermaye piyasası araçlarının değerini etkileyebilecek nitelikte, yalan ve yanıltıcı bilgiler içerdiği ileri sürülerek, bundan bankanın o dönemdeki genel müdür ve yönetim kurulu üyeleri olan sanıkların sorumlu olduklarının bildirildiği anlatılıyordu.

Bu konudaki soruşturmayı yürüten Sarıyer Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 28 Nisan 2006'da "takipsizlik kararı" verdiği kaydedilen iddianamede, bu karara yapılan itirazın İstanbul 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedildiği bildiriliyordu.

Ret kararına ilişkin SPK avukatlarının "yazılı emir" yoluna başvurdukları belirtilen iddianamede, bunun üzerine Yargıtay 7'nci Ceza Dairesi'nin, "delillerin takdir ve değerlendirilmesinin davayı görecek mahkemece yapılması" gerektiği için ret kararını bozduğu ifade ediliyordu.

İddianamede, soruşturma evrakının 9 Mayıs 2008 tarihli "yetkisizlik kararı" ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına geldiği belirtilmişti.

Bu konudaki soruşturmanın ve kovuşturmanın SPK'nın kararına bağlı olduğu ve bu kararın verilmesine kadar geçen sürede zamanaşımının durduğunun düşünüldüğü anlatılan iddianamede, sanıkların "Sermaye Piyasası Kanunu'na muhalefet etmek" suçundan 2 ile 5'er yıl arasında hapsi isteniyordu.

dunyabulteni

Bu haber 712 defa okundu.