Şebnem Korur Fincancı: Doktorla hasta arasına teknoloji girdi!

0 0 0000 00:00 tsi
İstanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Şebnem Korur Fincancı'ya göre, yüksek teknoloji, hekimleri "tıp teknisyeni"ne dönüştürüyor. Hekimle hasta arasındaki göz göze bakmak, muayene etmek gibi insani ilişkiler yerini uzaktan teda

2. Uluslararası Katılımlı Tıp Etiği ve Tıp Hukuku Sempozyumu'nda bu senenin konusu "Yüksek Teknoloji Tıbbı ve Hekim-Hasta İlişkisi". Sempozyumun, en ilgi çekici sunumlarından birini İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) Yüksek Onur Kurulu üyesi Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı yaptı. Fincancı, sunumunda hasta-hekim ve meslek örgütü ilişkilerini ele aldı.

Fincancı, sunumunda, hasta-doktor ilişkisindeki insani boyutun unutulmaya başlandığını ifade etti. Uzaktan her türlü tıbbi analizi gören, hastasına uzaktan teşhis koyabilen yeni doktor modeliyle, göz göze bakmak, hastayı muayene etmek gibi sıcak ilişkilerin yok olmaya yüz tuttuğunu belirtti. İşte Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı'nın çarpıcı sunumundan alıntılar:

Hekimler medikal cihaz kullanırken televizyon kullanıcısından farksız

"Hekimler biyokimya, fizyoloji, ilaçların etkileri gibi konularda eğitim alıyorlar ama biyomedikal mühendislik konusunda ayrı bir eğitimleri yok. İleri teknoloji araçlarından herhangi birini kullanan hekim, araçla ilgili olarak bir televizyon kullanıcısından farksız. Bu ilişki, pekçok alanda ciddi hataların ortaya çıkmasına sebep oluyor.

Tıbbi cihazlara ve teknolojiye aşırı derecede güvenilmeye; doktorlar, bu teknolojiyi kullanan insanlar olarak büyücü gibi görülmeye başlandı. Oysa teknolojik tıbbın çöküşüne şahit oluyoruz. Jinekolojik onkolojide tanı uyumsuzluğu oranı %66. Prenatal ultrason sonuçları ile otopsi sonuçlarının karşılaştırıldığı fetal anomali tanılarında olguların %27'sinde otopside, ultrasonda saptanamayan farklı bulgularla karşılaşılmıştır.

Sağlık, kâr getirecek bir ticari alan olarak kabul edilmeye başlandı

Sağlık, kâr getirecek bir ticari alan olarak kabul edilmeye başlandı. Dolayısıyla, bu da tıp felsefesinin kökten değişmesine yol açtı.

Ticarileşmenin getirdiği bir diğer önemli risk ise, teknoloji üreticileri ile sağlık çalışanları arasında kurulan ilişki olmaktadır. Sağlık endüstrisi ürününün kullanımını yaygınlaştırmak amacıyla tanıtım yapmak zorundadır. Tanıtım ile ilgili düzenlemeler, denetim araçları yeterli olmadığında, sağlık hizmetleri ticarileştirme aracına dönüştürülebilmektedir. Özellikle ilaç endüstrisi ile ilişkilerin ciddi etik dışı uygulamalara yol açması karşısında, denetim organları ve araçları geliştirilmesi yolunda yoğun çalışmalar başlatılmıştır.

TTB, konu ile ilgili Hekimlik Meslek Etiği Kuralları 15. maddesinde 'Hekimler endüstri ile hiçbir çıkar ilişkisi kuramazlar. Bilimsel araştırmalar ve eğitime yönelik ilişkiler ise şeffaf ve kurumsal olmalıdır. Bu ilişkilerde Türk Tabipleri Birliği'nin hazırladığı "Hekim ve İlaç Tanıtım İlkeleri" geçerlidir' denilmektedir. Hekim ve İlaç Tanıtım İlkeleri 12 maddeden oluşur. Hekimlerin yüksek materyal değeri olan hediye kabul etmemesinden, tıp eğitimlerinde tanıtım materyali bulunmamasına kadar birçok başlıkta prensipler belirlenmiştir.

Hasta-doktor arasında bir insan ilişkisi olduğu unutuluyor

Artık bir hekim, hastasını hiç görmeden, tedaviyi tamamlayabilir. Uzaktan doktorluk yapmak diye bir kavram çıktı. Teknoloji hekimle hastayı artık yan yana tutmuyor. Teknoloji ile ilişkinin "ilkeleri" belirlenmeli! Hasta-doktor arasında bir insan ilişkisi olduğunu unutmamak lazım. Tıp teknisyeni olmak yerine "hekim" olduğumuzu hiçbir zaman unutmadan çalışmamız lazım."

Bu haber 541 defa okundu.