En Sıcak Konular

Baykal: Artık sonuna gelindi

24 Haziran 2008 16:26 tsi
Baykal, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, “bir dönemin sonuna doğru gelindiğini” belirterek, bunu AK Parti'ye kapatma davası nedeniyle söylemediğini, izlenen politikaların sonuna gelindiğini bildirdi.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, AK Parti iktidarı döneminde izlenen ekonomi politikaları sonucu, “Türkiye'nin devleti ve milletiyle borca battığını, faiz bataklığına saplandığını” söyledi.
Baykal, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, “bir dönemin sonuna doğru gelindiğini” belirterek, bunu AK Parti hakkındaki kapatma davası nedeniyle söylemediğini, izlenen politikaların sonuna gelindiğini bildirdi.

Geride kalan beş buçuk yıllık dönemde Türkiye'de tek başına bir iktidarın işbaşında olduğunu hatırlatan Baykal, gelinen noktada artık bu dönemin muhasebesini yapma koşullarının ortaya çıktığını ifade etti.

Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ekonomide, diğer alanlarda izlenen politikalar ve sonuçları ortaya çıkmıştır. Türkiye yeni bir başlangıca doğru gidiyor. Bu yeni başlangıca giderken geride kalan dönemin muhasebesinin doğru çıkarılması büyük önem taşımaktadır.

Bugün Türkiye, ekonomik bakımdan borç, faiz, işsizlik ve açık tablosuyla karşı karşıyadır. Türkiye borca batmıştır. Devletiyle, milletiyle borca batmıştır, faiz bataklığına saplanmıştır.”

“HER EVDE BİR İŞSİZ BULUNUYOR”

Ülkede tarihi rekor düzeyde bir yoksullaşma yaşandığını savunan Baykal, devletin tekrar açık veren bir devlet haline dönüşmeye başladığını belirtti. AK Parti'nin Türkiye'yi 220 milyar dolar borçla devraldığını hatırlatan Baykal, “Bu borç 82 yılın, 58 hükümetin borcudur. Cumhuriyet tarihinin tümünün, gelmiş geçmiş bütün hükümetlerin 2002 yılı sonunda ortaya koyduğu manzara 220 milyar dolar borç...” diye konuştu.

Beş buçuk yılda 220 milyar doların borcun 500 milyar dolara yükseldiğini dile getiren Baykal, hükümetin izlediği politikalarla beş buçuk yılda geçmiş 58 hükümetin yaptığı toplam borçtan daha fazla borçlanmaya yol açtığını bildirdi.

Baykal, devletin borcunun yanı sıra tek tek vatandaşların, şirketlerin, ticarethanelerin borcunun da artığını kaydederek, “Türkiye, AKP döneminde olağanüstü bir borç batağının içine getirilmiştir” dedi.

Bu dönemde faizlerin de yükselmesinin borç yükünü daha da artırdığını anlatan Baykal, işsizlik oranının da her geçen gün yükseldiğini, her evde bir işsiz bulunduğunu söyledi.

Baykal, cari açığın bu dönemde bir buçuk milyar dolardan 50 milyar dolara yükseldiğine dikkati çekerek, dış ticaret açığının da olağanüstü arttığını savundu.

“ÖZELLEŞTİRMEDE BALAYI DÖNEMİ BİTTİ”

İzlenen politikalar sonucu esnaf ve üreticinin büyük sorunlar yaşadığını ifada eden Baykal, “Türkiye açık pazar, gümrükler açık, sınırlar açık. Bütün Türkiye serbest bölge, daha doğrusu sahipsiz bir ülke” dedi.

Baykal, özelleştirme politikasına yönelik eleştirilerde de bulunarak, özelleştirme gelirlerinin ekonominin yeniden yapılandırılması için değil, cari açık ve faiz ödemeleri için kullanıldığını söyledi.

CHP lideri Baykal, “Türk ekonomisinde özelleştirmenin balayı dönemi bitmiştir. Gelinen noktada KİT'lerin zararları 2001 yılından daha fazladır. En karlı kuruluşlar satılmış, satılan kuruluş kar etmiş ve karını transfer etmeye başlamıştır. Transfer edildikçe Türkiye açık vermeye başlamıştır” diye konuştu.

MİLLİ TAKIMA BAŞARI DİLEDİ

Konuşmasında geçtiğimiz günlerde sevindirici ve üzüntü verici gelişmeler yaşandığını anımsatan Baykal, Gaziantep'te meydana gelen tren kazası ve kışlada yaşanan patlama sonucu hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı diledi.

Milli takımın Avrupa Kupası'nda yarı finale yükselmesine de değinen Baykal, “Güvenimiz tazelendi, milletçe çok özlediğimiz bir başarı ve sevinç tablosu yaşadık. Bu başarı Türkiye'ye bir ilaç gibi geldi. 70 milyon, hepimiz olağanüstü büyük bir heyecanı sevinç ve mutluluğu yaşadık” dedi.

Milli Takım Teknik Direktörü Fatih Terim ve tüm futbolcuları yürekten kutladığını kaydeden Baykal, “Varolsunlar, sağolsunlar. Başarılarıyla göğsümüz kabardı. Daha nice başarılar diliyorum” diye konuştu.

 


-CHP GRUP TOPLANTISI...(2)

-GENEL BAŞKAN BAYKAL, AK PARTİ'Lİ FIRAT'IN

SÖZLERİNİ DEĞERLENDİRDİ:

-"BUGÜN KARŞI KARŞIYA BULUNDUĞUMUZ, 1920'LERDE ORTAYA

ATILAN MODERNLEŞME PROJESİNİN YOL AÇTIĞI TEPKİLERİN

İSTİSMARI ANLAYIŞINA DAYANAN, O TEPKİLERİ SİYASETTE

KULLANMA, O MODERNLEŞME PROJESİNE KARŞI RÖVANŞ ARAYIŞINI

SÜRDÜRME ÖZLEMLERİYLE BESLENEN BİR MÜCADELEDİR"

-"BİRİSİ, 'BİZE BÜYÜK TRAVMA YAŞATILDI' DİYOR. TÜRKİYE,

BÜYÜK DEĞİŞİM PROJESİNİ UYGULADI. O PROJEDEN EN ÇOK

YARARLANAN, BUGÜN İŞBAŞINDA BULUNAN İNSANLARDIR. O PROJE

OLDUĞU İÇİN SEN ORADASIN"

(FOTOĞRAFLI)

ANKARA (A.A) - 24.06.2008 - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat'ın sözlerini eleştirerek, "Bugün karşı karşıya bulunduğumuz, 1920'lerde ortaya atılan modernleşme projesinin yol açtığı tepkilerin istismarı anlayışına dayanan, o tepkileri siyasette kullanma, o modernleşme projesine karşı rövanş arayışını sürdürme özlemleriyle beslenen bir mücadeledir" dedi.

Baykal, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, AK Parti'li Fırat'ın, New York Times gazetesine verdiği, "Türk toplumu bir travma yaşamıştır..." şeklindeki demecini değerlendirdi.

CHP Lideri Baykal, son günlerde, "Türkiye'nin, hangi sorunla karşı karşıya olduğu, yaşanan sıkıntıların temelinde ne yattığı, AK Parti'nin neden Anayasa Mahkemesi önünde bulunduğu" sorularının cevabını almaya yardımcı olacak çok önemli ipuçları içeren değerlendirmeler yapıldığını söyledi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı'nın, New York Times gazetesine çok çarpıcı açıklamalar yaptığını ifade eden Baykal, gazetenin, "Kökleri tarihe dayanan acı bir kan davası" şeklinde nitelemede bulunduğunu söyledi.

"Kimse, Dengir Mir Mehmet Fırat'a haksızlık yapmasın, çok doğru söylemiştir." diyen Baykal, "Bugün karşı karşıya bulunduğumuz, 1920'lerde ortaya atılan modernleşme projesinin yol açtığı tepkilerin istismarı anlayışına dayanan, o tepkileri siyasette kullanma, o tepkiler doğrultusunda geçmişle bir rövanş arayışını, o modernleşme projesine

karşı rövanş arayışını sürdürme özlemleriyle beslenen bir mücadeledir" diye konuştu.

"AŞMAYA ÇALIŞIYORUZ, AMA BOŞUNA SÖYLENMEDİ"

Türkiye'nin, en önemli değişim politikalarından birisinin, 1920'lerde yaşadığına işaret eden Baykal, çok köklü bir değişimin, Türkiye'ye önerildiğini söyledi. Baykal, Atatürk ve arkadaşlarının, Türkiye'yi daha ileri, çağdaş, mutlu ve özgür toplum haline dönüştüreceğine inandıkları projeyi; engelleri kırarak, çıkar çevrelerini, tutucu zihniyetleri,ilkel anlayışları, istismarcı yaklaşımları bertaraf ederek, ülkeyi çağdaş toplum haline dönüştürme doğrultusunda çok büyük uygulama yaptığını söyledi.

Baykal, bunun kolay olmadığını ve tepki çektiğini dile getirerek, bazılarının, alışmadıkları bir tabloyla karşı karşıya kalmalarının

kızgınlığıyla olumsuz yaklaştığını dile getirdi.

Hesaplaşmanın halen sürdürülmek istendiğini ifade eden Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bir süre önceki yadırgatıcı sözlerini, AK Partililerin açıklamalarını unutmaya, aşmaya çalıştıklarını ancak bunların boşuna söylenmediğini belirtti.

"40'INI AŞMIŞ BİR İNSAN"

Deniz Baykal, Başbakan Erdoğan'ın, "Her 10 Kasım'da yaygarakoparıyorlar. Ata'ya saygı duruşunda sap gibi ayakta durmaya gerek yok", "Hem laik hem Müslüman olunmaz", "Türkiye'nin yarınında artık Kemalizme ve Kemalizm benzeri rejimlere, sistemlere yer yoktur", "İktidara geldiğimizde çarşaf moda olacak" şeklinde açıklamalarda

bulunduğunu öne sürerek, şöyle devam etti:

"Bunlar, Başbakan'ın daha dün diyebileceğimiz bir zamanda, yazdığı, konuştuğu sözlerdir. 40'ını aşmış bir insan, bunları söyledikten sonra, hangi siyaset anlayışı doğrultusunda, ömrünün geri kalan kısmını götürür? Bu söylemlerle ilgili bir hesaplaşma yaşandı mı? 'Gömlek değiştirdim' lafı, bunu izah etmeye yeter mi? Niye değiştirdin, şimdi niye böyle düşünüyorsun, yanlış neredeydi? Bunları konuşmak gerekmez mi, hiçbiri konuşulmadı.

Şimdi yavaş yavaş; oradan, buradan pıtrak gibi bir şeyler çıkıyor.

Birisi, 'Bize büyük travma yaşatıldı' diyor. Türkiye, büyük değişim projesini uyguladı. O projeden en çok yararlanan, bugün işbaşında bulunan insanlardır. O proje olduğu için sen oradasın. Boynundaki kravatla bunu söylüyorsun, çağdaş yaşam tarzının bütün olanaklarını sonuna kadar kullanarak...Şimdi çıkıyorsun, siyasi istismarını yapmak için bunları söylüyorsun."

"SEN DE AYNI ANLAYIŞI MI BENİMSİYORSUN?"

CHP Genel Başkanı Baykal, bütün bunların tesadüf olmadığını belirterek,

Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ın açıklamalarına işaret etti.

Türkiye'deki milyonlarca insanın, dinin baskı altında olduğuna dair en küçük şüphe taşımadığını dile getiren Baykal, "Türkiye'nin bu konuda problemi yok, ama birilerinin problemi var. O problemi olanlar, şimdi bu problemi, Türkiye'nin problemi haline dönüştürmeye çalışıyorlar. Bir biçimde iktidara geldiler, oy aldılar, aldıkları oyu, geldikleri

iktidarı, sanki kafalarındaki bu projeyi uygulamak için verilmiş bir görev gibi sunarak, Türkiye'yi çok ciddi krizin içine sokuyorlar" diye konuştu.

Vatandaşların, dini, inancı, devleti, camisiyle bir sorunu bulunmadığını dile getiren CHP Lideri Baykal, şöyle devam etti:

"Problem bunlarda, kendi problemlerini halkın problemi haline dönüştürmeye çalışıyorlar. Çok tehlikeli bir iş yapıyorlar. Türkiye'yi büyük sıkıntılara sokacak, bir zorlamayı getirmeye çalışıyorlar.

Dışişleri Bakanı olarak, 'Türkiye'de Müslümanlar da baskı altındadır' diyeceksin. Eğer Müslümanlar baskı altındaysa, senin işin ne, 6 yıldır iktidardasın. Vatandaş, 'Vicdanım hür, inancımı yaşıyorum' diyor, sen 'Hayır sana baskı var' diyorsun. Senin kafandaki ile milletin kafasındaki İslamiyet herhalde birbirinden farklı. Millete göre, dine baskı yok. Ama İran, Afganistan'daki bazı kişilere, Türkiye'deki İslamiyet'i sorun, 'İslamiyet'e baskı yapılıyor' diyeceklerdir. Sen de aynı anlayışı mı benimsiyorsun? Tehlike bu işte."

"ENERJİ YATIRIMI OLMAYAN EN UZUN DÖNEM"

AK Parti iktidarı döneminde, enerji altyapısının ihmal edildiğini, yeni

bir enerji tesisinin devreye girmediğini, iktidarın enerji projesinin bulunmadığını savunan Baykal, Türkiye'nin enerji kriziyle

karşı karşıya kalabileceği uyarısında bulundu. Deniz Baykal, enerji konusunda tam bir ihmal bulunduğunu illeri sürerek,

"Ne yeni büyük bir baraj, ne termik santral, ne enerji ünitesi, bu dönem içinde ele alınmamıştır, yatırım yapılmamıştır. Enerji yatırımı olmayan en uzun dönem, bu 6 yıllık dönem olmuştur" dedi.

 


CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, bu ortamda her şeyin olabileceğini ama sıfırdan yeni bir anayasaya yapılamayacağını söyledi. Baykal, “Önce bu işi bitireceğiz. Nasıl bir toplum olmak istiyoruz buna karar vereceğiz. Türkiye, ne olmak istiyor? Çağdaş bir toplum mu olmak istiyor, yoksa Humeyni bozuntusu bir Ortadoğu İslam devleti mi olmak istiyor?” diye konuştu.


Baykal, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin ciddi ve tarihi bir sorunla karşı karşıya olduğunu bildirdi. Atatürk dönemindeki gerçekleştirilen büyük değişim projesine karşı direnç, onu etkisizleştirme mücadelesi verilmek istendiğini ifade eden Baykal, bunun Türkiye'yi nereye götüreceğinin hesabının yapılmadığını belirtti.

Baykal, “Bu mücadeleyi verenler aslında bir büyük mücadelenin içinde piyon olarak kullanılmaktadırlar” diyerek, bu insanların, bir süre sonra kenara itileceklerini, çok daha iddialı projelerin Türkiye'ye dayatılacağını savundu.

Baykal, türbanlı bir genç kızın bir süre önce “Atatürk'ü sevmiyorum, Humeyni'yi seviyorum” dediğini anımsatarak, “Bunlar tesadüf mü?” diyerek, “Türkiye'yi buraya getiren sürecin içinde 6 yıllık AKP iktidarının bir katkısı yok mu?” diye sordu.

Baykal, AK Parti'nin getirdiği anlayışın, zihniyetin, uygulamaların, Türkiye'nin bu hale gelişine çok ciddi şekilde katkı yaptığını iddia etti. “Türkiye, çağdaş bir dünyanın parçası olmaktan, Ortadoğu ülkesi haline, Vahabi kültürünün egemen olduğu bir anlayışa doğru sistematik olarak sürüklenmek isteniyor” diyen Baykal, bunun halkın refahı, özgürlüğü, insan hakları, kadın hak ve özgürleri açısından çok ağır sonuçları olacağını iddia etti.Baykal, bu tabloyu dünyada birilerinin yeni yeni fark ettiğini, ne kadar sakıncalı ve tehlikeli olabileceğini ifade ettiklerini söyledi.

ANAYASA TARTIŞMALARI

CHP lideri Baykal, Türkiye'de yeni anayasa tartışması yaşandığını, AK Parti iktidarı geldiğinden beri, “Yeni bir anayasaya yapacağız” dediğini anlattı. Baykal, “Niye, bunu diyor anladınız mı? Bu işaretler ortaya çıktıktan sonra, yeni bir anayasa talebinin altında neyin yattığını hala anlamadınız mı?” diye sordu.

Baykal, anayasanın 60 maddesinin değiştiğini, hala ne ihtiyaç varsa yine değiştirme olanağı bulunduğunu belirterek, “(Hayır, o bizi kesmiyor). Ne istiyorsunuz? 'Ya ne istediğimi sorma. Tümümün yenilenmesini istiyorum.' Bu eskinin atılmasını istiyor. O eski dediği ne? 1982 Anayasası değil. 82, 61, 24, 20... O, Atatürk Cumhuriyeti'nin siyasi temellerinin yansıtan bir anayasa. Onun atılmasını istiyor” diye konuştu.

Yeni anayasa talebinde bulunanların bir kısmının “bilinçli” olduğunu, bir kısmının ise “kullanıldığını” öne süren Baykal, “Daima zaten öyle olur. Hep kullanılmışlardır. İran'da da kullandılar. Humeyni kullandı. Solcuları, Marksistleri, komünistleri kullandılar. Türkiye'de kullanılanlar var” dedi.

“GÜNDEMDEN DÜŞTÜ SANIYORDUK”

Baykal, bunca olaydan sonra, yeni anayasa söylemi, gündemden düştü diye düşündüklerini, ancak son günlerde şaşırtıcı çevrelerden yeni anayasa talebi ortaya atıldığını ifade ederek, “cumhuriyet değerlerini koruyan, laikliği, yargı bağımsızlığı güvence altına alan, insan hak ve özgürlüklerini güvence altına almış bir çağdaş anayasa özlemi ve iyi niyetle bunu söylediklerinden kuşku olmadığını” söyledi. “Ama şimdi yapılacak herhangi bir anayasa değişikliğinin, böyle bir anayasaya bizi götüreceğini zannetmek, bu hedeflere hizmet edeceğine inanmak için insanın ne olması gerekir?” diye soran Baykal, şöyle konuştu:

“Bu ortamda her şey olabilir, ama sıfırdan yeni bir anayasa olmaz. Eğer bu ortamda yeni bir anayasa yapılırsa, o yeni anayasanın Türkiye'de laikliği çağdaş bir anlayış içinde güvenceye alacağı, yargının bağımsızlığı güvence altına alacak, Türkiye'yi çağdaş bir toplum olma doğrultusunda hızlandıracak bir anayasa olabileceğini umut etmek, düşünmek hiçbir şekilde gerçekçi değildir. Bu tartışmayı açanlar da bugün geldiğimiz noktada bunun böyle olduğunu görmüşlerdir.”

“ÖNCE İŞİ BİTİRECEĞİZ”

Türkiye'nin birbirine girdiğini, Atatürk-Humeyni tartışması yaşandığını, Dışişleri Bakanı'nın, “Türkiye'de Müslümanlar baskı altında” dediğini, AK Parti'nin en etkili adamlarından birisinin, “Bir travma Türkiye'yi bu noktalara getirdi” diye geçmişe yönelik savaşın ilk işaretlerini verdiğini anlatan Baykal, şöyle dedi:


“Böyle bir ortamda, Türkiye'nin demokratik, laik geleceğini güvence altına alacak bir anayasa yapacağımızı düşüneceğiz. Böyle bir şey olamaz. Böyle bir şey söz konusu değildir. Önce bu işi bitireceğiz. Nasıl bir toplum olmak istiyoruz buna karar vereceğiz. Kendi tarihimizle hesaplaşacağız. Kendi anayasamızla, hukukumuzla hesaplaşacağız. Kendi milletimizle, siyasetimizle hesaplaşacağız. Her şey açıkça ortaya dökülecek ve kararımızı öyle alacağız.

Türkiye, ne olmak istiyor? Çağdaş bir toplum mu olmak istiyor, yoksa Humeyni bozuntusu bir Ortadoğu İslam devleti mi olmak istiyor? Bunun kararını hep beraber alacağız. Biz, bu kararı Kurtuluş Savaşında almıştık.

1920'lerde bu kararı almıştık. O kararı koruduk, sürdürdük, arada bozmak isteyenler oldu, onlara fırsat verilmedi. Şimdi demokrasinin olanakları kullanılarak, globalleşmenin destekleri değerlendirilerek, aynı mücadele yeniden önümüze getiriliyor. Bir kez daha sınav var. Sevgili milletim, vatandaşlarım, bir kez daha çağdaş bir toplum iradesini, biz de bu iradenin olmadığını zannedenlere karşı ispat etmek zorundayız.

Türkiye'yi hiçbir şekilde kolayca teslim alamayacaklarını bilmeleri lazım. Her yerde bunun mücadelesini vereceğiz. Hukukta, siyasette, meydanda, seçimde, her yerde bunun mücadelesini vereceğiz. Türkiye'yi, başı dik, onurlu, çağdaş laik bir demokratik Cumhuriyet olarak mutlaka yaşatacağız.”

yeni şafak



Bu haber 576 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,949 µs