En Sıcak Konular

Radikal 28 Şubat'ı desteklemiş miydi?

20 Haziran 2008 11:47 tsi
Radikal 28 Şubat'ı desteklemiş miydi? "Mehmet Yılmaz, dün, Hürriyet'teki köşesinde bir dönem yayın yönetmeni olduğu Radikal Gazetesi'nin iddia edildiği gibi 28 Şubat sürecini desteklemediğini belirtiyor. Beni de, Mehmet Ali Birand ve Cengiz Çandar'la birlikte "kanıt" olarak kullanmış

Ali Bayramoğlu/Yeni Şafak

Bir 28 Şubat polemiği

Mehmet Yılmaz, dün, Hürriyet'teki köşesinde Sabah Gazetesi yazarı Emre Aköz'e cevap verirken, bir dönem yayın yönetmeni olduğu Radikal Gazetesi'nin iddia edildiği gibi 28 Şubat sürecini desteklemediğini belirtiyor.

Beni de, Mehmet Ali Birand ve Cengiz Çandar'la birlikte "kanıt" olarak kullanmış…

28 Şubat'a karşı duran kimi gazetecileri Radikal'e almak istemesinin, Radikal'in 28 Şubat'çı olmadığını kanıtlayacağını düşünmüş.

Nitekim diyor ki: "Sabah Grubu'nun o dönemde işlerine son verdiği yazarlardan, yönettiğim gazeteye uygun olduğunu düşündüğüm ikisine, işlerine son verildiği gün Radikal'de yazmalarını teklif ettim. (…) Teklifimi kabul eden Ali Bayramoğlu'nun işe başlamasının engeli Hakkı Devrim'in 'O terbiyesiz çocuk bu gazetede yazarsa, ben yazmam' itirazı oldu. Hakkı Bey'i ikna edene kadar, Bayramoğlu Yeni Şafak'ta yazmaya başlamıştı…"

Madem ki tanık ve kanıtım, araya girmemde herhalde sakınca yoktur…

Şu doğrudur:

Radikal Gazetesi 28 Şubat'ın askercil kampanyalarında "en önde" yer alan gazetelerden değildir. Ancak bu, Radikal'in 28 Şubat sürecinin karşısında ve dışında olduğu anlamına gelmez. O dönemde iki büyük grubun tüm gazeteleri gibi Radikal de bu sürecin açık bir şekilde parçası haline gelmişti.

Radikal ve Radikacilerin, Çevik Bir, Erol Özkasnak gibi generallerden gelen talepleri hemen ve diz üstünde yerine getiren gazete ve gazetecilerden tek farkı, doğrudan "operatörlüğe soyunmamaları"dır. Örneğin diğerleri gibi Şemdin Sakık'ın ifadelerini elden alıp, yani karargahtan alıp emir yoluyla manşete taşımamalarıdır.

Ancak o dönemde oluşan otoriter iklimin alabildiğine meşrulaşmasına, toplumsal kutuplaşmanın derinleşmesine katkıda bulunmadıklarını kim söyleyebilir?

İsmet Berkan'ın ve Mehmet Yılmaz'ın o günlerde darbe sürecini doğrudan destekleyen açık yazılar yazmamış olmaları, muhalif kimi yazarlarını kapı önüne koymamaları bu gerçeği ortadan kaldırmaz.

Gazete açısından da arşivler ortada…

Alper Görmüş daha birkaç gün önce Taraf Gazetesi'nde yazdı:

Tarih 15 Şubat 1997. 28 Şubat MGK'sından 13 gün önce. Radikal manşeti şöyle: "İslam Faşizmi…"

Altı şu satırlarla doldurulmuş: "Türkiye tarihinde bir daha 12 Eylül 1980 yaşanmasın diyenlerin kulakları barış, uzlaşma, eşitlik, kardeşlik yalanlarıyla dolu. Kimse yanlış hesap yapmasın, koskoca bir halkın parlamento aritmetiği ile sonuna kadar kandırılabileceğini sanmasın (…) Onlar var ya onlar; alkolü, sinemayı, müziği, resmi, heykeli, baleyi, dansı yasaklamayı özlüyorlar. Kadınların kapanmasını, evde oturmasını, pantolon-etek giymemesini, yüzmemesini, kahkaha ile gülmemesini istiyorlar. Düşündükleri, özledikleri, öngördükleri rejimin adı faşizmdir. İslam fazişmi…"

28 Şubat bu tür yayınların ürettiği ve meşrulaştırdığı sanal ve suni "korku, tehdit, tehlike zemini"nde gerçekleşti… Ve ülkeye EMASYA, yarı askeri sivil örgütler gibi kalıcı militer araçlar hediye etti…

Kanıt'ın tanıklığı işte böyle…

Tabii bir de tanığın kendisi var.

Madem Mehmet Yılmaz benim Radikal'le ilişkimi yazmış, bu konuda da birkaç düzeltme yapmakta fayda var.

Mehmet Yılmaz'ın bana yazarlık önerdiği dönemde Yeni Yüzyıl Gazetesi'nde yazmaya devam ediyordum. Yeni Yüzyıl'dan Yılmaz'ın teklifini kabul ettiğim için ayrıldım. Radikal'de ilk yazımı tebellüğ eden olmadığı, velhasıl bana haber verilmeden işten çıkarıldığım için işsiz kaldım. Yılmaz'ın iddia ettiği gibi hemen başka bir gazetede işe başlamadım, daha doğrusu başlayamadım, 4-5 aylık bir ara verdim. Ardından da Yeni Şafak'a değil, Star Gazetesi'ne girdim…

28 Şubat yanında, bu işin ahlaki sorumluluğu bile benim açımdan ortada kalmıştır…

Kaldı ki Hakkı Devrim'le Yeni Yüzyıl Gazetesi'nde yazdığım o günlerde girdiğim polemik, yine 28 Şubat vesilesiyle olmuştu.

Benim yazılarımdan, hatta kendi gazetesinin Etyen Mahçupyan, Murat Belge gibi yazarlarından "imla düzeltiyorum bahanesi"yle "keyfi, karalayan, anlam çarpıtan", alıntılar yapan, benden yaptığı alıntıların altına "Milli Gazete yazarı" notları düşen Hakkı Devrim'e hakkettiği yanıtı vermem sonucu, bu yazarın kötücül yönü ile 28 Şubat, işsiz, aşsız, itibarsız bıraktırma yolunda el ele vermişti.

Tarih ve bellek taze…



Bu haber 228 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,846 µs