"Hoca'nın dediğini yap, yaptığını yapma!"

Cüppeli Ahmet Hoca olarak tanınan Ahmet Ünlü, Hürriyet Gazetesi'nin manşetlerinden inmiyor. "Cüppeli denizde", "Cüppeli güneşlenirken", "Cüppeli gülümserken", "Cüppeli balıklama atlıyor" tarzındaki bu fotoğraflar elbette bir suç teşkil etmiyor. Ne jet-ski denilen araca binmek suç, ne de yüzmek… Üstelik bu dinen de böyle.

Peki, bu fotoğrafların Türkiye'nin önde gelen gazetelerinden birisinin manşetlerini süslemesinin sebebi ne? Her ne kadar Ahmet Ünlü "benim üzerimden Başbakan vurulmaya çalışılıyor, amaç Çankaya" diyerek tartışmayı farklı bir boyuta taşımaya çalışsa da bu fotoğrafların bu kadar ilgi çekmesinin sebebi Ünlü'nün söyledikleri ile yaptıkları arasındaki çelişki olarak gözüküyor. Kimi basın kuruluşlarında Ahmet Ünlü'nün cemaatine verdiği vaazlarda televizyon seyretmemeleri, mobilyalarını terk etmeleri yani modern hayatın nimetlerinin dışında kalmaları gerektiğine dair önerilerde bulunduğu iddia ediliyor. Ahmet ünlü ise bu iddiaları kesin bir dille yalanlıyor. Cübbeli Ahmet Hoca'nın Vakit gazetesindeki açıklamaları şöyle devam ediyor: "Bir diğer konu da ben 'evden mobilyalarınızı atın' şeklinde bir fetva vermedim. Televizyon seyretmek haramdır diye bir şey diyemem. İzlediğin programa göre değişir. Kimse de benim yüzümden evinden televizyon ve mobilyasını çıkarmış değil, bu tamamen yalan ve uydurma. Benim evimde zaten hem mobilya hem de televizyon var."

Basın kuruluşları Ahmet Ünlü'ye konuşmalarından derlenmiş bir kasetle yanıt verirler mi bilinmez ancak Ünlü, 18 Ağustos depremi sonrası yaptığı açıklamalarla hatırlanıyor. Yani aslında Ünlü pek de o kadar masum değil. Hatta Ahmet Hakan'a göre cemaate vaazı sırasında kendisine ait olan deprem duaları kasetinin de alınması gerektiğini belirtmiş. Yani işin içinde ticaret de var.

İşin ucunda ne olursa olsun… Bulundukları konum gereği, olumlu ya da olumsuz, toplumun gözü önüne çıkan kişilerin söyledikleri ve yaptıklarında oldukça dikkatli olması gerekiyor.  Bu arada Başbakan Erdoğan'ın dün grup toplantısında söyledikleri tam da bu konu ile ilintili. Başbakan şöyle söylüyor: "Aşırılıklara kaçanlar da bizim insanımız, onları merkeze çekmeye çalışmalıyız!" Jet-ski'ye binmenin "merkeze doğru atılmış önemli bir adım" olduğunu da hemen vurgulamalı. Aynı Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Binnaz Toprak'ın "Başörtüsü kadınlar için bir modernleşme aracıdır" demesi gibi…