iyibilgi analiz" /> iyibilgi analiz"/>

En Sıcak Konular

AK Parti'ye acil tavsiyeler!

19 Haziran 2008 14:33 tsi
AK Parti'ye acil tavsiyeler! Yargı darbesine karşı ne yapılabilir? AK Parti devletleştikçe kaybeder, toplumsallaştıkça kazanır... AK Parti'ye toplumsallaşması için yapabilecekleri.... iyibilgi analiz

Daha önce AK Parti’yi irdelediğimiz yazı dizisinde kısaca şöyle demiştik:

“AK Parti devletleştiği oranda hem darbeyi ve darbe sonrasını kolaylaştıracak hem de toplumun darbe karşıtı tepkisini çekemeyecektir. Çünkü demokratikleşme hamlelerine ket vurarak ve sistemle benzeştiren ittifaklarla devlet partisi haline gelmiş/getirilmiş bir AK Parti’ye darbe sonrası kaosun, krizin ve başarısızlıkların faturası daha kolay yıkılabilir. Toplum krizin sorumlusu olarak AK Parti’yi görmese bile devletleşmesi nedeniyle AK Parti’den soğuyacaktır. Bu nedenle AK Parti, devletleşerek değil, yeniden toplumsallaşarak, demokratik meydan okuyarak darbeden kurtulabilir...”

Bu analizimizin temel dayanağı Türkiye’nin temel meselesinin, yani diğer sorunların da sebebinin devlet-toplum ilişkisi olmasıdır.

Şimdi AK Parti tarihin ve toplumun kendisine biçtiği misyonu sahiplenmeli. Yani demokratikleşmenin, sivilleşmenin taşıyıcılığını devam ettirmeli…

Şemdinli’den bu yana geçen süre zarfında da görüldü ki, bu statükoyla uzlaşılmıyor; her uzlaşma adımı ve çabası kendisine benzeterek, kendi alanını genişletiyor… Bu da devlet-toplum ilişkisinin demokratikleşmesinin ertelenmesini, mevcudun derinleşmesini beraberinde getiriyor.

Öte yandan statüko, bu uzlaşma-yanaşma adımlarını da yemiyor. AK Parti Kürt meselesinde uzlaşı fakat kapatma davasından da kurtulamadı…

Dolayısıyla demokrasi savunuculuğundan başka yapacak bir şey yok…

Bunun içinse önce statükonun sebep olduğu sorun alanlarının tespiti ve bunların çözümüne yönelik ciddi, kararlı adımların atılması gerekiyor…

Ciddi ve kararlı diyoruz çünkü Erdoğan’ın Kürt meselesinde “bir ileri iki geri” konuşması inandırıcılığa, umuda ve dolayısıyla çözüme zarar vermekten öteye gitmemiştir.

Bu sorunlar:

-Kürt sorunu: Kürtlerin dil ve kültürlerini yaşatmalarının, geliştirmelerinin önündeki engellerin kaldırılması, Anayasa’daki vatandaşlık tanımının bu yönde düzenlenmesi, sonuç verici bir eve dönüş yasası, faili meçhullerin aydınlatılması, faili belli olan cinayetlerin faillerinin cezalandırılması…

-Gayri-Müslimlerin hakları: Gayri-Müslim cemaatlerin dini ve dil eğitim imkanlarının geliştirilmesi, el konulmuş değerlerinin iadesi, geçmişte üzücü olaylarla karşılıklı diyalog çerçevesinde yüzleşilmesi,

-İşçi ve yoksul kesimler: Son Sosyal Güvenlik Yasası’nın çalışanlar lehine yeniden dizaynı, yaşam ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi, Tuzla’daki facianın önlenmesi, herkese eşit şekilde verilecek olan “Vatandaşlık Geliri” uygulamasının başlatılması,

-Alevi sorunu: Cem evlerinin ibadethane olarak tanınması, din dersinin zorunlu olmaktan çıkartılması, Alevi kültürünün gelişmesinin önünün açılması,
-Diyanet kurumu: Dini resmileştirme, kontrol etme misyonu taşıyan ve sadece Sünni-Hanefi mezhep egemenliğindeki bu kurumun lağvedilmesi gerekiyor.

-Başörtü sorunu: Yeni bir değişiklikle gündeme gelebilir yada kriz bu nedenle çıktığından bir sonraki yasama dönemine ertelenebilir.

-Siyasi partiler kanunu, seçim yasası mutlaka değiştirilmeli ve baraj düşürülmelidir.

-Tek bir dini yorumu dayatan mevcut otoriter laikliğin yerine dini inanışlar arası özgür ve eşit ilişkilerin teminatı olduğu demokratik laikliğe geçiş sağlanmalı, bu çerçevede Alevilik açılımı ivedilikle yapılmalı

-Meclis’in yetki alanları sonuna kadar sahiplenilmeli,

-TÜSİAD, TOBB gibi değil, sadece demokrasiyi savunan sivil toplum örgütleriyle diyalog süreçleri derinleştirilmeli,

-301. madde: Son yapılan değişik ile ilk halinden çok bir fark olmamakla beraber Ayrımcılık içeren ve ifade özgürlüğünü kısıtlayan bu madde kaldırılmalı.

-Kapsamlı ve derin bir yargı reformu gerçekleştirmeli: Hukuk kurallarında ve en aşağıdan en yukarıya yargı organlarının iç işleyiş yapısında değişikliğe ve kadroların demokrasi ve hukuk bilincinin yükseltilmesine yönelik çalışmalar yapılmalı,

-AB ile ilişkiler: AB’yi unutmanın, reformlara ara vermenin maliyetinin öğrenilmiş olması gerekiyor…

-Ergenekon’da en derinlere gitmeli, bu yapı tamamen tasfiye edilmeli, Hrant Dink davasında sonuna kadar gidilmeli, diğer suikastların aydınlatılmasına hız verilmeli, Uğur Kaymaz’ın katilleri ve Şemdinli failleri tekrar yargılanmalı, Ferhat Sarıkaya göreve getirilmeli,

-Eğitim resmi ideolojinin üretim fabrikası olmaktan çıkartılmalı,

-Yeni bir sivil anayasa yazılmalı: İçinden geçtiğimiz yargı darbesinin amacı sivil anayasa sürecini engellemek fakat bu süreci yaşıyor olmamızın sebebi de bizzat sivil anayasa yazmamış olmamız…

-Bu çerçevede askeri-bürokratik vesayet rejimi sonlandırılmalı, demokratik normların hakim kılınmasına yönelik çabalar sarf edilmeli,

Sorunlar daha da uzatılabilir fakat en önde gelenler bunlar…

Bunların hepsini aynı anda yapmak mümkün değil elbette… Fakat hangisi ve hangileri daha acil, daha kolay yada daha işlevselse sıralamayı ona göre yapabilir… Bize göre Alevilik açılımı en uygunudur.

Eğer AK Parti savunmasındaki laiklik tanımındaki samimiyetini ve ciddiyetini ortaya koymanın gerekliliğinin farkındaysa Alevi açılımını gerçekleştirmek durumundadır.

Sonuç olarak şunu söylemek mümkün:

Toplum bir ölçüye kadar AK Parti’nin uzlaşma çabalarını sineye çekip anlayışla karşılayabiliyordu; fakat şimdi hem bu çabaların sonuç vermediği, statükoyu güçlendirdiği öğrenildiğinden ve sorunların ağırlığı nedeniyle bu çabaları eskisi gibi makul karşılamayabilir… Çünkü toplum devletleşmiş değil, toplumsallaşmış ve böylece devleti demokratikleştiren parti istiyor...

www.iyibilgi.com analiz İlhan Döğüş



Bu haber 838 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,879 µs