En Sıcak Konular

Yanlışa yanlışla karşılık verme(me)k

0 0 0000 00:00 tsi


Türkiye, dönüp şöyle bir baktığımızda 1900'lü yılların başındaki Osmanlı dönemini andıran gelişmeler yaşıyor.
O dönemde olduğu gibi ordu siyasetteki gidişattan memnuniyetsiz. Bunu yüksek sesle dile getirmekten de çekinmiyor.
Batı ve özellikle bir kesim Batı, Türkiye'yi tahrik edici tavrını sürdürüyor. Tıpkı 189697 savaşında yenilen Yunanlıların yanında yer almaları gibi, şimdi bizi bir komşumuzla karşı karşıya getirecek gelişmelere imza atmaya hazırlanıyor.
Türkiye ise yine reform uğraşı içinde. Gerek idari, gerek mali reformlarla önünü açmaya, önümüzdeki yüzyıla hazırlanmaya, Avrupa Birliği'ne girerek yolunu net görmeye çalışıyor.
Zorluklarımız var.
Ama bu zorluklar karamsar olmamızı gerektirecek boyutta değil.
Benzerlikler kadar farklılıklar da öne çıkıyor.
Atatürk devrimleri ile önü açılan sivil toplum, zenginleşerek artan nüfus, 50 küsur yılın demokrasi deneyimi, hukukun üstünlüğü ilkesinin giderek yer etmesi, Batılı kurumlar içinde edinilen yer, ekonominin büyüklüğü, üretim gücü, kalkınmanın artık Anadolu'ya yayılmaya başlaması gibi.
Önce bu güveni duymalı, ardından bu güvene dayanan tepkimizi ortaya koymalıyız.
Resmi tarihte, Ermeni Tehciri veya kıyımı diye adlandırdığımız bir dönemi yaşamış bir ülke olarak tepkiyi "Bu ülkedeki Ermenileri kovalım" diye koymak yapılabilecek en büyük yanlışlardan biridir.
Üstelik bunun, kendisini sosyaldemokrat olarak adlandıran bir partinin temsilcisinden geliyor olması yanlışı daha da büyütmektedir.
Sokaktaki insanı, bu topraklarda yaşayan insanlara karşı kışkırtmaktan elde edecek bir şey yoktur, utançtan başka...
Kendisine hukuk devleti diyen bir ülke, karşısındaki ülkelerin tavrı ne olursa olsun, bir insan grubunu sadece etnik kökeni nedeniyle ayırıp özel bir politika uygulayamaz, uygulamamalı.
Amerika, hala 2. Dünya Savaşı sırasında Japon asıllı vatandaşlarına yaptığı uygulamanın utancını yaşıyor.
"Bu Ermeniler, vatandaşımız değil, oturma izinleri bile yok" diyebilirsiniz. O zaman yapmanız gereken, bu ülkede yasadışı olarak bulunan herkese aynı kuralı uygulamak, özel olarak Ermenileri hedef almamaktır.
Sosyal demokrat partiler ilkel bir milliyetçiliğin savunuculuğuna soyunursa, demokrasiyi koruyup geliştirmek zorlaşır. En katı milliyetçi partilerin bile tepkilerini ölçülü biçimde ortaya koyduğu bir ortamda, ırkçı tepki önerileri getirmek ayıptır.
Bu tip tepkiler, haklı olduğumuz bir davada bile bizi haksız duruma düşürecek nitelik taşıyor.
Onun için özellikle kendine sosyal demokrat diyenlerin konuşmadan önce iki kere düşünmelerinde fayda var.



Bu haber 240 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    23,671 µs