En Sıcak Konular

Tohumculuk kanunu kimden yana?

0 0 0000 00:00 tsi
Tohumculuk kanunu kimden yana? Türkel Minibaş, Tohumculuk Yasa Tasarısı'nın neden bu kadar acil çıkarılmak istendiğini ve yasa tasarısı ile kimlerin memnun edileceğini kaleme aldı. Yasa tasarısı çiftçinin değil, uluslararası tohum tekellerinin çıkarını gözetiyor.

Geçen pazartesinin Gözucuyla'sında "Tohumculuk Yasası Kimin Yararına?" diye sorarken gelecek tepkileri hesap etmiş, ama... Tasarı'nın yasalaşmasından yana olanların bu denli hırçınlaşacağını düşünmemiştim. Hem de son iki yıldır ülkenin çeşitli yörelerinde Tasarı üzerine konuştuğum çiftçilerin tohum bayileri hakkındaki uyarılarına rağmen!

Dünya tohumculuğunun Novartis, Monsanto, Cargil, Dupont, ADN ve Bayer olmak üzere 6 tekelin elinde olduğunu ve bu firmaların Türkiye'deki tohumculuk firmalarıyla hisse bazında ya da bayilik yoluyla kurdukları ortaklıkları biliyorsanız çiftçiler haklıydı.

Tohumluklarda patent yasasının geç çıkmasına, biyogüvenlik yasasının Meclis'te oyalanmasına karşı çıkmayanların Tohumculuk Kanunu Tasarısı'na yönelik eleştirileri neden "yalan" , "tek yanlı bilgi" diye suçladıklarını anlamak için de arif olmak gerekmiyordu.

Yıllarca Ziraat Odaları Başkanlığı'nı üstlenerek Türkiye tarımının sorunlarının çözümü için çalışmış, bugün de Tasarı'nın yanlış ve aksaklıklarını kamuoyuna taşıyan, CHP Muğla Milletvekili Prof. Dr. Gürol Ergin 'den Tasarı'nın hazırlanmasına katkıda bulunmuş halihazırda bir tohum şirketinin ortağı ve yöneticisi olan Yavuz Baydur'a kadar gelen tüm yanıtların :

- Kesiştiği tek nokta: 1963/308 sayılı yasanın günün gereklerine cevap vermediği ve Türkiye'nin yeni bir tohumculuk yasasına ihtiyacı olduğuydu.

- Düğümlendiği nokta ise: Yasanın kimden yana işleyeceğini gösteren kurumlaşma ve örgütlenme modelindeydi.

Tasarı'nın 3, 16 ve 38'inci maddelerine baktığınızda kurumlaşma: Fidan yetiştiriciliği, fide yetiştiriciliği, tohum dağıtıcıları, tohum kullanıcıları, süs bitki yetiştiriciliği gibi alt birlikler ve "Türkiye Tohumcular Birliği" olarak tanımlanan bir çatı örgütten oluşmaktadır. Örgütlenme şeması açısından da doğru bir kurumlaşma modelidir.

Küresel piyasa mantığı açısından da model kendi içinde tutarlı. Zira, tohum sıradan bir ürün değil. Tarımın birincil girdisi, insan ve hayvan beslenmesinin ana öğesi! Üretimi, çeşitlendirilmesi, sertifikalanması, dağıtımı da dahil olmak üzere her aşaması ayrı bir kâr alanıdır. Tohum piyasasında fiyatlar bu nedenle serbest rekabet yerine, tekelci rekabet koşullarında belirlenir.

Tasarı'ya karşı çıkışlar da zaten tam bu noktada:

**128 tohum şirketi, 50 civarındaki fide üretim tesisi, 2500'ün üstündeki bayisiyle Türkiye tohumculuğu Novartis, Monsanto, Cargil, Dupont, ADN ve Bayer'le rekabet edebilecek midir?

**Yoksa, bu firmaların çoğu büyük yerli üreticiyle ortaklıklara gittiği için Tasarı'yla piyasa egemenliklerini mi pekiştirmektedirler?

**Zaten Türkiye piyasasında yer alan bu tekeller Türkiye Tohum Endüstrisi Derneği'nin (TÜRK-TED)'in de üyesi olduğuna göre... TÜRK-TED Tohumculuk Birliği'nin oluşumunda yer aldığına göre... Bundan böyle Türkiye'nin ulusal bir tohumculuk politikası olacağını söylemek mümkün müdür? sorularına odaklanmaktadır.

Aslında soruların cevabı hepimizce malum. Doğru cevabı bulmak için Türkiye Tohumcular Birliği'nin çatısı altındaki firmalara bakmak bile yeterli. Prof. Dr. Gürol Ergin de TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmasında defalarca vurguladı. Çoğu, dünyanın önde gelen tohum şirketlerinin bayiliğini almış tüccar ve bu firmaların temsilcisi olduğundan, çiftçi ya da nihai tüketicinin çıkarlarına öncelik tanımaları mümkün değil.

Kaldı ki, Tasarı'da üçüncü kişiler de dahil olmak üzere ortaya çıkacak uzlaşmazlıkta hakemlik görevi de "Tohumcular Birliği"ne verilmektedir! Böylelikle, tohum firmalarının çatı örgütünün yetki alanı yargılamayı da kapsayacak şekilde genişletilmekte!.. Örgüte, yani Tohumcular Birliği'ne kamu kuruluşu statüsü kazandırılmaktadır. Tasarı'da yer alan yasa maddelerinin yarısından fazlasının neden Tohumculuk Birliği'yle ilgili olduğunu şimdi anladınız mı?

İçinizden, "Birlik, Hakem Kurulu'nun gönüllülük esasına göre çalışmakta, yargılama ve cezalandırma hakkı yok" diye geçirdiğinizden eminim. İşin püf noktası da zaten burada. Zira, dünyanın her yerinde hakem kurullarında görevlendirilen uzmanlar örtülü ya da örtüsüz şirket danışmanlarından seçilirler. Uzmanlık alanları "uzlaştırmaktır" . Hukukçu olmaları gerekmez, uzlaşma için gerekli araçları kullanmakta uzman olmaları yeterlidir!

Mahkemelerin üzerinde yetkileri olmadığı savına gelince de... Malum, bu tür hakem kurulunda çözülmeyen uzlaşmazlıkların nihai mercii uluslararası tahkim mekanizmasıdır.

Özetle, "Tohumculuk Kanunu Tasarısı" nın TBMM'den geçmesiyle tohumcular ya da çiftçilerle birlikte herkesin yaşamında yeni bir sayfa açılacak. Bu yeni sayfada:

* Çiftçiler daha fazla sertifikalı tohum kullanacak, ama çoğaltma ve çeşitlendirme hakkına sahip olmadıkları için maliyetleri artacak!

**Geçici maddeler (5 ve 7. md.'lerin 1. fıkrasını düzenleyen) geleneksel tohumların kullanmına iki yıl daha süre tanımaktaysa da çiftliklerin el değiştirme süreci hızlanacak!

**Biyogüvenlikle ilgili yasa tasarısı hâlâ bekletildiği için Türkiye toplumu genetiği değiştirilmiş (GDO)'larla daha fazla yaşamaya başlayacak!

Prof. Dr. Türkel Minibaş -Cumhuriyet



Bu haber 384 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,155 µs