En Sıcak Konular

AKP'li yazar partisi kapatıldı gibi yazdı

14 Haziran 2008 10:40 tsi
AKP'li yazar partisi kapatıldı gibi yazdı Yeni Şafak yazarlarından ve Adalet ve Kalkınma Partisi MKYK üyesi Ayşe Böhürler bugün ilginç bir yazı kaleme aldı. Ayşe Böhürler, adeta AK Parti kapatılmış gibi yazısını kurguladı. İşte o ilginç yazı...

Ayşe Böhürler/Yeni Şafak

AK Parti

Aslında Ak Parti'yi değil, Türkiye'yi konuşuyoruz. Türkiye gerçeğini değil, bir gurup halet-i ruhiyesi bozulmuş adli aktivistin ortaya koyduğu resmi konuşuyoruz.

Parti kurulurken Türkiye için hayallerimiz vardı. Her şeyi ile kalkınmış bir ülkemiz olsun, suyu yolu olmayan köy kalmasın, halkın enflasyon ve ekonomik sorunlar altında beli ezilmesin, bürokrasi azalsın, fırsat eşitliği sağlansın, insanlar çocuklarını faili meçhullere kurban vermesin, şeffaflık olsun, sağlık sorunları kalmasın, devlet özürlüsüne baksın. Kısaca her kesimden insanın hayatının kolaylaşması, Türkiye'nin yüzü gülen, mutlu insanların ülkesi olmasıydı tek amacımız.

Parti'yi kurarken en çok bunları konuşup tartışmıştık. Nasıl bir cumhuriyet olsun tartışması değildi konuştuklarımız. Laiklik ise zaten tartışılacak bir konu değildi bizim için. Çünkü zaten bu ülkenin olmazsa olmazı idi laiklik.

Hayallerimizin ise bir çoğunu projelendirdik. Yarısından fazlası gerçekleşti. Suyu, yolu olmayan köyümüz kalmadı... Yollarımız, sağlık sistemimiz, sigorta sistemimiz, hastanelerimiz, kurumlarımız, adalet saraylarımız ve halkı mutsuz eden bir çok şey yenilendi değişti.

Elbette hayallerimizin tamamını gerçekleştiremedik. Ama çok mesafe kat ettik, projelerimiz Türkiye'nin önünü açtı. Başardıklarımız kadar başaramadıklarımız da oldu. Bunların yeterince şuuruna varamamakla suçlanmak yapılanları yok saymayı gerektirmiyor.

Ama...Siyasi projemiz yoktu. Çünkü Ak Parti kendinisini tanımlarken ideolojik bir tanımlama yapmamış, siyasi hedefler yerine herkesi kucaklayan bir hizmet anlayışını öncelemişti. Kendisini merkez sağda konumlandırsa da, muhafazakar demokrasi sentezini ortaya koysa da siyasi projesini yeterince iyi temellendirmedi. Temellendiremediği için de anlatamadı kendini. Ak Parti nezdinde bir kimlik krizi yoktu, ancak toptancı tanımlama meraklısı bir toplum için "kim bunlar" sorusu Türkiye'nin kimlik krizine dönüştürüldü.

Cevaplar icraatlar üzerinden değil, görüntünün verdiği ipuçlarından (yani eşlerin başörtüsünden) yola çıkarılarak oluşturulunca kimlik krizi, rejim krizine dönüştürüldü.

Ak parti nezdinde ise "gece gündüz çalışıyoruz, elimizden geleni yapıyoruz, niye bizi anlamıyorlar" kızgınlığı bir çok yerde kendini hissettirdi. Halkın sevgisi, parti nezdinde kendini anlatmaya çalışmak, imaj tasarlamak gibi kaygıların fazla önemsenmemesine neden oldu. "Zaten önyargılılar", "anlamak istemiyorlar", "ne yaparsak yapalım durum değişmez" yargısı da bu süreçte etkili oldu. "Yaptıklarımız ortada" kendine güveni, sabit fikirli bir gurup tarafından yönetildiğimizi unutturdu.

Sayılarının azlığı nedeni ile aktivist ruhlarının etkisi hesaba katılmadı, statükocu ağır ağbi reaksiyonları yeterince ciddiye alınmadı. Ancak bazı yazarlarımız dışında. Onlar "ah benim dostlarım" başlığı altında kimliğini hiç bir zaman bilemediğimiz kişilerden gelen uyarıları,"ne münasebetle karşı çıktıkları bir dünya görüşünden bir yazar ile bu kadar önemli sırları paylaşırlar" sorusuna cevap bulmadığımız bir sırdaşlıkla kaleme alsalar da durum değişmedi.

Son beş yılda Türkiye'nin dünyadaki imajını değiştiren bir iktidar ne yazık ki zaten hiç bir zaman öncelemediği ideolojik kimlik, sahip olmadığı siyasi proje nedeniyle suçlanıyor. Bu çelişkiyi anlamak da anlatmak da çok zor.

Ak Parti'nin akıbeti ne yazık ki sadece onu değil tüm ülkeyi ilgilendirecek. Bu kararın belli bir yaşın üzerindeki kemikleşmiş önyargılara sahip kesimi rahatlatmak dışında hiç bir işe yaramayacak. Yüksek yargı organlarının tartışılamaz havalarda verdiği her karar, Türkiye'yi daha da yalnızlaştıracak. Sokaklardaki kamplaşmayı artıracak, hoşgörümüzü daraltacak, herkesi kendi gettosuna, mahallesine itecek. Dar çevreler, büyük hayalleri boğacak. Aslında iddianemedeki tüm suçlamaların ortaya çıkmasına neden olacak.

Son bir hafta içinde bile üç kez laikçi teyzelerin, amcaların saldırısına uğrayanların hikayelerini dinledim. Kızgınlık, sokağa taşan hezeyanlara dönüşmüş durumda. Bir başörtülü görünce asabı bozulan, hakaret ederek ancak tatmin olan laikçi teyzeler ve amcalar insanı korkutuyor. Başı açık olmayı ve içki içmeyi modernliğin ve laikliğin tek teminatı olarak gören bir toplumun "kemalist yalnızlık" kaderi gibi görünüyor.

Ülkenin en üst yargı organları,sistemi, laikliği korumalı elbette. Ama gerçekten bunu tehdit edenlere karşı korumalı. Bugün ortaya çıkan tabloda olduğu gibi mahallelerin, hayallerin çevresine tel örgü örenlerin sorumlulukları da, adli eylemlerinin sonuçları da sadece kendileri ile sınırlı değil. Bugünü ve geleceği herkesi ilgilendiriyor.

En zor savunma insanın sahip olmadığı bir şeyden dolayı suçlandığı zaman ortaya çıkar. Çünkü ortada zaten ortada savunulacak bir şey yoktur.

cafesiyaset.com



Bu haber 944 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,783 µs