En Sıcak Konular

Erdoğan ipleri eline aldı!

0 0 0000 00:00 tsi
Erdoğan ipleri eline aldı! Bugünkü gazetelerin manşetlerini gördünüz mü? Hepsi, Başbakan'ın ustaca manevrasına aracılık ediyor. Başbakan "irtica tartışmalarına" yeni bir boyut kazandırıyor. Erdoğan'ın yeni hamlesi Türkiye'deki siyasi havayı tam tersine çevirecek…

Bu sabah tüm gazeteleri alın ve yan yana koyun. Hepsinde aynı manşeti göreceksiniz: Başbakan'dan 5 öneri…

Başbakan, İngiltere gezisinin dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını cevaplıyor ve şu beş öneriyi ortaya atıyor:

  1. Taraflar kim olursa olsun, ülkeyi gerecek yaklaşımlardan kaçınmamız lazım. Ülkede olmayan şeyleri varmış gibi göstermenin hiç kimseye faydası yok.
  2. Kimse irticaya hukukî bir tanım getiremiyor. Hep siyasî bir yaklaşımla olay değerlen-diriliyor. Bu da mütedeyyin insanları rahatsız ediyor.
  3. İddiaların bilimsel tabanının olması gerekiyor. Her iddia bir ispat gerektiriyor. Eğer bunların ispatı yoksa kabul etmek mümkün değil.
  4. Bu tartışmalar kamuoyu önünde yapılmamalı. Kendi aramızda, MGK'da veya ikili görüşmelerde bunları rahatlıkla müzakere edebiliriz.
  5. Kenarda olanları yumuşatıp merkeze çekmemiz lazım. 'Bunlar nasıl olsa aşırı, orada kalsınlar' demek yanlış. Onlar da bizim insanımız, bizim halkımız.

Bu önemli hamle, ne anlama geliyor?

İlk okunduğunda insanın aklına "2. 28 Şubat vakası" gibi gelebilir. Sanki Erbakan'ın İsrail ile yapılan anlaşmaları imzalaması, yani "geri adım" atması gibi… Fakat Başbakan'ın sözlerine derinlemesine inildiğinde, önerinin bu problemi kökten çözecek, Türkiye'deki aşırılıklarla mücadeleyi sağlayıp, dindar insanların durumunu rahatlatacak bir öneri olduğu anlaşılıyor. Çözümün sırrı ise Başbakan'ın "gelin irticayı tanımlayalım" önerisinde gizli.

Başarı şansı

Peki, Başbakan başarılı olabilecek mi? Bu önerinin temeli "irticanın tanımlanmasında" yatıyor. İrticanın tanımlanması ise CHP başta olmak üzere muhalefet, irticadan rahatsızlık duyan Türk Silahlı Kuvvetleri gibi faktörlerin de bu sürecin içinde olmasını gerektiriyor. Dolayısıyla böylesine çok boyutlu bir katılımın Başbakan'ın işini zorlaştırması beklenebilir. Ancak Başbakan'ın bu öneriyi Washington'dan dönerken ileri sürdüğünü unutmamalı. Genelkurmay Başkanı Büyükanıt'ın Washington'a ziyareti ise yakın… Belki de çözüm Büyükanıt Washington'dan dönünce gerçekleşebilir…

Medya neden ters döndü?

Basının konuya yaklaşımı oldukça olumlu. İşin açıkçası, Genelkurmay Başkanı Büyükanıt'ın konuşmasından bu yana basının hükümeti eleştiren yaklaşımında ciddi bir değişim var. Bunun sebebi o konuşmanın AB'yi hedef alması mıydı? Büyük bir ihtimalle. Büyükanıt Paşa'nın konuşması ile basın, AB ile hükümete muhalefet arasında bir tercih yapmaya zorlandı. Basın, AB ile ilişkileri bağlamında, şimdilik AB tarafını seçmiş gözüküyor.

Başbakan "hep bir adım önde"

Kısacası Erdoğan, yaptığı çıkışla ipleri tekrar eline almış oluyor. Top bundan sonra "diğer tarafın" ayağında. Topu taca atmak da mümkün, gole çevirmek de. Ancak Başbakan öyle bir hamle yaptı ki, top gole gitse de kazanacak, taca çıksa da.

Gol olursa Başbakan kazanacak, çünkü Türkiye'nin köklü bir problemi tarihin tozlu raflarında yerini alacak. Bu elbette çok zor bir olasılık. En azından çok uğraş vermek gerekiyor. Ancak Başbakan "gol olduğu takdirde" sadece problemi çözmüş ve toplumda bir rahatlama yaratmış olmayacak, ayrıca Çankaya yolundaki en büyük dikeni ortadan kaldırmış olacak.

Peki top taca çıkarsa, yani "karşı taraf" Başbakan'ın önerisini dikkate almazsa ne olacak. Başbakan tekrar karlı çıkacak. Zira çözümsüzlük tarafında olmadığını gösterecek. Çözümsüzlüğü "karşı tarafın" istemediğini, huzursuzluğun nedeninin AKP'nin dışında aranması gerektiğini cümle aleme anlatmış olacak.

Aynen Kıbrıs gibi farkında mısınız? Başbakan "Kıbrıs taktiğini" çok sevdi: "Hep bir adım önde!"



Bu haber 271 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler

    3,652 µs