En Sıcak Konular

“İrtica” Erdoğan’a ilaç gibi geldi!

0 0 0000 00:00 tsi
“İrtica” Erdoğan’a ilaç gibi geldi! Erdoğan başa dönmektedir… Genelkurmay Başkanı ve Cumhurbaşkanı’nın çıkışları, Erdoğan’ın 4 yıl boyunca yaptığı hataların üzerini örtmektedir… Hele bir de bu gerginlik yüzünden ekonomik kriz çıkarsa, Erdoğan sütten çıkmış ak kaşık olarak seçimlere girecekt

Başbakan Erdoğan geçtiğimiz hafta katıldığı bir televizyon programında AKP’nin azalan oyları ile ilgili kaygısını dile getiriyordu. Başbakan kararsız oylarda ciddi bir artış gözlemlediğini, %10–15 olan kararsız oyların %30-35’e çıktığını belirtiyordu. Bu iktidarda olan bir parti için elbette olumsuz bir durum. Hele aldığı %34 oy ile tek başına ülkeyi yöneten AKP için daha da kötü.

Kararsız oylardaki artışın sebebi kimileri için yolsuzluklar, kimileri için ise AKP’nin tabanına verdiği kimi sözleri tutmamış olması.

AK Parti’deki oy kaybı tek olumsuz durum değildi. AKP için ortaya çıkan diğer bir olumsuzluk kimi kesimlerin desteğini kaybetmeye başlamasıydı. Medya bunlardan birisiydi. Ve destek kaybı da sadece içerisi ile sınırlı değildi. AB sürecinde giderek tansiyonu yükselen hava da hesaba katılmalı. Hele ABD ile yaşanan güven kaybı, AKP’nin ikinci dönemde iktidarda olmasını istemeyenler için yürek ferahlatıcıydı.

Peki, iki ay önce başlatılan Sonbahar sendromu tartışmalarına ne demeli? Özellikle Genelkurmay Başkanlığı’nın Hilmi Özkök’ten Yaşar Büyükanıt’a devri ile medyada AKP’nin daha da zor duruma düşeceğine dair bir ön yargı oluştu. Bu önyargı pek de haksız değildi. Artan irtica haberleri ve komutanların sert çıkışları ve Cumhurbaşkanı’nın konuşmaları, medyanın ön görüsünü haklı çıkarıyordu.

AKP’nin zor dönemi!

Buruya kadar toparlayalım… AKP beş yıllık dönem sonunda yorulmuş ve içerisinde de sıkıntı yaşayan, tabanı tarafından eleştirilen bir parti haline gelmişti. Gidin bakın AKP teşkilatlarına. Derin bir sessizlik vardı. Teşkilatın Milli Görüş kökenli belli bir kanadı çalışmalarını bırakmıştı. Dahası AKP, AB ve ABD ile olan olumlu diyaloğunu kaybetmişti. AB süreci yavaşlamış, ABD ile karşılıklı güven kaybı yaşanmıştı. Medya giderek artan bir şekilde hükümet aleyhinde yayın yapıyor, devletin zirve kurumları, seçilmiş AKP hükümetini sıkıştırıyordu.

Başbakan yalnız kaldı!

Başbakan zor durumdaydı… Hemen belirtelim! “Başbakan” zor durumdaydı. Bir de belki Meclis Başkanı… Onun dışında kimseyi mikrofonlara konuşurken gördünüz mü? AKP’nin iki numaralı ismi Sayın Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, son zamanlarda hiç matbuatta görünmüyor, fark ettiniz mi? Abdüllatif Şener? O zaten ortada yok. Peki, diğer Bakanlar? AKP’nin önde gelen medyatik isimleri? Hayır, Erdoğan son birkaç gündür çok yalnız. Sevin ya da sevmeyin! Son bir haftada Türk Silahlı Kuvvetlerinin hukukun içerisinde kalması gerektiğini söylerken de yalnızdı, “Türkiye’de irtica tehdidi olduğunu düşünmüyorum” derken de. Bush’la görüşmeye de yalnız gitti, Blair ile görüşmeye de… Başbakan eleştirileri tek başına göğüslüyor…       

Erdoğan’ın eli güçlendi!

Başbakan yalnızdı… Ama iki gelişmeye dikkat çekmek gerek! Birincisi Başbakan Erdoğan’ın Bush ile görüşmesi. Başbakan Oval Ofis’te ağırlandı. Her ne kadar Doğan medya grubu tarafından önemsizmiş gibi gösterilmeye çalışılsa da görüşme tam 40 dakika uzadı. Bir saatlik görüşme 100 dakikaya çıktı. Haber kanalları görüşmenin uzayacağına hiç ihtimal vermiyordu. Bir haber kanalının spikeri saat 18.00’e geldiğinde, “toplantının az sonra sona ermesi bekleniyor” dedi ancak kırk dakika daha beklemek durumunda kaldı. Bu önemsiz miydi? Kesinlikle hayır! Bu önemli bir görüşmeydi. Kimileri için böyle. Bahçeşehir Üniversitesi’nden Deniz Ülke Arıboğan ise “iki stratejik ortağın yaptığı önemli bir görüşmeydi. PKK konusu neredeyse halloldu” diyor. Arıboğan, “elinin güçlenip güçlenmediğini bilmiyorum, zira yakında Genelkurmay Başkanı Büyükanıt da ABD’ye gidecek” uyarısında bulunuyor. Hemen belirtelim. Bir iddiaya göre Genelkurmay başkanı ABD’de sadece meslektaşlarıyla değil, ayrıca Başkan Yardımcısı Dick Chenney ile de görüşecek. Bu iddianın sahibi ise Hürriyet yazarı Özkök.
 
Büyükanıt Erdoğan’ı rahatlattı!

Erdoğan dışarıdan aldığı havayla eli güçlenmiş olarak Londra’ya geçti. Peki, Türkiye’de ne oluyordu? Beş saat önce Genelkurmay Başkanı AB ile köprüleri atıyor, irtica tehdidi vurgusu yapıyor, polis teşkilatına uyarı gönderiyordu. İstanbul Maslak’ta yapılan konuşma aynı zamanda 14 kanal aracılığıyla Türkiye’nin dört bir yanına taşınıyordu. Konuşma elbette Brüksel’e de ulaştı.

Büyükanıt’ın sert konuşmasının Erdoğan’ı sıkıntıya düşüreceğine dair yaygın bir kanı vardı. Peki, konuşma bu etkiyi doğurdu mu? Tam tersi… Erdoğan’ı soğuk karşılamaya başlayan Brüksel, Büyükanıt’ın sert tepkisi ile karşılaşınca mutlaka yerinden doğrulmuştur. ABD ve AB, AKP’ye alternatif olmadığı sürece, Erdoğan ile ilişkileri sıcak tutmak gerektiğini düşünmüştür.

Bakmayın siz basının tutumuna… Ne Doğan grubu ne de diğerleri AB ile karşı karşıya gelmeyi göze alamaz… Şimdiye kadar olduğu gibi… Ne Radikal gazetesi ne de diğerleri için geçicidir, TESEV’i savunmama hali… TESEV, adı geçen basın kuruluşları için önemlidir. İki gün sonra TESEV raporları havada uçuşmaya başlayacaktır kuşkusuz… Basında çarşaf çarşaf Paker portreleri görmeye bundan sonra da devam edeceğiz. Sebebi gayet basit… Aydın Doğan’ın Merkel ile ilişkisine bakın. Merkel değil miydi günlerce gazetelerin sütunlarını işgal eden? Acaba hangi medya grubu Avrupa’da açtığı kanal ile Avrupa pazarından pay alma kaygısında? Acaba Merkel, hangi patronun “en büyük matbaasını” ziyaret etti? Demek ki basının “ilişkileri gereği” AB ile karşı karşıya gelmesi söz konusu olamaz.

Dolayısıyla Büyükanıt’ın sert çıkışı, dolaylı da olsa, Erdoğan’a yaradı mı? Büyükanıt hiç istemese bile, ki kendisi de AB’yi karşısına almadığını açıkladı, hak etmediği bir eleştiri ile karşı karşıya: AB karşıtlığı… Genelkurmay Başkanı sadece kurumuna yönelik eleştirileri göğüslemeye çalıştı. Büyükanıt’ın konuşmasını yerinde dinleyen Arıboğan, konuşmanın içeriğini şöyle açıklıyor: Ordu hiç olmadığı kadar eleştiri altında ve saldırılar giderek sertleşiyor. Asker kendisi sertleşmiyor, sertleştiriliyor. Ben orduya yönelik söylemleri eleştiri olarak görmüyorum, sistemli bir saldırı olarak değerlendiriyorum. Ordu bir savunma halinde burada. AB’den gelen eleştirilerin STK, AKP’nin bir kanadı ve polisi etkisi altına aldığını düşünüyorlar ve bu nedenle Büyükanıt konuştu. Anlatmak istedikleri “Çok ciddi bir saldırı altındayız ve buna tepkiliyiz…”

Bu konuşmayı kim olsa yapardı! Fakat Büyükanıt’ın sözlerinin özellikle Brüksel’de yanlış anlaşıldığı kabul edilmeli. En azından AB Komisyonu’nun Genişlemeden sorumlu üyesi Rehn’in “Yanlış anlaşılma var” sözleri bile bunun bir kanıtı.

Erdoğan sütten çıkmış ak kaşık…

Tekrar Başbakan’a dönersek… Başbakan rahatladı… Hem de çok rahatladı… Nasıl mı? Erkan Mumcu’nun dediği gibi, AKP’den çıkan oylar yavaş yavaş geri gelmeye başlayacak… Kararsızlar kararlı hale gelecek… AKP içindeki kıpırdanmalar, kenetlenme haline dönüşecek… İrtica eleştirisi altındaki Başbakan, tabanının geniş kesimine “İmam Hatip ya da başörtüsünü” açıklamak zorunda kalmayacak. Toplumun AKP’ye uzak ama “sağ” kesimi Çankaya seçimleri öncesinde Erdoğan’a sempati ile bakmaya başlayacak… Mumcu’nun korkusu bundandır… Zoraki kopardığı bir iki puanlık oyun, AKP’ye geri dönmesinden korkmaktadır… Haklıdır… Erdoğan başa dönmektedir… Genelkurmay Başkanı ve Cumhurbaşkanı’nın çıkışları, Erdoğan’ın 4 yıl boyunca yaptığı hataların üzerini örtmektedir… Hele bir de bu gerginlik yüzünden ekonomik kriz çıkarsa, Erdoğan sütten çıkmış ak kaşık olarak seçimlere girecektir. Sanki iktidar değilmiş gibi, sanki ilk kez seçime giriyormuş gibi… Erdoğan bu işten kazançlı çıkmıştır! Duyurulur…



Bu haber 348 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,485 µs