Beyaz Saray'da gündem PKK

0 0 0000 00:00 tsi

ABD yolunda gazetecilere "İlk defa oyumuz yüzde 26.2'ye indi... Bugüne kadarki en düşük oyumuz bu" açıklamasını yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile kendi halkından aldığı destek, anketlerde yüzde 35 ila 45 arasında oynayan, Türk kamuoyundaki popülaritesi ise yüzde 3 ile anketlerin hata payı sınırları içinde kalan Başkan George W. Bush bugün Beyaz Saray'da buluşuyorlar.
Başbakan Erdoğan, Başkan Bush'tan randevu istediğini geçen mayısta açıklarken, bu acil talebini özellikle "İran'ı konuşmak için" diye gerekçelendirmişti. Beyaz Saray randevuyu dört ay geciktirince, görüşmenin gündemi de değişti.
Bugünkü buluşmanın, Erdoğan açısından öncelikli konusu PKK. Öyle ki, "Kıbrıs, AB, Irak, Lübnan, İran, Ortadoğu Barış Süreci..." diye birçok gündem maddesini alışveriş listesi okurcasına sıralayan bir diplomatımız bile, "Ya da buna 'tek gündemli' bir görüşme diyebiliriz" sözleriyle PKK meselesine işaret ediyor.
ABD tarafı da PKK'yı konuşmaya hazır. Nitekim Bush'un muhtemelen bugün Erdoğan'dan bir kez daha işiteceği, "Türkiye'deki imajınızı düzeltmenizin tek yolu, K. Irak'ta PKK'ya karşı gözle görülür adım atmanızdır" saptaması, Ankara'daki ABD büyükelçiliğinin Washington'a ilettiği değerlendirmelerde de aynen yer alıyor.

Ateşkesin etkisi
ABD'nin PKK ile Mücadele Özel Temsilcisi emekli Org. Joseph Ralston, her ne kadar görevdeki ilk ayının bir bölümünü "koordinatör" sıfatı çevresindeki yakıştırmalarla mücadele ederek adeta "defansif" bir konumda geçirmek zorunda kaldıysa da, aslında önemli bir başlangıç yaptı.
Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani'nin PKK'yı "ateşkese ikna ettik" demesi, ardından İmralı'dan gelen çağrı ve örgütün dün itibariyle tek taraflı ateşkese gitmesi, doğrudan ABD'nin talebiyle gerçekleşmese bile, Bush yönetiminin ağırlığını koymasının bir sonucudur.
Washington, Ralston'ı atayıp bölgeye göndermekle hem Bağdat'a, hem de Iraklı Kürt liderlere PKK'ya karşı etkili bir mesaj iletti.
Ateşkes kararı ise, bir yandan Talabani'ye, Washington ve Ankara karşısında, "Görüyorsunuz PKK'ya 'dur' dedik, durdular" deme imkanı veriyor. Bir yandan da örgüt, belki ateşkese gitmekle, Ralston'ın hareket alanını daraltmayı, olası bazı önlemleri erteletmeyi ve Washington'ın Kürt meselesi konusunda Türkiye'ye yeni telkinlerde bulunmasının önünü açmayı hedefliyor, yani Amerikan diplomasisine yönelik bir manevra yapıyor.
Özellikle son bir yıldır, PKK konusu ne zaman gündeme gelse, Türkiye'ye karşı "mahçup" olduğunu hissettiren Bush yönetimi ise, artık bu konuda eskisine kıyasla biraz daha rahat. Görüştüğümüz ABD'li yetkililer, Ralston'ın atanmasının bir "oyalama taktiği" olmadığını, aksine bir anlamda "düğmeye basıldığı mesajını PKK'nın bile aldığını" ve örgütün etkisizleştirilmesine dönük yeni somut adımların planlandığını ifade ediyorlar.

"Af" beklentisi
Ralston'ın devreye sokulmuş olması ve ateşkes, Erdoğan'ın bugün Beyaz Saray'da PKK'ya karşı dile getireceği taleplerin alanını tabii ki daraltmayacak. ABD'li yetkililer de bunun farkında.
Geçen hafta görüştüğümüz Ralston, esas hedefin PKK'nın Irak'tan çıkarılıp, örgüt üyelerinin Türkiye'ye döndürülmesi olduğunu ve yeni görevindeki muadili emekli Org. Edip Başer ile esasen bunun yöntemleri üzerine çalışacaklarını söyledi.
Ralston'ın söylemediği, diğer ABD'li yetkililerin de kamuoyuna yönelik açıklamalarında hiç ağızlarına almasalar bile, özel görüşmelerde aktardıkları ise "af" beklentisidir.
Washington, PKK'yı K. Irak'tan tümden çıkartmanın yolunu, Ankara'nın, adı ne olursa olsun, PKK'lıları Türkiye'ye dönmeye teşvik edecek, 2003'teki Topluma Kazandırma Yasası'nı etkisiz kılan arazlardan arındırılmış yeni bir düzenlemeye gitmesinde görüyor.
Ancak ABD'li yetkililer, konunun "hassasiyetini" ve AKP hükümetinin böyle bir düzenlemeyi yapacak noktaya gelebilmesi için, öncelikle PKK'ya karşı çok somut bazı adımlar atıldığını halka gösterilebilmesi gerektiğini de biliyorlar.
Bu adımlar, Irak'taki PKK bürolarının kapısına kilit vurulması, benzer büroların açılmasına olanak verilmemesi ve Mahmur Kampı'nın kapatılması sürecinin yeniden başlatılması ötesine geçecek mi? ABD, bölgedeki PKK liderlerini yakalamaları, Amerikan silahlarının PKK'nın eline geçmesini önlemeleri ve her türlü lojistik desteği kesmeleri için Iraklılara baskı yapacak mı?
Türkiye'deki konjonktür ve bizzat Erdoğan'ın açıklamaları, bugünkü Beyaz Saray zirvesini PKK'ya öylesine endeksledi ki, görüşmenin Erdoğan açısından "başarılı" olmasının tek koşulu, bu sorulara olumlu yanıt alınabilmesindedir.

Bu haber 170 defa okundu.