En Sıcak Konular

"Gerginliği artırmayın" dedim

0 0 0000 00:00 tsi
Başbakan Tayyip Erdoğan önceki gece New York'a uçarken gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Erdoğan'ın "Büyükanıt ile ne görüştünüz" sorusuna verdiği yanıt bir hayli ilginçti. Başbakan nazikçe uyarmış: Gerginliği arttıracak konuşmalardan kaçınalım!

Başbakan Erdoğan o bir buçuk saatte, Genelkurmay Başkanı Org. Büyükanıt ile ne konuştu? Belki de son günlerin cevabı en çok merak edilen sorusu bu! Başbakan Genelkurmay Başkanı'nı sürpriz bir şekilde makamına çağırmış, bir buçuk saat süren toplantıda ağırlıklı olarak terör ve Lübnan'ın konuşulduğu belirtilmişti. Ardından Başbakan ABD'ye uçmuştu.

Başbakan, toplantıda nelerin konuşulduğu ile ilgili yeni bir boyuta daha açıklık getirdi. Hürriyet Gazetesi'nden Ertuğrul Özkök'e göre Başbakan'ın yüzünde ve konuşmasında bu görüşmenin gergin geçtiğine dair en küçük iz yoktu. Ya görüşme gerçekten yumuşak ve yapıcı geçmişti ya da Erdoğan duygularını çok iyi saklıyordu. Ortak izlenim, görüşmenin öyle beklenildiği gibi çok sert geçmediğiydi. İşte Başbakan'ın gazetecileri yaptığı konuya ve irtica tartışmalarına ilişkin açıklamadan bir bölüm:


Genelkurmay Başkanı ile yaptığınız görüşmede irtica meselesini de gündeme getirdiniz mi?

İrtica meselesi gündeme gelmedi. Türkiye'de gerilime vesile olacak açıklamalardan kaçınmak gerektiğini söyledim.

Bunu söylediniz mi?

Evet söyledim. Çünkü bu süreç ekonomiyi etkiliyor. Bırakalım akışına gitsin; ben söylerim, isterse ekonomi batsın demek olmaz. Türk ekonomisi gayet iyi gidiyor. Geçen gün Aydın Bey (Doğan) şirketlerinin değerini 10'a katladığını söyledi. (Gazeteciler arasında bulunan Fatih Altaylı 'Turgay Bey de (Ciner) şirketleri 6'ya katladık diyor' dedi.)

Siz bunu söyleyince Genelkurmay Başkanı'nın tavrı ne oldu?

Yaşar Paşa bu konularda hassastır. Dönünce geniş bir değerlendirme yapacağız. Milli Savunma Bakanı'nın bazı talepleri var. Lübnan'a gidecek askere, subaya ne ödenecek, işçiye ne verilecek, bunların bir listesini çıkardık.

Bütçe belli mi? Bu nereden karşılanacak?

Bütçe belli değil. Bir kısmını BM karşılayacak, bir kısmını biz vereceğiz.

Gerginlik yaratan konular konusunu Cumhurbaşkanı ile de konuştunuz mu?

Bu konuya girmedik. Ben her hafta kendisine, o hafta ne yaptığımı anlatırım.

Ona nasıl hitap ediyorsunuz?

Sayın Cumhurbaşkanı diyorum.

Ya o size?

Bazen Sayın Erdoğan, bazen Sayın Başbakan diyor.

İkramı nasıl?

Genellikle kahve ve su ikram eder.

Son günlerdeki irtica tartışmasına ne diyorsunuz?

İrtica bugünün tartışması değil. Bana göre sağlıksız bir kavram olarak gündemde tutuluyor. Bundan nemalananlar var.

Mesela?

Alın son günlerdeki abdest tartışmasını. Abdest suyu ile ilgili haber öyle sunulmuş ki, sanki abdest suyu içince iyi gelir deniyor.

Haberde böyle bir şey yoktu. Abdestin alyuvarları artırdığı gibi bilim dışı bir önerme vardı.

Kaç kişiye sordum, hepsi öyle anlamış. Mesela Aydın Bey'e (Doğan) sordum, O da öyle anlamış. Ayrıca okul kitabında abdestin övülmesine niye karşı çıkılıyor? Yazın serin suyla başınızı yıkadınız mı insana canlılık gelir.

Ya alyuvarlar meselesi?

O bölüm bir Alman'ın kitabından alınmış. Ben getirtip baktım. Bir sakatlık varsa onu bağlar.

Kitapta bu cümleler aynen var mı?

Evet, aynen var.

Kuran kurslarında patlama var deniyor, doğru mu?

Söz konusu değil. 15 yaş şartı getirildiğinden beri tam aksine azalma oldu. Yaz kursları derseniz, o doğru olabilir. Bunların hepsinin Diyanet İşleri'nin denetiminde yürütülmesi lazım. Ama bunun için de personel yetiştirmek gerekiyor. Diyanet İşleri Başkanı, bütün camilerdeki imamların ilahiyat fakültesi mezunu olmasını istiyor. Ama burada da karşımıza ilahiyat fakültelerine kontenjan verilmemesi engeli çıkıyor. Ali Bey (Bardakoğlu) çok iyi işler yapıyor. Mesela, kadın müftü yardımcıları çok iyi oldu.

Bu gibi konuları siz tartışacağınıza, Diyanet İşleri Başkanı'na bıraksanız. Mesela, Papa'nın konuşmasına Sayın Bardakoğlu cevap verdi. Siz konuşmasaydınız olmaz mıydı? Tartışma dini kişiler arasında kalırdı.

Ben de imam hatip mezunuyum. Ben başından beri hep şunu söylüyorum: Dini konularda konuşmak istemiyorum. Ama her defasında siz sorunca cevap vermek zorunda kalıyorum. İrtica tartışmasının artık gündemden indirilmesi lazım. Türkiye değerlerine bağlılıkta 10 yıl öncesine göre çok daha iyi durumda. Yepyeni Müslüm olayları çıkarmanın gereği yok.

O zaman bu gibi konuları Diyanet İşleri'ne bırakmak daha doğru değil mi?

Kendisine talimat verdim. Bu konuda bir çalışma yapacak.

MİLLİYET yazarı Hasan Cemal, Cumhurbaşkanlığı konusunu açtı.

"Cumhurbaşkanı olacak mısınız?" diye sordu.

Başbakan Erdoğan bu soruya şu cevabı verdi:

"Cumhurbaşkanlığı işini artık konuşmuyoruz. O işi nisana kadar erteledik Hasan Abi."



Bu haber 289 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,774 µs