Ve Uzan mecliste!

0 0 0000 00:00 tsi
3 Kasım seçimlerinde barajı zorlayan, fakat meclise girmeyi başaramayan Cem Uzan'ın Genç Partisi artık mecliste. Son aylarda Amerikalılar ve Uzan ile görüşme yapan milletvekili Emin Şirin Genç Parti'ye geçti. Böylece Ağustos sonrası "sonbaharcı" oluşumlar

3 Kasım seçimleri unutulmazdı… Özellikle iki açıdan. Öncelikle bu seçimler toplumun güçlü bir tepkisiydi. Tepkisel oylar daha önce birçok partiyi iktidara getirmişti. Fakat tepkisel oyların koca bir meclisi baştan aşağıya değiştirdiği ilk kez tecrübe ediliyordu.

Bu seçimlerin önemli bir tarafı daha var. En azından benim için. O da bu seçim vasıtasıyla, Türk toplumunda "yoldan çıkmaya" meyyal %7'lik bir kesimin olduğunu öğrenmiş olduk!

DYP ve MHP'nin baraj dışında kalmasına sebep olan o %7, Cem Uzan liderliğindeki Genç Parti'ye gitmişti. Aslında "liderliğinde" demek biraz yanlış olur. "Cem Uzan'da müşahhas kılınan" desek daha bir yeri sanki.

Cem Uzan o başarıya nasıl ulaştı? İbrahim Tatlıses ile mi? Yoksa dağıtılan kazan kazan etli pilavlar yoluyla mı? Uzan'ın başarısının altında yatan sır, hırçınlığı ve "reklamcılığı" mıydı? Her halde hepsi. Buna bir de unutmadan toplumumuzdaki "bıkkınlığı" ve "ümitsizliği" de eklemeli.

Şimdi ilginç bir gelişme yaşandı. AKP'den istifa eden Emin Şirin, Genç Parti'ye geçti.

Emin Şirin'in ilişkileri bir hayli ilginç. Örneğin Nazlı Ilıcak ile evliyken AKP'den milletvekili adayı olan Şirin, parti teşkilatına göre torpillilerden. O dönemde parti teşkilatı arasında yaptığım röportajlarda teşkilat üyelerinin en önemli eleştirisi, Emin Şirin'in seçim kampanyasının yakınına bile uğramamış olmasıydı. Dahası seçime bir hayli aşağılardan, 10. sıradan giren Şirin'in vekil olarak seçilebilmesi için daha yukarı sıralardan seçime girmesi gerekiyordu. Çünkü AKP'liler bile AKP'nin 3 Kasım'da bu denli oy alacağını tahmin etmemişti. Ya da seçim sonuçlarına göre meclisin bu şekilde oluşacağı tahmin edilen son şeydi. İşte bu yüzden Emin Şirin'in üst sıralardan seçime girmesi gerekiyordu. Teşkilatın kimi üyeleri bu uğurda çok çaba sarf edildiğini belirtiyordu. Bu çabalarda başrolü oynayan kişinin ise Nazlı Ilıcak olduğu kulaktan kulağa fısıldanıyordu. Bu üzerinde durulmaması gereken önemsiz bir konu ve teşkilatın ön kabulü. Doğru olup olmadığını bilmek zor. Geçelim…

Geçelim çünkü Ilıcak ile Şirin boşandı. Sonra Şirin "başka" mecralara akmaya başladı. AKP'den istifa etti. Daha sonra ANAP'a şöyle bir kapıdan bakıp yoluna devam etti. Sonra? Uzan ile dirsek temasına geçti. Bu temastan sonra TMSF'nin çalışmalarını güçleştirecek soru önergeleriyle dikkatleri çekti. Şirin'in, Uzan'ın yakasına yapışan TMSF'ye etkili muhalefet yaptığı söylenebilir. Fakat hiçbir müdahale, Uzan'ın milyonlarca dolarlık malına el konulmasına engel olmadı.

Konumuza dönerek devam edelim. Şirin'in ilişkilerinden bahsediyorduk ve Uzan'da kalmıştık. Şirin ve Uzan ikilisinin bir gece nerede kimlerle "basıldığını" hatırlıyor musunuz? 27 Ağustos'ta Sunset Restoran'da. Peki, ikili kimlerle bir araya gelmişlerdi? Diğer ayrıntıları burada okuyabilirsiniz ama biz hemen sıralayalım: 2008 yılında başkanlığa adaylığını koyması beklenen Senato'nun etkili bir ismi John McCain, Georgia senatörü Saxby Chambliss, senato istihbarat ve silahlı kuvvetler komisyonları üyesi; Güney Carolina Senatörü Lindsey Graham, Senato silahlı kuvvetler, bütçe, gazilik işleri ve yargı komisyonları üyesi; Florida senatörü Mel Martinez, Senato dış ilişkiler, yaşlılar, bankacılık ve enerji komisyonları üyesi.

Yani masa bir hayli kalabalık. Emin Şirin o gece çok mutlu gözüküyordu. Basın tarafından görüntülenmesine de pek aldırmamış gibiydi. Yani, "yaptım, oldu" havası vardı. Bakın o gece Şirin Amerikalılara neler söylemişti: "Lübnan'a küçük bir birlik gönderirsek, TBMM'de oyum 'hayır' olacak. Bana göre Türkiye bölgeye gönderilecek gücün üçte birini karşılamalı ve komutanlığı da ele almalı. ABD'nin Irak'a müdahalesi tarihi bir hataydı, ancak mevcut durumda çekilmesi çok daha büyük bir hata olacak."

Şirin'e göre bunlar Türkiye'nin çıkarınaydı. O görüşmeden sonra Şirin ne yaptı? Meclis'te ilginç açıklamalar yaptı. Mesela işin içine Çin, Rusya, İran ve Suriye'nin dahil olduğu bir sos hazırladı. Şirin, Çin ve Rusya ile yaptığı anlaşma sayesinde İran'ın bazı konvansiyonel silahları Suriye üzerinden almış olabileceği iddiasını ortaya attı. 

Bunların kimin işine yarayacağını sorup geçelim. Emin Şirin'in tamamıyla samimi olduğunu vurgulayarak elbette. Ne yani. İnsanlar samimi bir şekilde çalışırken, yaptıklarının sonuçları başkalarına yararsa bu onun suçu mu? Elbette değil…

Sonuca gelmişken bir noktayı daha vurgulamalı… Ne oldu da Uzan ve Genç Parti harekete geçti? Ne oldu da Emin Şirin Genç Parti'ye geçti? O gece Amerikalılarla ne konuşuldu? Uzan'ın stratejisi ne? Uzan, bu topluma olan borcunu ödemeden siyasete geri dönmeyi mi planlıyor? Genç Parti'nin tekrar seçime sokulması sonbahar sendromu ile ilintili olabilir mi?

Düşünmek ve sorgulamak lazım. Fakat Uzan ve Şirin'in bundan sonra belirleyeceği politikaların bu sorularımıza bir yanıt olacağını akılda tutarak. 

Bu haber 430 defa okundu.