En Sıcak Konular

Korkmayın, korkmayın! Azalıyorlar...

0 0 0000 00:00 tsi
Korkmayın, korkmayın! Azalıyorlar... Hürriyet Gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök "Bizim çevremizdeki insanların çoğu, Türkiye’de başı örtülü kadın sayısının büyük hızla arttığını düşünüyor" dedi ve teskin etti: "Merak etmeyin, azalıyorlar!"

Özkök'ün yazısı:

Türbanlı kadınlar sürprizi

ÖNCEKİ akşam İstanbul Modern Müzesi’nde bir yemeğe davetliydim.

AKP İstanbul Milletvekili Egemen Bağış ve eşi, görevi sona eren İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi Peter Westmacott onuruna bir veda yemeği verdi.

Westmacott, Türkiye’den sahici sevgi gösterileriyle uğurlanıyor.

Çok güzel ve zarif bir yemekti.

* * *

Yemekten önce Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV) Başkanı Can Paker ile sohbet ettim.

TESEV, Türkiye’nin belki de en ciddi çalışan think tank’i.

Bana, TESEV’in son kamuoyu anketinin sonuçlarından birini anlattı.

Dinlerken şaşkınlığımı gizleyemedim.

Anket sonuçlarını kasım ayı başında açıklayacaklarmış.

* * *

TESEV, 1999 yılında geniş çaplı bir anket yaptırmış ve bunun sonuçlarını 2000 yılında yayınlamıştı.

Bu anket çok yankı uyandırmıştı.

Anketin en çarpıcı sonuçlarından biri şuydu:

Türkiye’de kadınların yüzde 73’ü, sokağa çıkarken başını örtüyordu.

Ancak bunların sadece yüzde 13’ü türban şeklindeydi.

Yüzde 3.5’i de çarşaf giyiyordu.

Yani kadınların çok büyük bölümü, başını eşarp veya başörtüsü ile örtüyordu.

TESEV, 6 yıl aradan sonra aynı anketi tekrarlamış.

Anketi Doçent Ali Çarkoğlu ve arkadaşları yapmış.

İlk anketi yaptığı sırada Boğaziçi Üniversitesi’nde olan Çarkoğlu, şimdi Sabancı Üniversitesi’ne geçmiş.

* * *

Gelelim yeni anketin sonuçlarına.

Bizim çevremizdeki insanların çoğu, Türkiye’de başı örtülü kadın sayısının büyük hızla arttığını düşünüyor.

Ama TESEV anketi bunu söylemiyor.

Tam aksine, başını örten kadın sayısında 10 puana yakın düşme var.

1999’da yapılan ilk ankette sokağa çıkarken başını örten kadın oranı yüzde 73 iken, şimdi bu oran yüzde 63’e düşmüş.

Başörtüsüne dini veya siyasi anlam yüklemeyen insanların sayısında düşüş olabilir.

Asıl önemlisi, türbanlı ve çarşaflı kadınların oranı ne durumda sorusuydu.

Aynı dönem içinde türbanlı kadın oranı da yüzde 13’ten yüzde 11’e gerilemiş.

Çarşaf giyen kadın oranı ise yüzde 3.5’ten yüzde 1’ler seviyesine inmiş.

İtiraf edeyim, bu sonuç beni şaşırttı. Çünkü gözlemlerim tam aksini söylüyordu.

O nedenle hemen Doçent Ali Çarkoğlu’nu arayıp konuştum.

* * *

Aramızda şöyle bir konuşma geçti.

Soru: Acaba, örneklem konusunda bir yanlışlık olabilir mi?

Cevap: Hayır bu defa çok daha sağlam bir örneklemle çalıştık. Devlet İstatistik Enstitüsü verilerini temel aldık. Gittiğimiz her adresi bulduk.

Soru: Peki bizim çevremiz neden türbanlı sayısındaki azalmayı göremiyor?

Cevap: Türbanda iki puan azalmayı gözle tespit etmek kolay değil. Ayrıca Türkiye ikiye bölünmüş durumda, Bir bölüm "kesin irtica tehlikesi var" diye düşünüyor. Bir bölüm ise "yok" diyor. Var diyenler, dünyayı hep bu tehlikeli gördükleri açıdan algılıyor.

Soru: Bu sonuçta yanılma payı olamaz mı?

Cevap: Hayır, bu sonuçlar yanılma payı dışındakiler.

* * *

Araştırmanın bir başka sonucu da şu:

Türkiye’nin sorunları sıralamasında türban çok altlarda yer alıyor.

Yani insanlar, türbanı en önemli sorunları arasında görmüyorlar.

Buna karşılık, "Türbanlı kızların üniversiteye girememesi sorun mudur" diye sorulunca, "Evet sorundur" diyenler çoğunlukta oluyor.

Öyle sanıyorum ki, bu anketin sonuçları uzun süre tartışılacak.

Türbanlı misyonerler

DÜNKÜ yazımda sözünü ettiğim yazıyı yazan gazeteci Vakit Gazetesi’nden Hasan Karakaya’ydı.

İslami kesimde, medya gerçeğini en iyi bilen ve gazetecilik zekásı en fazla yazarlardan biridir.

Yazısında çok önemli iki mesaj vardı:

Bir: Türbanlı kadın birey değildir.

İki: Türbanlı kadının "misyonu" vardır.

Misyon kelimesinin sözlük anlamı şu: "Bir kimseye veya kurula verilen özel görev."

"Misyoner"in tanımı ise şu: "Bir dini yaymakla görevli kimse." Bir de mecazi anlamı var:

"Bir düşünceye, bir ülküye kendini adamış kimse."

Hükümete yakın çevreler, bize yıllardır türbanı "masum bir inanç sembolü" olarak gösterdiler.

Şimdi şunu tartışmanın zamanı gelmedi mi:

"Üniversiteye ille de türbanla girmek isteyen kızların misyonu nedir?"

Sadece İslamcı çevreler değil, liberaller de bu soruyu tartışmalıdır.



Bu haber 287 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,974 µs