"PKK'yı Rusya kurdu!"

0 0 0000 00:00 tsi
ABD'nin Koordinatör atadığı şu günlerde Kürtler ve PKK ile ilgili Rus bağlantısı iddiaları gündemde. 2004 yılında kaldırılan Psikolojik Harekât Dairesi'nın kurucularından Tamer Kumkale'ye göre, PKK'yı Rusya kurdu ve 28 Şubat ciddi bir prestij kaybı.

ABD, terörle mücadele koordinatörünü atadı. Türkiye de… Ankara ve Türk toplumu Irak'ı işgal eden ABD'den PKK ile mücadelede "müttefiki" Türkiye'ye yardım etmesini istiyor. Kimilerinde ise "PKK'yı desteklemesin, yeter" düşüncesi hakim.

İşte bu günlerde PKK ve Kürtler ile ilgili Rus bağlantısı iddiaları ortaya atılıyor. İyibilgi 15 Eylül'de ABD'nin Kürtler ile ilgili arşivlerini açtığını ve Mustafa Barzani'nin KGB ajanı olduğunu duyurmuştu. Bu haberin bugün duyurulmasının manidar olduğu notunu düşerek elbette.

Benzer bir haber bugün Aktüel dergisinde yer aldı. 2004 yılında kaldırılan Psikolojik Harekât Teşkilatı'nın kurucularından Tamer Kumkale dergiye çarpıcı açıklamalarda bulundu. Kumkale PKK'nın Rusya tarafından kurulduğunu söylüyor. Röportajın önemli kısımlarını alıntılıyoruz. daha önce düştüğümüz notu kalın harflerle vurgulayarak elbette:

Zaman Gazetesi'ndeki "12 Eylül öncesinde bazı genç subayların bizzat anarşi ve terör olaylarının içinde militan gibi devlete karşı saldırıları yönettiği, mahkeme tutanaklarıyla belirlenmiştir" sözlerinizle ne anlatmak istiyordunuz?

Bakın, dünyada bir psikolojik harekât tehdidi vardır. Toplumun üst noktalarına gelmiş kişileri elde ederek onlar vasıtasıyla hedeflerini yaptırmak ister ve yaparlar. 12 Eylül öncesi anarşi ve terör olaylarında günde 30 kişi ölüyordu. Olaylar sıradan öğrenci kavgası değil, profesyonel olaylar. Dışarıdan yönetildiği bellidir.

Güncel konulara gelirsek, ilk kez bir şehit annesi " Vatan sağ olsun demiyorum, benim oğlum savaşta, Çanakkale'de şehit olmadı. İhmal nedeniyle öldü." Diyerek farklı bir ses verdi. " Neden komutanların, politikacıların çocuklarından kimse şehit olmuyor" diye sordu. Akabinde Hürriyet Gazetesi'nde çıkan bir haberde, bu söylemin PKK'nın halkla devletin arasını açma planının eseri olduğu yazıldı. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?

PKK denen olayı ne küçümseyelim ne de fazla büyütelim. PKK, bir terör örgütü olsaydı, Türkiye bu terör örgütünü çok iyi yetişmiş elemanlarıyla hemen hallederdi. Ama bu olayın terörle ilgisi yok. Olay, Türkiye üzerine menfaatleri olan küresel güçlerin ülkeyi yönetme zayıflatma isteği. Böyle bir bölgede imparatorluk tecrübesi olan, 70 milyonluk bir gücün dimdik ayakta durması; bütün küresel güçlerin menfaatini bozar. PKK da bunun için güzel, kuvvetli bir araç. Arkasında dünya güçleri var. Bunu Rusya kurdu. O zaman Rusya'nın Türkiye üzerinde çok menfaati vardı. Şimdi sırayla devam… ABD'nin PKK'yı kaldırmaya çalıştığını düşünüyor musunuz? Bu ülkede yeniden bir iç savaş yaratırlarsa, hedef Türkler ve Kürtleri çatıştırmak olacaktır. Amerikan ya da Rus düşmanı değilim. Hatta bilakis hayranıyım. Çünkü bunlar devlet gibi davranıyor. Keşke onlar gibi yapabilsek…

Türkiye ile ilgili çok mu plan var?

Ülkede bir iç çatışma çıkartılmak isteniyor. İlk olarak Kürt-Türk çatışması, ikinci olarak da ülke İran'la çatıştırılmak isteniyor. Başarırlarsa bölgede 70 milyonluk iki güç çatışacak. Mesela Lübnan'a asker gönderme konusunda, Başbakan'ın yüzünden düşen bin parça, o imzayı atarken içi kan ağlıyor ama emir almış.

Psikolojik harekâtçı gözüyle 28 Şubat'ı nasıl değerlendiriyorsunuz? O dönemdeki andıç çalışması da bir nevi psikolojik harekât çalışmasıydı…

Şahsi kanaatim yanlıştı. 12 Eylül'ün planlanmasına kurmay subay olarak katıldım. Nurettin Ersin'in yanında çalıştım. 12 Eylül yönetiminin çok önemli bir çabası vardı. Bir daha silahlı kuvvetler bu ülkenin yönetimine gelmesin, ordu kendi işini yapsın! Bu amaçla da Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği'ni oluşturdular. O zaman 28 Şubat'a gerek yoktur. Ama bu yapıyı da budadılar. Daireler katlı, MGK değişti. Bu, şu demek: Asker konuşacak yer bulamazsa, içeride konuşur. Ondan sonra çıktığı zaman da dışarıya, ihtilal yapıyor, çıkıyor. 28 Şubat'a gerek yoktu. Çünkü askerin o sırada konuşacağı makam vardı. Ama maalesef o zamanki komutanlar böyle düşünmemiş. Halkın nezdinde prestij kaybı oldu.

iyibilgi haber merkezi

Bu haber 1,001 defa okundu.