Demokrat Partinin iktidara geldiği 1950den bu yana, merkez sağ siyasetin önemli kalelerinden biridir şehzadeler şehri Manisa DP-AP ve DYP çizgisi bu şehrin kılcal damarlarına nüfuz etmiştir adeta; öyle ki, Özalın en popüler olduğu 1986 ara seçimlerinde bile ANAPa karşı kazandığı 2-0lık seçim başarısı hala hafızalardadır.
İşte Merkez sağın bu kadar etkin olduğu Manisa siyasetinin 15 yılına damgasını vuracak bir isim Rıza Akçalı.
Akçalı, 28 Şubat sürecinin en önemli tanıklarından biri. 28 Şubat 1997de yapılan MGK toplantısında çok yıpranan Refahyol koalisyonu, henüz görev değişimine bir yıl olmasına rağmen; havada ikmal kararı alır. Başbakanlık devrinin erkene alınması görüşünün ilk dile getirildiği yer ise DYP Genel İdare Kurulu (GİK) toplantısıdır. GİK üyesi Rıza Akçalı o dönem yaşananları şöyle özetliyor:
İstifalar peş peşe gelince GİK toplantısında başbakanlığın zamanından önce DYPye geçmesi konusunda görüş birliğine vardık. Bu kararı Erbakana iletme görevi bana verildi. Kendisine tabloyu anlattım, o da makul karşıladı.
Tecrübeli siyaset adamı o günleri anlatırken, bir ayrıntının da altını çizerek, 28 Şubatın da tetikleyicileri olarak anılan Ali Kalkancı-Fadime Şahin ve Aczimendi olaylarına dikkati çekiyor: O dönem Türkiyede bir karşı cephe oluştu. Kalkancılar, Fadimeler, Müslüm Gündüzler gerginliği tırmandırdı. Bu insanlar şimdi nerede belli değil, o gün görevlerini ifa ettiler. Yarın onlara tekrar vazife verilir mi; ben pek ihtimal vermiyorum. Gittikçe daha açık topluma doğru giden Türkiyede artık bu gibi olayların yaşanmasının zorlaştığını düşünüyorum.
Siyaset, ticarete bulaşınca; kendi kendini vurdu
Rıza Akçalı, ülkedeki politik seviyenin belirlenmesinde toplumsal taleplerin etkili olduğunu düşünüyor.
Akçalı, 12 Eylülün ülkedeki siyasi alanı daraltarak; siyaseti küçük bir azınlığın tekeline bırakmasının, bu işi yapabilecek yetişmiş insanların dışarıda kalmasına yol açtığına dikkat çekiyor.
Akçalı: Yatırım ve paraya dayalı siyasetin içine ticaret ve kişisel çıkarlar girmeye başladı. İşadamları siyasette ağırlık kazandı. Bunun sonucunda da siyaset mühendisliği gündeme geldi.
Akçalı, toplumu belli yönde dizayn etme anlayışına dayalı siyaset mühendisliğinin, ülkeye giydirilen deli gömleklerinin; halk tarafından unutulmadığını ve yıllar sonra bile insanların buna karşı tavır aldıkları tespitini de yapıyor. Bu çerçevede 2002 seçimi sonuçları ve AK Partinin tek başına iktidarını, 28 Şubat sürecinin bir rövanşı olarak görüyor: Ak Parti iktidarı 28 Şubatın mağlubiyetidir. Millet, sen onu yaptıysan ben de bunu yaparım demiştir.
Aksiyon
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle