Kış güneşi deyip geçmeyin!

0 0 0000 00:00 tsi
Güneşin zararlı etkilerinden, yaz aylarında gölgeliklere kaçarak kurtulabiliyoruz... Peki kış güneşinde ne yapacağız? Kış aylarında da güneşin zararlı etkilerinden korunmamız gerekiyor. Ama nasıl?

Akdeniz Üniversitesi'nden Prof. Dr. Ertan Yılmaz, ''güneş her zaman güneştir. Hatta kışın daha tehlikelidir. Çünkü yazın çok sıcak olacağından güneşte fazla kalmaz, gölgeye kaçarsınız'' dedi.
    
Güneşin zararlı etkilerinden korunmanın önemine değinen Prof. Dr. Yılmaz,  koruyucu sürmenin önemini de vurguladı.
 
Koruyucu kullandıktan sonra güneşlenmeye devam etmeyi yanlış bulduğunu belirten Prof. Dr. Yılmaz, ''güneşten korunmak için koruyucuyu sürerek güneşin altına uzanıyorlar. 'Ben koruyucuyu sürdüm' diyor. Hayır. Koruyucu, güneşin altında bir saat kalıyorsanız, 5 dakika kalmışsınız gibi etkisi olsun diye sürülüyor. Koruyucuyu güneşin altına yatasınız diye önermiyoruz. Güneşten koruyucuyu öneriyoruz, güneşten de kendinizi koruyun diyoruz. Hem güneş koruyucusu sürüp, hem de güneşin altında yatmanın bir anlamı yok'' dedi.

Prof. Dr. Yılmaz, koruyucu kremlerin yaz aylarında sabah saat 07.00-08.00, öğle 12.00, akşamüzeri de 16.00'da üç kez kullanılması gerektiğini söyledi.
 
Yılmaz, kış aylarında koruyucu kullanımının sabah ve öğle olmak üzere ikiye indirilebileceğini belirtti:

"Sürdüğünüz koruyucunun etkisi en iyi ihtimalle yarım saat, 45 dakika sonra başlıyor. Bu arada aldığınız zararlı etkiler kaydediliyor hafızaya. Koruyucunun etkisi de 4-5 saattir. Sonrasında bitiyor.''

Prof. Dr. Yılmaz, koruyucu kremlerin yüksek faktörlü olmasının da gerekmediğini, yüksek faktörün beraberinde alerji riski de getirdiğini söyledi.
 
Faktör yükseldikçe koruyucunun maliyetinin de arttığını vurgulayan Prof. Dr. Yılmaz, ''Türk insanının cilt tipine göre, 60-100 faktörlü bir korumaya çok da ihtiyacımız yok. Prensipleri bilir, güneşte kalmaktan kaçınırsak, uygun aralıklarla sürersek, 10-15 faktör yeterlidir'' dedi.
    
Prof. Dr. Ertan Yılmaz, derinin yaz ayları boyunca güneşin etkisiyle kalınlaşacağını, eski haline dönmesi için basit nemlendiriciler kullanılabileceğini kaydetti.
 
Yaz aylarında kalınlaşan deriden kurtulabilmek için keselenmek ve liflenmenin de doğru olmadığını belirten Prof. Dr. Yılmaz, ''keselemek, liflemek doğru değil. Bunu önermiyoruz. Aşırı soyma, deride ters tepki yapıyor'' dedi.

Derinin zaman içinde kendi tedavi yolunu bulacağını belirten Prof. Dr. Yılmaz, derinin kış aylarında uygun asit, yağ tabakasını oluşturacağına dikkati çekti.
 
Yoğun banyoyu da önermeyen Prof. Dr. Yılmaz, ''derinin buna ihtiyacı yok. Günde üç banyo, derinin yapısını alt üst eder. Deriyi kendi haline bırakın'' dedi.

CNNTürk

Bu haber 274 defa okundu.