En Sıcak Konular

"Yahudiler KKTC'nin yüzde 2'sini aldı"

0 0 0000 00:00 tsi
Kıbrıs önemini her geçen gün arttırıyor. Lübnan savaşı sırasında oynadığı rol Fransa'yı harekete geçirmiş ve Paris adadan üs istemişti. Fakat Kıbrıs'ın önemi sadece Fransızlar ve Türkler için geçerli değil. Kıbrıslı bir Bakan'ın konu ile ilgili ortaya att

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Ekonomi ve Turizm Bakanı Derviş Kemal Deniz ortaya attığı ilginç bir iddia ile gündemde: "İsrailliler ve İngiliz asıllı Yahudilerin KKTC'de aldıkları topraklar oranı İngilizleri geçti ve ülkenin yüzde 2'sine ulaştı." Sabah Gazetesinde yayınlanan bir habere göre, Deniz "Bu tehlikeyi Meclis'te de dile getirdim. Ama koalisyonun büyük ortağı Cumhuriyetçi Türk Partisi bunu önemsemedi" dedi.

Kıbrıs ekonomisi kıpırdadı

Deniz'in bundan sonraki açıklamaları adanın ekonomik gelişimi ile ilgili. KKTC ekonomisinin referanduma 'evet' denilmesinin ardından güçlü bir ivme kazandığını anlatan Deniz, bu dönemde kişi başı gelirin 4 bin 400 dolardan 10 bin dolara çıktığını kaydetti. Aynı dönemde bankalardaki mevduatın 1,5 milyar dolardan 3 milyar dolara tırmandığını anlatan Deniz, "Bunda kapıların açılması etkili oldu. Güney'de işçi ücretleri iki kat fazla olduğu için yıllık işçi gelirimiz 150 milyon dolara çıktı. Rumlar bu tarafa geçip tekstil, gıda ürünlerini satın alıyor. Aynı zamanda casinoları da kullanıyor. Referandumdan 'evet' oyu çıkınca dünya KKTC'yi tanıdı. Turist sayısı yüzde 25 arttı. İngiliz turist sayısı 50 binden 90 bine çıktı" dedi.

Kem gözler Kıbrıs üzerinde

Kıbrıs'tan toprak alımına dönelim. Acaba bu toprak alımının ardında Derviş Kemal Deniz'in ifadesi ile "Rumlar mı" var? Eğer böyle ise toprak alan Yahudiler şu ana kadar sürdürülen ABD-İsrail-İngiliz politikası ile çelişiyor demektir. Zira ABD ve İngiltere'nin, çözüm önerilerini şifahen destekleseler de, adanın "parçalanmış" olarak kalmasında bizlere yaptıkları katkı küçümsenemez. Yalçın Küçük'ün ifadesi ile Türkler, Kıbrıs'taki varlıklarını biraz da Anglo-Sakson eğilime borçlu.

Peki sebep?

Peki, Kıbrıs'a dönük Anglo-Sakson eğilimin sebebi ne? Adanın stratejik pozisyonu? Kesinlikle. Sebeplerden birisi bu. 1878 Berlin Anlaşması sonrası oluşan konjonktürde İngilizlerin Kıbrıs'a yaptığı çıkarma, Osmanlı Devleti'nin Akdeniz'deki güvenliğine büyük darbe vururken, Büyük Britanya Hindistan yolunda Doğu Akdeniz ve Kuzey Afrika'nın kontrolünde çok önemli bir mevzi elde etmiş oluyordu.

İngiltere artık Hindistan'da değil. Ama hala Kıbrıs'ta. Bu değişmeyen tutum iki gerçeği vurgular. Öncelikle şartlar değişmiştir, fakat Kıbrıs önemini korumaktadır. Kıbrıs stratejik bir "uçak gemisi"dir. Tamamı Helen'lere bırakılamaz. İkincisi farklı bir zihinsel algılamayı işaret eder. Bu algılama yabana atılamaz.

Theodor Herzl yazıyor...

Prof. Anıl Çeçen "Dünya Yahudi Lobisi, İsrail'in Ortadoğu'da artık miladını doldurduğunu düşünüyor ve bu sebeple de sıcak savaş yolu ile Yahudileri bölgeden kaçırıp, İsrail'i daha güvenli topraklara taşıma niyetindeler. Kıbrıs da yeni yerleşim birimi kurulacak topraklar arasında" diyor. Peki Kıbrıs'ın Yahudiler için önemi son gelişmelerle açıklanabilir mi? Belki de bu soruya verilebilecek en önemli yanıt Siyasi Siyonizm'in kurucusu Theodor Herzl'den geliyor. Herzl, Kıbrıs ile ilgili düşüncelerini Siyonist hareketin finansörlerinden Lord Rothschild'e Temmuz 1902'de şöyle dile getirir:

"Kıbrıs'ı düzene sokmalıyız ve bir gün İsrail'in üzerine gitmeliyiz ve kuvvetle almalıyız. Kıbrıs'tan Müslümanlar gider, Rumlar iyi bir fiyata topraklarını satar, Atina'ya veya Girit'e göç eder. Filistin Yahudiler için çok küçük, bu nedenle Filistin'e yakın bir yer sağlamamız gerekiyor. Filistin'e Kıbrıs ve El Arish de dahil edilmelidir." (Şükrü Gürel, Siyonist Plan ve Kıbrıs Milletlerarası Müstemleke Türk Yıllığı 1979, ss. 83-95).



Bu haber 312 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,690 µs