Putin'den, Sovyet diplomasisine dönüş

0 0 0000 00:00 tsi
SSCB'nin dağılmasıyla Rusya, kendisi için imkansız hale gelen uzak ülkelerle işbirliğini yeniden canlandırma politikasını adım adım uygulamaya koyuyor.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, beraberinde kalabalık bir işadamı ve devlet yetkilisiyle Afrika ülkelerine gerçekleştirdiği son ziyaret bu amaca yönelik en somut adım olarak değerlendiriliyor. Dış politikasının önceliklerinin başına birkaç yıldan beri Bağımsız Devletler Topluluğu'nu alan Moskova, Batı destekli kadife devrimler ve BDT mekanizmasının bir türlü çalıştırılamaması üzerine bu konudaki yaklaşımını değiştirmişe benziyor. Gözlemciler, iç siyasette istikrara kavuşan ve ekonomisini düzelten Rusya'nın 'eski Sovyet dostları' olarak bilinen pek çok ülke üzerinden bundan sonra daha etkin olacağı öngörüsünde bulunuyor. Putin'in, Güney Afrika Cumhuriyeti'ne geçen haftanın ortalarında yaptığı ziyaret her ne kadar da ekonomik ve ticari konularda yoğunlaşsa da bu ziyaretin, Afrika Ulusal Kongresi'nin mücadelesini gerçekleştirirken Moskova'dan destek gören ekibin iktidarda olmasına denk gelmesi dikkat çekiyor.

Güney Afrika Cumhuriyeti işadamları ve medya mensuplarının, neden şu ana kadar ülkelerini ziyaret etmediği sorulan Putin, liderlerin yurtdışı ziyaretlerinin 'politik turizm' olarak değil de şartlara bağlı olarak gerçekleşmesi gerektiği cevabını verdi. Gözlemcilere göre, Sovyetler'in dağılmasıyla hem iç tartışmalar hem de dış çekincelerden ürken Moskova, pek çok ülke ile işbirliğine geçmekte zorlanıyordu. Bu tür ülkelerden biri de Güney Afrika Cumhuriyeti idi. Diplomatlar, Sovyetler'in Kuzey Afrika ağırlıklı işbirliği yaklaşımından ziyade modern Rusya'nın, Güney Afrika'yı bu kıtadaki 'esas ortak' olarak gördüğünü belirtiyor. Bu politikanın temelinde Devlet Başkanı Thabo Mbeki ve kadrosundaki bazı kişilerin bizzat Rusya'da askerî ve politik eğitim almaları ile ülkenin ticari-ekonomik potansiyelini gösteriyor. Ayrıca, Güney Afrika, Moskova'nın geleneksel dostları olan Cezayir, Tunus ve Fas'tan daha istikrarlı ve dünya politikalarında etkin. Rusya lideri Putin, geçtiğimiz temmuz ayında Saint Petersburg kentinde gerçekleşen G-8 zirvesinde Thabo Mbeki'yi de davet ederek dikkat çekmişti.

Güney Afrika Cumhuriyeti, son zamanlarda geleneksel müşterilerinden İngiltere'ye yaptığından daha fazla miktarda meyve ve sebzeyi Rusya'ya ihracata başlamış durumda. İki gün süren ziyarette Putin ve Mbeki'nin katılımıyla ticari ve yatırım alanlarında bir dizi anlaşma imzalandı. Çin'in Afrika'daki hammadde kaynaklarıyla yakından ilgilendiğinin farkında olan Rusya, bölgede özellikle de altın, elmas, çelik ve enerjide işbirliği kanallarını güçlendirmeye çalışıyor. Putin ve beraberindeki heyet daha sonra Fas'a geçti. Fas'a ilk kez resmî bir ziyaret gerçekleştiren Putin, Kral VI. Muhammed ile kültür, turizm, ticari ve ekonomi konularını içeren bazı anlaşmalara imza attı.

Putin'in ziyareti aynı zamanda onun bir süre önce komşu ülkelerden Cezayir'e yaptığı ziyareti dengeleyen diplomatik bir çalışma olarak da nitelendiriliyor. Rusya devlet şirketi Rosatomenergo, Fas'ın kurmayı planladığı nükleer enerji santralı inşasının ihalesine katılmak istiyor. 2016-2017 yıllarında faaliyete geçmesi planlanan Fas nükleer enerji kompleksinin ihalesinin içinde bulunduğumuz yılda yapılması öngörülüyor.

Yunanistan'dan başlayarak bir hafta içinde 23 bin 490 km yol kat eden Putin ve beraberindekiler ziyaretlerden memnun şekilde döndü. Dağılmasından sonra SSCB, 'Rus emekçilerinin alın teriyle Afrika çöllerinde buz hokeyi stadyumları kurma' ile suçlanmıştı. İçte ve dıştaki çekincelerden dolayı Moskova, yıllardan beri Afrika ve Güney Amerika ülkeleriyle işbirliğini bir nevi askıya almıştı. Vladimir Putin'le birlikte özellikle de son zamanlarda Moskova, Arjantin, Brezilya ve Venezüella'nın yanı sıra Afrika ülkeleriyle işbirliğini yeniden canlandırıyor.

Zaman

Bu haber 219 defa okundu.