Bombalar Güneydoğu Anadolu içinmiş!

0 0 0000 00:00 tsi
Atabeyler Çetesi'ne yönelik operasyonda tutuklanan, aralarında Özel Kuvvetler'de görevli subayların da bulunduğu 10 sanığın yargılan-masına başlandı. Bir numaralı sanık Yüzbaşı Eren bombaları Güneydoğu için hazırladıklarını iddia etti.

Davanın bir numaralı sanığı Yüzbaşı Murat Eren, iddianamedeki iddiaları kabul etmediğini, vatan ve milletin, bölünmez bütünlüğü aleyhine faaliyette bulunmasının mümkün olmadığını, hükümetin görev yapmasını engellemek için sanıklarla bir oluşumda bulunmadığını öne sürdü. Eren, Eryaman'da yapılan baskında ele geçiriline iki valiz dolusu bomba malzemelerini bombalama planları için değil, reaksiyoner prototip hazırlamak için yaptığını iddia etti. Eren, "Güneydoğu'da görev yaparken kendimce, ani çıkan ve gelişen tehlikelere karşı, reaksiyoner bir prototip planı hazırlamak için çalışmalar yaptım. Erkut Taş astsubay, Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda bomba yapımı ve imhası konusunda uzmandı. Genelkurmay Başkanı'ndan bu konuda ödüller aldı. Prototip fikrimi Taş'a açtım. Birlikte ani gelişen tehlikeye prototiple karşılık vermek için malzeme topladık. Zaten son zamanlarda biraraya gelemediğimiz için düşüncelerimi gerçekleştiremedim. " diyerek kendisini savundu. Atabeyler davasında sanık avukatları kamu güvenliğinin tehlikeye gireceğini belirterek, yargılamanın gizli yapılmasını istedi. Gizlilik talebinde bulunan Eren'in avukatı Sami Kahraman, Genelkurmay Askeri Savcılığı'nın açtığı davada da askerî savcının gizlilik talebinde bulunduğunu da hatırlattı. Duruşma savcısı Salim Demirci, CMK'nın 182. maddesi gereği duruşmanın kısmen gizli yapılmasını talep etti. Kısa bir ara veren mahkeme heyeti, dava dosyasındaki belgelerin içeriği, davanın ve sanık savunmalarının aleniyet kazanması sebebiyle, CMK'nın ilgili maddesinin şartlarının gerçekleşmediğini belirterek, gizlilik talebinin reddine karar verildiğini açıkladı.

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın dünkü ilk duruşmasına pilot yüzbaşı Murat Eren, astsubay Erkut Taş ve Yasin Yaman, üsteğmen Yakup Yayla, kuyumcu Yunis Akkaya, emniyet müdürleri Mustafa Raşit Çavdar ile Cemal Hasan Özdeş ile Suat Kıy, İsmail Binici, Mehmet Karatepe ve sanıkların avukatları katıldı. Daha sonra sanıkların savunmalarına geçildi. Eren, "21 yıldır askerî personelim. 12 yıldır da kıta da subayım. Böyle bir düşünce içinde olmam mümkün değil." dedi. Geçtiğimiz Mart ayında Şırnak'ta Mayıs ayında Konya'da tatbikatta olduğunu, diğer sanık TSK personelinin ise farklı görev yerlerinde olduğunu savunan Eren, astsubay Yasin Yaman'ı tutuklanmasının ardından tanıdığını ifade etti. Yüzbaşı Eren, reaksiyoner prototipi görev yaptığı birlikte hazırlamasının mümkün olmadığını, bomba malzemelerini Ankara'ya yakın bir yerde bulundurmak için işadamı Yunis Akkaya'nın evine götürüp valizler halinde depoladıklarını anlattı. Başka bir amaçlarının olmadığını iddia eden Eren, mahkeme heyetinin sorusu üzerine, astsubay Yasin Yaman'ın evinde çıkan Atabeyler adı ve şiltinin Özel Kuvvetler Komutanlığı'ndaki kurs eğitimi sırasında hazırlanan senaryolarda verilen grubun adı olduğunu düşündüğünü kaydetti. Eren, bilgisayarından çıkan Atabeyler bayrağının da eğitimle ilgili olduğunu tekrarlayarak, "Atabey isminden soruşturma sonunda haberim oldu." dedi.

Eren, bilgisayarında 'bütün kürtler' adlı word dosyasının ise internetten indirdiğini, kendisinin hazırlamadığını dile getirdi. Yunis Akkaya'nın evindeki çekyatın altına koydukları bomba malzemelerini 'numunelik' olarak niteleyen Eren, malzemelerden haberinin olduğunu anlattı. Mahkeme heyetinin BİM mağazalarının bombalanması planıyla ilgili sorusuna yüzbaşı Eren, BİM mağazaları ve Cüneyd Zapsu'nun kürtler ve PKK ile ilişkisi olduğu konusundaki elektronik postanın asker arkadaşlarına olduğu gibi kendisine de geldiğini ifade etti. Eren, "Askeri çevrelerde konuştuğum arkadaşlarında bu yazıdan haberi vardı. Ancak ancam BİM'e bu nedenle bombalama hazırlığında olduğum iddiaları doğru değildir." dedi.

Merzifon'da görevli Emniyet Müdürü Mustafa Raşit Çavdar ile Çorum'da görevli Emniyet Müdürü Cemal Hasan Özdeş'i Yunis Akkaya'nın teklifi üzerine ziyaret ettiklerini anlatan Yüzbaşı Eren, "Önce Merzifon'a gittik. Çavdar'a anlattığım düşüncelerimi söylemedim. genel konulardan konuştuk. Yunis'le Merzifon'dan dönerken uğrayıp bir çay içelim diye Özdeş'e uğradık. Kısa bir süre görüştük, genel konulardan konuştuk." diye konuştu.

Genelkurmay'a verdiği ifadeleri kabul etmedi: Komutanların telkiniyle öyle konuştum

Mahkeme heyeti, Murat Eren'in Genelkurmay Askeri Savcılığı'na 2 Haziran 2006 tarihinde verdiği ifadesinin doğru olup olmadığını sordu. Eren, askerî savcılığa işadamı Cüneyd Zapsu, gazeteci Mehmet Ali Birand, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun oğlu Murat Aksu ve sanatçı Mehmet Ali Erbil'i canlı hedef seçtiklerini belirtmiş, BİM mağazalarına bomba koyarak ses duyurmayı planladıklarını açıklamıştı. Eren, "Genelkurmay'a verdiğim ifadeler kesinlikle doğru değil." dedi. Gözaltında tutulduğu Merkez Komutanlığı'nın 'TSK hakkında olumsuz bir şey söyleme' telkininde bulunduğunu ifade eden Eren, "Ayrıca hazırlayacağım prototipi emir-komuta zincirinin dışında üstlerimden abersiz yapmayı düşündüğüm ve böyle bir çalışma içine girdiğimden tedirginliğim vardı. Askerî savcı da bunu sadece komutanlara arz edeceğini söyledi, avukata da gerek yok dedi. Bu düşüncelerle Emniyet'e gelen ihbar mailine göre konuştum. Gerçekle ilişkisi yoktur." dedi.Sivil savcılığa verdiği ifadelerin üsteğmen Yakup Yayla hakkında söyledikleri dışında doğru olduğunu belirten Eren, asıl savunmasının bugünkü duruşmada verdiği ifadeler olduğunu belirtti.

ZAMAN

Bu haber 757 defa okundu.