En Sıcak Konular

Serter: Vatan haini değilim

0 0 0000 00:00 tsi
Serter: Vatan haini değilim Atatürkçü Düşünce Derneği'nde "vatan hainliği" tartışması alevlendi. İstanbul Üniversitesi'nde eski rektör Kemal Alemdaroğlu'nun yardımcılığını yapan Nur Serter, bazı ADD üyelerine "vatan haini" suçlaması yüzünden dava açtı.

İstanbul Üniversitesi eski rektörü Kemal Alemdaroğlu'nun yardımcısı Nur Serter mahkemelik oldu. Atatürkçü Düşünce Derneği üyeleri Yılmaz Dikbaş ve Mahmut Özyürek'in kendisine vatan haini dedikleri gerekçesiyle haklarında dava açan Serter, vatan haini olmadığını belirtti.

Anadolu Ajansı'nın bildirdiğine göre Nur Serter adına Avukat Filiz Esen tarafından Kadıköy 1. Sulh Hukuk Hakimliği'ne verilen dava dilekçesinde, Fatma Nur Serter'in öğretim görevliliğinin yanında Atatürkçü Düşünce Derneği ve Çağdaş Eğitim Vakfı gibi sivil toplum kuruluşlarında karşılıksız çalışarak ülkesine her alanda hizmet etmeye gönül vermiş değerli bir bilim kadını olduğu belirtildi.

Dilekçede, Fatma Nur Serter'in üyesi olduğu Atatürkçü Düşünce Derneği'nin son genel kurul toplantısında çok yüksek oy aldığı ve genel başkan yardımcısı seçildiğine değinilerek, Serter'in halen Çağdaş Eğitim Vakfı'nda da hiçbir karşılık almadan ülkesine hizmet ettiği, görevi olarak gördüğü bu sivil toplum kuruluşlarında çalışmaya devam ettiği ifade edildi.

Dilekçede, davalılar Yılmaz Dikbaş ve Mahmut Özyürek'in de Atatürkçü Düşünce Derneği'nin üyeleri olduklarına işaret edilerek, Serter'in genel başkan yardımcısı seçilmesinin hemen ardından, Dikbaş ve Özyürek'in Serter'e kişilik haklarını ihlal edecek şekilde ithamlarda bulunarak, asılsız isnatlarla ''bir vatan haini olarak'' kaleme aldığı yazıları derneğe ait tüm şubelerin mail adreslerine gönderdikleri iddia edildi.

Dava dilekçesinde şu ifadelere yer verildi:

''Yılmaz Dikbaş tarafından yazılan bu yazılarda müvekkilin üyesi olduğu Çağdaş Eğitim Vakfının (sözde) projelerle Avrupa Birliği'nden fon almış diyerek kendisini antidemokratik, merkeziyetçi ve faşist tavır sergileyen birisi olarak nitelemiş ve diğer davalı ile birlikte tüm şube başkanlarına elektronik posta yoluyla bu metinleri göndermiş bulunmaktadırlar.

Atatürkçü, Cumhuriyetin kuruluş felsefesine sahip olan herkesin desteklemesi gereken böyle bir vakfın çalışmalarını (Sözde projeler karşılığı alınan paraların) yine davalıların deyimiyle (Kayıtlı Avrupa Birliği yanlısı) müvekkilce alındığı iması müvekkilimi hem üyesi olduğu Atatürkçü Düşünce Derneği'nde hem de kamuoyunda küçük düşürmüş telafisi imkansız üzüntülere neden olmuştur.''
Dilekçede, davalıların Serter'i ''Anadolu'nun bağrına sokulmuş Truva atı'' olarak niteleyerek ''Vatana ihanete teşebbüs halindedirler'' diyecek kadar cüretkar davrandıkları da öne sürülerek, ''Hakkında asılsız ve belgeye dayanmayan karalama kampanyası çerçevesinde dernek üyeliğinden ayrılmaya zorlamak nedeniyle yapılan bu isnatlardan dolayı hayatını ülkesine hizmet etmeye adamış olan müvekkilinin duyduğu üzüntü karşılığı olamasa da davalıların parasal olarak ceza görmesi amacıyla sayın mahkemenizde bu davayı açmış bulunmaktayız'' denildi.

ÇYDD hakkındaki iddialar

ADD, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ile ortak projeler üretiyor. Bu projelerin birisine katılan ADD üyesi Asuman Özdemir ÇYDD'nin PKK'ya yardım ettiğini düşünerek kurumdan ayrılmıştı. Banka emeklisi Özdemir, uzun bir süre Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Üsküdar Şubesi başkan yardımcılığı yaptı.

Zaman Gazetesi'nin 3 Ağustos 2006 tarihli haberine göre Asuman Özdemir ADD adına Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin (ÇYDD) projelerinde aktif çalışmalarda bulundu. ÇYDD üyesi olan Özdemir, derneğin tespit ettiği öğrencilere burs da veriyordu. Özdemir, geçtiğimiz günlerde ÇYDD'den istifa etti. Özdemir 'ÇYDD'nin bölücü terör örgütü PKK'ya destek mahiyetindeki çalışmaları' yüzünden istifa ettiğini söylüyor. Özdemir, yıllarca samimi duygularla çalıştığı ÇYDD'nin PKK'nın siyasallaşmasına katkı sağladığını düşünüyor. Ona göre Doğu ve Güneydoğu Anadolu'dan "Kardelenler Projesi" adı altında İstanbul'a getirilen kız öğrenciler, Demokratik Toplum Partisi'nin (DTP) kadro açığını karşılıyor. Yine Özdemir'e göre ÇYDD'nin Kandilli Kız Lisesi gibi yerlerde okuttuğu kızlardan bazılarının akrabaları hâlâ dağlarda Türk askerine kurşun sıkıyor.

Asuman Özdemir, Dünya Türkleri ve Akraba Toplulukları Hizmet Derneği'nin muhasip üyesi olarak görev yapıyor. Ufuk Ötesi gazetesinde yazılar kaleme alan Özdemir, emekli olduktan sonra topluma faydalı olmak için önce ADD'de sonra da ÇYDD içinde çalışmaya başlamış. Zamanla samimi duygular içinde aktivitelerine katıldığı ÇYDD'nin projeleri hakkında zihninde soru işaretleri oluşmaya başladığını kaydeden Özdemir, o günleri şöyle anlatıyor: "ÇYDD, İstanbul'a sadece Güney ve Doğu Anadolu'dan kız öğrenci getirip okutuyordu. Neden Edirne ve Muğla gibi diğer illerden kız öğrenci getirmediğimizi yönetime soruyorduk. Çünkü oralarda daha zor şartlarda okuyamayan kızlarımız vardı. Ama sorularımıza yanıt alamıyorduk. Zamanla ÇYDD içinde bazı şeyler açıktan açığa konuşulmaya başlandı. İstanbul'a getirilen öğrenciler içinde yakınları dağlarda terörist olanlar olduğu konuşuluyordu. Bütün bunlar beni rahatsız etmeye başladı. Burs verdiğimiz öğrencileri niçin sıkı bir elemeden geçirmiyorduk?"

Benzer soruları ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan'a ilettiklerini; ancak ya yanıt alamadıklarını ya da kendilerine, "Onları burada eğiteceğiz." denildiğini anlatan Özdemir, ileri sürülen gerekçeleri gerçekçi bulmuyor. Hatırlanacağı gibi ÇYDD son birkaç yıldır "Çağdaş Türkiye'nin Çağdaş Kızları-Kardelenler Projesi" kapsamında Doğu ve Güneydoğu'daki kız öğrencilere eğitim desteği veriyordu. Bazı öğrenciler, İstanbul'a getirilerek Kandilli Kız Lisesi gibi okullarda her türlü maddi ihtiyaçları karşılanarak okutuluyordu.
Özdemir, İstanbul'a getirilen kız öğrencilerin çok şımartıldığını ve bu yüzden okul arkadaşları ile aralarında kavgalar yaşandığını da belirtiyor. ÇYDD'nin bu projesinin başarısızlıkla sonuçlandığını hatta Güneydoğu'da bölücü hareketlerin güçlenmesine yol açtığını ileri süren Özdemir, "Bu projeyi şöyle tarif edebiliriz. Güneydoğu'da saksıdaki çiçeği söküp İstanbul'a getiriyoruz. Ama burada toprağa ekmiyoruz. Pamuğa koyup her gün su veriyoruz. Sonra çiçeği mezun olduktan sonra ait olduğu saksısına koyuyoruz. Başlanılan yere dönülüyor. Devleti onlara sevdiremiyoruz." diyor.

Özdemir, kopuş sürecinde Saylan'ın, yardımcılığına, tartışmalara yol açan Azınlık Raporu'nu hazırlayan Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu'nu getirmesinin ise bardağı taşıran son damla olduğunu kaydediyor.

Kızlar Kürtçü oldu

ÇYDD'nin İstanbul'a getirerek okuttuğu öğrencilerin mezun olduktan sonra gittikleri yerlerde bölücü hareketlere destek olduğu görüşünü ileri süren Özdemir, şöyle konuştu: "Bugün DTP binalarında erkek üyeden çok genç kızlar var. Orada bilgisayar başında genç kızları görürsünüz. Nereden öğrendiler bunları? Son birkaç yıldır bölücü örgütün Güneydoğu'da düzenlediği eylemlere iyi bakın. Kadınlar, özellikle genç kızların ön sıralarda olduğunu görürsünüz. Hakkari gibi illerde, İstanbul'da okumuş kızlara daha büyük değer verilir. ÇYDD'nin yetiştirdiği kızlar İstanbul'daki okullarından mezun olunca orada kendi talebelerini yetiştirmeye başladı. Bu nedenle ÇYDD'nin yetiştirdiği kızlar Güneydoğu'da Kürtçülüğün, PKK'nın daha çok sivilleşmesine hizmet eder hale geldi."

Bu nasıl Atatürkçülük?

Asuman Özdemir, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin Doğu'da hiç kadın okutulmadığı izlenimi vermeye gayret eden KADER ile ortak çalışmalar yaptığını da hatırlatıyor. Özdemir: "ÇYDD de KADER'in bu çalışmalarına destek veriyor. İyi de burada atlanılan bir ayrıntı vardı. KADER'in çalıştığı ya da diğer bir deyişle koruyup kolladığı aileler çoğunlukla terörist ailelerdi. Her zaman eylemlerde başrolde gördüklerimizdi. Bunun en güzel örneğini geçen yıl Avrupa Konseyi Nobel Barış Ödülü projesine destek verince Türkiye'den gösterilen adaylarda gördük. Başta KADER olmak üzere kadın derneklerinin desteği ile dört kadın aday belirlediler. Leyla Zana, Ayşe Düzkan, Müyesser Güneş ve Pervin Buldan... Bunların kim olduğunu anlatmama gerek yok. Hepsini biliyorsunuz. Bu nasıl Atatürkçülük?"diye konuşuyor.

İyibilgi haber merkezi



Bu haber 292 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,705 µs