En Sıcak Konular

"Hesapçı Yılmaz'dansa 'Pot'çu Erdoğan tercihimizdir!"

0 0 0000 00:00 tsi
Eski Başbakanlık müsteşarlarından Hasan Celal Güzel, Erdoğan'ı kaleme aldı. Başbakan'ı "aslında sevdiğini" belirten Güzel, bazı önerilerde bulundu. İşte Güzel'in kaleminden Erdoğan tahlilleri...

Recep Tayyip Erdoğan'ı sever misiniz? Ben seviyorum. Yapılan kamuoyu araştırmalarına bakarsanız halkın büyük bölümü de onu seviyor. Bu sevgi, onun her dediğini doğru bulduğumuz, her icraatını başarılı gördüğümüz ve onu hiç eleştirmediğimiz anlamına gelmez.

Nitekim, ben bir dostu kırıp üzeceğimi bile bile onun hakkında çok ağır tenkit yazıları kaleme aldım. 'Dost acı söyler' düsturunu biliyordur herhalde...
***

Erdoğan, samimî bir halk çocuğu, bir gönül adamı... Bu hâliyle, kalbi taşlaşmış asırlık politikacılara hiç benzemiyor. Onda, İnönü'nün, Bayar'ın
acımasız devlet adamlığını değil, Menderes'in duygulu simasını görüyorsunuz. Hiç Demirel'in, 'Ananı al git lan!' diyeceğini düşünebilir misiniz? Ya da Baykal'ın, 'Askerlik yan gelip yatma yeri değildir' demesini?...

O da, çok kızgın olmasına ve haksızlığa maruz kaldığını düşünmesine rağmen, 'Basın başımızın üstündedir' nevinden beyanatlar vermeyi akıl edebilirdi. Buna mukabil, kastını aşan şiddette sözler söylemeyi tercih etmiştir.
Hiç şüphesiz, bu sözlerini doğru buluyor değiliz. Keşke daha dikkatli konuşabilse ve hislerine hâkim olabilseydi... Lâkin, hesapçı Mesut Yılmaz'ın durarak konuşmasındansa, Erdoğan'ın pot kırarak gönülden seslenmesini tercih ediyoruz. Kim ne derse desin, nasıl istismara çalışırsa çalışsın, halk onu anlıyor ve bu gerçeği biliyor.

***

Erdoğan, hatalarını kabullenmeyi ve tekrarlamamayı da biliyor. Yanlışta ısrar etmiyor. Kendisini yakından takip eden biri olarak, bir defa 'Türkiyelilik', bir defa da 'mozaik' dediğini duydum. Kerameti kendinden menkul aydınların tesirinde kalarak o talihsiz Diyarbakır gezisinde telaffuz ettiği 'Kürt sorunu' sözünü de bir daha tekrarlamadı.

Buna karşılık, Baykal'ın bu sözü nasıl istismar ettiğini ve MHP'yi bile geride bırakarak, nasıl bir 'Türk Milliyetçiliği' edebiyatı yaptığını hep beraber gördük. Ben kendi hesabıma Baykal'ın bu tavır alışından memnun oldum. Bu durum, sözde aydınların Başbakan üzerindeki olumsuz tesirlerini ortadan kaldırdı.
Erdoğan, 1 Mart Tezkeresi konusunda da samimî idi. Lâkin, bir siyasî geçiş dönemindeki kargaşalığın ve tecrübesizliğin kurbanı oldu. 3.5 yıl sonra bunu itiraf etmesi de başlıbaşına bir fazilettir. Bu durum, hiç değilse Lübnan'a asker gönderme konusunda neticesini göstermiştir.

***

Kulislerde Recep Tayyip Erdoğan'ın Gürcü, eşinin de Arap olduğu iddiasıyla hiç sıkılmadan dedikodu yapanlar, savundukları hümanist felsefenin veya inandıkları İslâm'ın, ırkçılığa karşı olduğunu bilmezler mi?

Kaldı ki, Erdoğan'ın köyü, geçmişi yüzyıllar öncesine dayanan bir Türk köyüdür. Erdoğan da, bu iddia sahiplerinden daha fazla Türk'tür. Eşi ise Siirt merkezindendir. Siirt ve Mardin merkez nüfusu, Arapça konuşsa da, Abbasîler döneminde Kerkük üzerinden gelerek buraya yerleşen Türkmenler'den meydana gelmektedir.

Bu ırkçılık istismarını yapanlar, Sokullu Mehmed Paşa, Mahmud
Paşa kadar Türk ve Müslüman mıdırlar? Kendisini Türk Milleti'ne mensup sayan herkes Türk'tür.

***

Başbakan Erdoğan ile İçişleri Bakanı Aksu'nun Söğüt'te 'Ertuğrul Gazi'yi Anma Şenlikleri'ne, boyunlarında yörük şallarıyla katılmalarını gönülden tebrik ediyorum. Bu arada 'milliyetçilik' iddiasıyla şehitleri de istismar ederek, kendilerine saldıranları da kınıyorum. Bu saldırılarda bulunanlar, PKK'nın oyununa geldiklerinin farkında değiller mi? Ecdadını ziyarete gelen ülkenin Başbakanı'na hakaret edilmesinin ve devletin polisine kesici âletlerle saldırılmasının milliyetçilikle bağdaşır tarafı var mıdır?...

***

Recep Tayyip Erdoğan bence doğru olanı yapıyor. Halkın nabzını tutmasını ve meselelerin üzerine cesaretle gitmesini biliyor. Ona, naçizane, bu samimî hâlini kaybetmeden, daha dikkatli olmaya çalışmasını; PKK üzerine daha fazla gitmesini ve 'sınır ötesi operasyon'dan çekinmemesini; aydın geçinen câhillere fazla iltifat etmemesini ve çevresi hakkındaki yolsuzluk iddialarını dikkatle değerlendirmesini tavsiye ediyoruz.

Şeyh Edebalı'nın Osman Gazi'ye vasiyetini de unutmasın: 'Bundan sonra öfke bize, uysallık sana...'



Bu haber 483 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,873 µs