En Sıcak Konular

"Kara sakallı sürüye bir tokat lazım"

0 0 0000 00:00 tsi
İsmailağa Camii'nde meydana gelen cinayetin ardından medya 'irtica geliyor' havasında. Cumhuriyet meseleyi "biraz" abartsa da şimdilik "dozaj" tehlikeli boyutlarda değil. Fakat yine de Mahir Kaynak uyarıyor: Cinayet Ali Kalkancı olayına benziyor

Haber bültenleri, gazetelerin gündem sayfaları, bilumum İstanbul'un Çarşamba semtine odaklı. Olayların başlangıcı iki hafta önce işlenen bir cinayet. Fakat o çoktan unutuldu. Artık söz konusu olan "tarikat yaşam tarzının" İstanbul'u esir aldığı ve bundan bir an önce kurtulmak gerektiği. Aslında Cumhuriyet Gazetesi'nin yaklaşımı basında genel gidişatı özetliyor: "İsmailağa'daki cinayete bir anlam vermek istiyorsanız, gazetelerdeki fotoğraflarında olaylara karışan Çarşamba'daki insanların yüzlerine bakın. Sakallı suratlardan nefret akıyor: Kara sakallı takkeli başlı sürüye bir tokat lazım!"

Elbette bu tehlikeli bir tırmanış. Hatta kimilerine göre 28 Şubat sürecini anımsatıyor. Medyanın, 28 Şubat sürecindeki haber tarzına yeniden döndüğüne dikkat çeken siyaset ve akademi dünyası, cami cinayeti ile Ali Kalkancı olayı arasında paralellik kuruyor. Kapanan Fazilet Partisi'nin eski milletvekili Mehmet Bekaroğlu, yapılan irtica haberleri ile hükümetin kenara sıkıştırılmak istendiğini dile getiriyor. Eski MİT mensubu Mahir Kaynak ise İsmailağa Camii'nde işlenen cinayetin Ali Kalkancı olayına benzediğine dikkat çekiyor. Kaynak, medyanın terör olaylarını büyüterek vermesini özel bir politika olarak görüyor. Emniyet İstihbarat Dairesi eski Başkanı Bülent Orakoğlu da irticanın geçmişteki komünizm tehlikesi yerine konulmak istendiğine dikkat çekiyor.

Mahallenin "mini"li muhtarı konuştu

Peki, medyanın var olduğuna inandırmaya çalıştığı şekliyle bu gerilimin gerçekçi bir alt yapısı var mı? Bugün Sabah Gazetesine konuşan Çarşamba Kocadede'nin mini etekli muhtarı Neriman Memiş bizlere anlatılanın tam aksi yönünde bir perspektif sunuyor. Sabah gazetesi haberin başlığını 'Esrar içip, cübbeyle kamufle eden var' şeklinde vermiş. Fakat Memiş'in anlattıkları, haberi bu başlığa sığdırmayacak kadar önemli kılıyor. Memiş şöyle diyor: "Ben doğma büyüme Fatihliyim, babam muhtardı. 1997 yılından beri muhtarlık yapıyorum. Bağımsız aday olurum yüzde 70 oy toplarım, muhtarlığı alırım … Son derece özgür giyinebiliyorum. Tabii ki çıplak gezecek halim yok ama mini eteğimi de giyerim, makyajımı da yaparım … Hiç tepki görmez mi askılı giyen, dar giyinen? Hayır hiçbir tepki görmez... Kendilerine yakın kişilerden de rakiplerim oldu ama hiçbiri seçim kazanamadı. Beni tercih ettiler. Ben seçim kazandığım zaman pastasını kurabiyesini alıp gelen çarşaflı kadın, cüppeli adam çok olmuştur … Ramazan aylarında gelip benden cemaattekiler liste isterler, fakir insanların listesi. Yardım yapmak için. Başı açık kapalı öyle bir ayrım yapmadan listemizi veririz."

İmam Balkanlıoğlu: Kasım Zengin'i tanıdığım doğru, gerisi iftira

Emekli imam Metin Balkanlıoğlu, Kasım Zengin'in kendine işkence yapıldığı ve elinden marketinin alındığı yönünde basında kendine atfedilen haberlerin yalan olduğunu söyledi.

Market davasının perde arkasını anlatan Balkanlıoğlu, "Haberlerde benim Zengin'i tanımamdan başka anlatılanların hepsi yalan." diye konuştu. Balkanlıoğlu, bir cami altında Zengin'i tehdit ederek marketine el koyduğuna dair görgü şahitliği yaptığı iddia edilen Muzaffer Ergin'i ise hiç tanımadığını belirtti. Ankara'da Küre Operasyonu'nda ele geçirilen ve 'Sauna Çetesi' lideri olarak tanınan Zengin, marketine Balkanlıoğlu tarafından silah zoruyla el konulduğu yönünde ifade vermişti. Müteahhit Muzaffer Ergin ise alacakların tahsili için Zengin'e silah dayandığını iddia etmişti.

Kasım Zengin'le tanıştığını doğrulayan, ancak bu tanışıklığın yıllar öncesinde yardım amaçlı başladığını savunan Balkanlıoğlu, tanışıklıklarını ise şöyle anlattı: "Kasım Zengin 13-14 yıl önce görme özürlü; ama nur yüzlü olan babasıyla Eyüp'te başkanlığını yaptığım vakfa yardım için geldi. O zamanlarda 14-15 yaşlarında bir çocuktu. Gümüşhane'nin Köseler ilçesinden olan bu aileye para yardımında bulunduk. Zengini bu şekilde tanıdım." Zengin'le uzun süre görüşmediklerini anlatan Balkanlıoğlu, tekrar karşılaşmalarının Zengin'in askerden dönüp Ankara'da bir market açtığını haber vermesi ile olduğunu söyledi. Balkanlıoğlu ikinci karşılaşmalarını ise şöyle anlattı: "Eşim ve çocuklarımla Sultanahmet civarında çay içiyorduk. Telefonum çaldı. Arayan kişi, kendini yıllar önce babasına yardım ettiğimiz Kasım Zengin olarak tanıttı ve benimle görüşmek istediğini söyledi. Bulunduğum yeri tarif ettim. Biraz sonra lüks bir Mercedes'le geldi. Yanında iki-üç arkadaşı vardı. Zengin, "Ben artık yıllar önce yardım ettiğin Raşit'in oğlu değilim. İşadamı oldum. Ankara'da bir market açtım. Size karşı duyduğum manevi saygıdan dolayı bu marketin açılışını yapmanızı istiyorum." dedi. Memleketim olan Çorum'a giderken eşimle beraber açılışa uğradık. Açılışı yaptıktan sonra içine ballı çerez katılmış bir sütlü kahvesini içip ayrıldık. Yıllar önce yardım talebinde bulunan bir kimsenin elinin ekmek tuttuğunu görünce sevinmiştik."

Kasım Zengin'in 'marketime el koydu' iddiasının da yalan olduğunu ifade eden Balkanlıoğlu, "Kasım marketi çalıştıramadı. Bir-iki yıl sonra beni arayıp sıkıntı içerisinde olduğunu, marketin zarar ettiğini ve borçlandığını anlatarak benimle istişare etmek istedi. Ben de Ankara'da bir arkadaşım olduğunu, o arkadaşımı kendisiyle ortak olma hususunda tavsiyeci olacağımı söyledim. Arkadaşımı aradım. Gidip marketi yerinde incelemiş. Arkadaşım Kasım'ın borçları karşılığında markete ortak oldu. Market işlek bir yerde olmadığı için yine götüremediler. 16 ay zarar ettikleri halde arkadaşım kirasını ödedi. Sonunda büyük bir zarar karşılığında marketi elden çıkardılar." Bundan sonra ilişkisini kestiğini anlatan Balkanlıoğlu, Zengin'in sara hastası olduğu ve cinlerle ilişki kurarak define işine girdiği duyumunu aldığını ifade etti.

Balkanlıoğlu, Zengin'e işkence yapıldığına dair görgü şahitliği yapan Muzaffer Ergin'i ise hiç tanımadığını belirtti. Balkanlıoğlu, "Vaaz ettiğim camilere gelip beni tanımış olabilir. Ama ben kesinlikle onu tanımıyorum." dedi. Balkanlıoğlu, medyada hakkında çıkan haberlerle ilgili olarak dava açtığını söyledi.

iyibilgi haber merkezi



Bu haber 978 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,509 µs