iyibilgi özel" /> iyibilgi özel"/>

En Sıcak Konular

Hüsnü Mahalli: "Türkiye'yi çok hevesli gördüler!"

0 0 0000 00:00 tsi
Hüsnü Mahalli: Lübnan'a giden Mehmetçiğe bir davet de Afganistan'dan geldi. "Ne oluyor" sorusunu soran iyibilgi, bölgeyi yakından tanıyan gazeteci Hüsnü Mahalli'ye danıştı. İşte sorular ve cevaplar… iyibilgi özel

Lübnan'a asker gönderiyoruz malumunuz. Bu süreçte kim kazançlı çıktı, Şah kim, piyon kim, bunların hepsi elbette soru işareti. En azından şimdiden kestirmek zor. Hükümetin çok kazançlı çıktık gibi bir öngörüsü var. Sizce kazançlı çıktı mı?

Önümüzdeki günler gösterecek. Hükümet; "biz asker göndererek uluslar arası toplumla hareket etmiş olacağız. Orada saygınlık kazanacağız. Oysa oylama yapıldığı gün, AP Türkiye ile ilgili bir rapor onayladı. O raporda Ermeni katliamından Süryanilere, Alevilere, Kürtlere ilişkin ağır suçlayıcı ifadeler yer aldı. Eğer tezkere ile AB ilişkilerimiz gelişecek olsaydı, en azından AB, Türkiye'nin bu kararını göz önünde bulundurarak rapordaki ağır ithamları kaldırırdı. Bu rapor çok ciddiye alınmadı ama yakında bu raporun sonuçları daha iyi anlaşılacak; AB ile görüşmelerde.

Peki ABD?

ABD ile ilgili ilişkilere bakıldığında, ABD'nin Kuzey Irak'taki PKK'lılarla nasıl görüştüğünü görüyoruz. Milliyet gazetesinde birkaç gündür yayınlanıyor olup bitenler. Yayınlanmasa bile Türk istihbaratı, Türk devleti mutlaka bunu görüyor. Koordinatör atamakla Türkiye ile PKK konusunu pazarlık haline getirenler, bu konuda ne kadar samimi olduklarını yakında gösterecekler. 

Diğer boyut da Ortadoğu. Önümüzdeki günler gösterecek kazanç mı kayıp mıdır. Çünkü şu anda belli bir durum yok..

Ortadoğu da Türkiye'ye nasıl bakılıyor? 1 Mart tezkeresini reddeden Türkiye'yi çok sıcak karşılamışlardı. Peki, şimdi nasıl karşılayacaklar?

Başbakan ve Gül'ün demeçlerine bakılırsa; hem Hizbullah gelsin, Suriye gelsin, İran gelsin diyor, İsrail de gelsin diyor. Burada bir gariplik var. Bu taraflar bir uzlaşım halinde, nasıl oluyor da hepsi Türkiye üzerinde uzlaşım halindeler. Nedeni şudur; İsrail, Türkiye ile var olan askeri işbirliği anlaşmalarından dolayı Amerikan dostu bir Türkiye'nin 1701 sayılı karar gereğince İsrail'in çıkarlarına hizmet edeceğini düşündüğü için gelsin diyor. Hizbullah ve Lübnan hükümeti ise Türkiye bir Mart konusunda sağ duyulu bir yaklaşım ortaya koydu. Bu tutumlarını sürdürürse bize yardımcı olabilir diye düşünüyorlar.

Tezkerenin geçtiği günün hemen ertesinde Afganistan için bizden silahlı güç istendi. "Türkiye'nin en iyi ihraç malı TSK'dır" yaklaşımın pekiştiren bir şey mi Lübnan'a asker gönderme meselesi?

Tabii. Çünkü siz Lübnan'a asker göndermeye bu kadar hevesli görününce; halkın %85'i hayır derken, Cumhurbaşkanı hayır derken, sivil toplum örgütleri hayır derken, diğer siyasi partiler hayır derken; Türkiye çok hevesli dediler. O zaman Afganistan'da kendini göstersin diye düşündüler.

Şimdi bakın, Ortadoğu'da hiçbir mesele birbirinden ayrı düşünülemez. Tam Lübnan meselesi tartışılırken, PKK eylemlerini yoğunlaştırdı, Kuzey Irak'ta Barzani "biz kendi bayrağımızı istiyoruz" diyor. Neden; çünkü bölgede her şey birbirine bağlantılıdır. Türkiye, baktılar çok hevesli Lübnan'a asker gönderme konusunda, kimileri oturdular masaya ve pazarlığa başladılar. Bir baktık ki Türkiye bataklığın içinde görecek kendini, çıkamayacak şekilde. Lübnan farklı bir yer.

Türk-ABD ilişkileri çerçevesinde Kuzey Irak'a yansıması ne olacak?

Lübnan'daki konu, Hizbullah'ın İsrail için bir tehlike oluşturmaması. Savaş olduğunda herkes dedi ki; İsrail –Hizbullah savaşı değil; ABD – İran savaşı dendi. Çünkü bu bölgesel bir savaştır. Irak'ta İran etkilidir. Lübnan'daki herhangi bir pazarlık yada bunun bir silahlı çatışmaya dönüşmesi, aynı zamanda İran'ın Irak'taki etkinliği ile ilgili gelişecektir, ve bu doğal olarak Suriye'yi de etkileyecek çünkü Suriye bölgede İran'ın müttefiki bir ülkedir. Lübnan'da da dolayısıyla rolü olan bir ülkedir Suriye.

Irak deyince doğal olarak Kuzey Irak'ı konuşmak lazım... Barzani'nin bu bayrak meselesi ne zaman ortaya çıktı? Sünni İslamcı direnişçilerle başbakan Maliki'nin anlaştığı gündü o. Direnişçilerin barış yapmak için bir şartı vardı; Kerkük için referandum beş yıl ertelensin istediler, ona göre barış yaparız dediler. Yani Kürtlerin önünü tıkamak için. Barzani de buna karşılık bu eylemi yaptı.

Irak meselesi Blair'in başını yedi. Sizce aynı durum Bush için geçerli olacak mı?

Kesinlikle. Tabiî ki başını yiyecek. Yalnızca Blair değil, İspanya'da, Bulgaristan'da, İspanya'da kaybettiler. İstediği kadar "haçlı mantığı"yla düşünsünler, sonuçta insanlar da doğruyu görme sağduyusu vardır. İstedikleri kadar tek taraflı propaganda yapsınlar, insanlar görüyor. İngiltere'de şunu sormaya başladılar. İşçi partisindeki gençler "ne biçim işçi partisiyiz, ne biçim barışseveriz" diye sormaya başladılar. Ben yılsonuna kadar Blair'in gideceğini düşünüyorum. Bence fazla dayanamaz.



Bu haber 287 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,628 µs