iyibilgi yorum iyibilgi yorum

En Sıcak Konular

Cemaat çetelere karışmış!

0 0 0000 00:00 tsi
Cemaat çetelere karışmış! İsmailağa Camii'nde gündeme gelen cinayet ve linç iddiasının yankıları sürerken, meselenin boyutları değişmeye başladı. iyibilgi "o bıçak kime saplandı" diye sormuştu. Cevabı yavaş yavaş ortaya çıkıyor. iyibilgi yorum

Bir Pazar sabahı işlenen cinayet ve ardından yaşananlar bundan sonraki süreçte Türkiye'nin gündemini belli bir süre daha meşgul edeceğe benziyor.
Bir cinayet ve galeyana gelen cami cemaatinin katili linçi gibi başlayan olay kabuk değiştiriyor. Bu "basit" kriminal olaydan siyasi sonuçlar çıkarmaya çalışanlar çıkabilir.

Bu olayın "basit bir cinayetten" çıkıp "siyasi hayatımızı etkileyecek" bir boyuta erişmesinin ilk işaretini Sabah Gazetesi verdi. Gazete "Mahmut Hoca'ya çete suçlaması" başlıklı haberinde, İsmailağa Cemaati lideri Mahmut Hoca için Ankara Savcısı'nın silahlı çeteden suç duyurusunda bulunduğu iddiasını ortaya attı.

Sauna çetesi vurgusu

Haberin ayrıntıları bir hayli ilginç. Örneğin haberde Sauna Çetesinin de ismi geçiyor. Haber şöyle diyor: Suç duyurusuna, Ankaralı müteahhit Muzaffer Ergin'in verdiği ifade sebep oldu. Bu ifade üzerine "Tanık Koruma Programı"na alınan Ergin, Sauna Çetesi lideri Kasım Zengin'in İsmailağa Cemaati mensuplarından para aldığı için nasıl ölümle tehdit edildiğini savcıya şöyle anlattı: "Kasım Zengin, cemaatten para alıp ödemediği için müritlerce İstanbul'a çağrıldı. Ben de yanında gittim. İsmailağa Camisi yakınındaki küçük bir caminin bodrumuna indik. Burada, kadı mahkemesi kurulmuştu. Mahkemedeki cemaat Kasım Zengin için 'katli vacip' kararı aldı."

Bu noktada Sauna vurgusu önemli. Zira Sauna çetesi Danıştay saldırısı öncesi oluşan havanın sembol isimlerinden. "Ulusalcı" ve "cuntacı" olarak anılan çete bir polis baskınında ortaya çıkarılmış ve muvazzaf asker, polis ve diğer bazı kamu görevlilerinin de içinde olduğu ilişkiler yumağını ortaya çıkarmıştı. 

Saldırganlar dışarıdan!

Peki bu cinayeti kimler işledi? Bir görgü tanığının ifadeleri bid hayli ilginç. İsmailağa Camii'nde imam Bayram Ali Öztürk'ü öldüren Mustafa Erdal'ın linç edilmesi sırasında en ön safta bulunan Remzi Koç, olayı soruşturan Fatih Cumhuriyet Savcılığı'na ifade verdi. Koç, Öztürk'ü bıçaklayan Mustafa Erdal'ı daha önce hiç görmediğini ve linç eden kişilerin de kendi cemaatinden olmadığını söyledi. Koç, yaşananları şöyle anlattı: "Camiye geldiğimde bizden olmayan çok sayıda insan gördüm. Dış görünüşleri bize benziyordu ama bizden değillerdi. Tahminim 4. veya 5. sıradan kalkan biri cemaati yararak ön tarafa gelmeye başladı. Arkadan biri 'elinde bıçak var, tutun' diye bağırdı. Ancak kimsenin kılı kıpırdamadı. Bayram Ali Hoca'nın önündeki rahleyi kaldırdı ve sağ eliyle bıçağı sapladı ve ortalık karıştı. Saldırganın kimler tarafından öldürüldüğünü görmedim".

Sabah yalanlandı

Bu arada Sabah Gazetesi'nin konu ile ilgili yaptığı haberler yalanlanıyor. Vatan Gazetesinin haberine göre Sabah Gazetesi'nin 3 gün içinde, manşetten yayınladığı haberlerden biri "eski", ikisi ise "asılsız" çıktı. Vatan gazetesinde, Sabah'ın yalanlanan haberleri şöyle verildi:

1-Sabah Gazetesi'nin dünkü manşeti İsmailağa Camii'ndeki olayla ilintiliydi. İddia, Mustafa Erdal'ın, olaydan hemen önce mihraba bir mektup koyduğuydu. İddiaya göre, Erdal, "esrarengiz" mektubunda, "Rüyamda kendimi bir şeyh olarak gördüm. Arkası açık bir arabanın içindeydim. Cenaze arabasıydı. Demek ki ben Allah'ın sevdiği bir kulmuşum" diye yazıyordu. Emniyet yetkilileri, dün bu haberin de asılsız olduğunu açıkladı. Haberde, "mektubun teslim edildiği" ifade edilen Fatih Cumhuriyet Savcısı Fikri Niksarlı da, "Bana gelen dosyada mektup yok. Böyle bir mektuptan haberim yok" diye konuştu.

2- Sabah'ın, önceki günkü manşeti de, İsmailağa Camii'nde işlenen cinayet ve ardından gerçekleşen linç olayıyla ilgiliydi. Haberde, katil Mustafa Erdal'ın, imam Bayram Ali Öztürk'ü öldürdüğü sabah, evinin tuvaletinde tam 1.5 saatlik bir konuşma yaptığına ilişkindi. Polis kaynaklarına dayandırılan bilgiye göre, Erdal bu konuşma sonrasında Öztürk'ü öldürme kararı almıştı. Fakat, emniyet yetkilileri, böyle bir konuşma tespit etmediklerini açıkladı. Üstüne üstlük, Mustafa Erdal, cep telefonu da kullanmıyordu.



Bu haber 328 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler

    3,354 µs