Retçi vekiller ilk kez konuştu!

0 0 0000 00:00 tsi
Tezkereye ret oyu veren AKP'li vekiller ilk kez iyibilgi'ye konuştu. Tezkereye neden karşı çıktılar, çekinceleri neydi? Arkadaşları kendilerine tepki gösterdi mi ve bundan sonra ne olacak? işte yanıtlar…

5 Eylül'de kabul edilen Lübnan'a asker gönderilmesine ilişkin tezkerenin altında onların imzası yok. Oylama tutanağına göre, AK Parti'den TBMM Başkanvekili, Kayseri Milletvekili Sadık Yakut, Van Milletvekili Halil Kaya, Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez, Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır, Afyonkarahisar Milletvekili İbrahim Hakkı Aşkar ve Gaziantep Milletvekili Nurettin Aktaş tezkereye red oyu verdi.

Peki, çekinceleri neydi? Hangi sebep 340 arkadaşlarından ayrı düşmelerini gerekli kıldı? iyibilgi bu soruları retçi vekillere sordu.

Aktaş: Kazanımlarımızı kaybedebiliriz...

Önce Nurettin Aktaş… "Tezkereyi reddettiniz. Çekinceniz neydi?" sorusuna yanıtı bir hayli ilginç: "Benim çekincem arka planda olup bitenlerle ilgilidir."

"Peki arka planda ne gördünüz?" diye sorup sözü sayın vekile bırakalım:

Sayın Başbakan'ın liderliğinde Türkiye 1 Mart tezkeresiyle yıllardır kaybetmiş olduğu bir liderliği ele almıştır. Büyük bir fırsat yakalandı. Ekonomik dengelerin raya oturması, toplumla barışık bir hale gelinmesi; dünya çapında herkesin ihtiyatla bahsettiği bir ülke haline geldi Türkiye. İsrail'in emperyal politikasına karşı çıkan Türkiye söz sahibi oldu.

Siz bu kazanımların kaybedilme ihtimali üzerine red oyu kullandınız!

Tabii sıkıntı budur. Ortadoğu'da savaş yeni başlıyor. Bu batağa girmenin bir manası yoktur. Yarın ABD, İsrail ile birlikte Suriye'ye müdahil olduğu zaman; Türkiye'nin bu safta olması mümkün değildir, bu durumu topluma da kabul ettiremezsiniz. Türkiye'nin insani yardımlarıyla bütün Ortadoğu'nun kalbinde taht kurdu. Yine insani yardımlar devam etmeliydi ama Türkiye dışarıda kalmalıydı. ABD ve İsrail'in yanında yer alan BM, 33 gün savaş devam ediyor ve bir kınama bile yayınlamıyor.

Bu endişelerinizi diğer parti yöneticilerine de açtınız mı? Onlar ne düşünüyor?

Ben bu düşüncelerimi 1 Mart 2003'te de söyledim. Bu tabloyu, 57. hükümet zamanında Afganistan'a asker gönderildiği zaman çizmiştim.

Peki, hükümet neden böyle bir karar aldı sizce?

Bizim bilmediğiniz çok şeyler var. Sayın Başbakan elbet farklı bilgilere haizdir. PKK'yı bitirmek için ABD ile ilişkileri olabilir. (Koordinatörlük meselesi), Ortadoğu'da insani yardımların daha çok bölgeye nüfus etmesi için de olabilir. Sayın Başbakan elinden geldiğince, samimi bir şekildi çalışıyor ve bölgeye barış gelsin istiyor. Siz istediğiniz kadar dürüst davranın ama arka plan dürüst değil. Siz bunu okumak durumundasınız. Gözünü kan bürümüş ABD ve İsrail bütün dünyayı ateşe veriyor. Bunun bir anlamı yok.

Bu bir komplo olabilir ancak ben yine de sormak istiyorum. Sayın Başbakan'ın tezkereyi çıkararak Çankaya'ya yaklaşmak istediği söyleniyor.

Ben bunlara inanmıyorum. Sayın Başbakan'ın böyle niyeti olsun olmasın, arkasında 350 milletvekili var. Sayın Başbakan'ın tüm Türkiye'yi ateşe atıp Çankaya'ya çıkmak gibi bir düşüncesi olamaz. Bu iftiradır. 

Çömez: İnşallah haksız çıkarım...

Şimdi söz sırası Turhan Çömez'de… Genelde "muhalif" bir yaklaşım ortaya koyan Çömez'in cevapları "sadece muhalefet olsun" diye söylenmiş şeyler değil.

Sayın Aktaş, "Benim çekincem arka planda olup bitenlerle ilgili" diyor. Sizin çekinceniz neydi?

Tezkerenin Meclise getirilme amacı Lübnan'daki akan kana dur demek, Orta Doğu'da barış ve istikrarı tesis etmekti. Ancak BM Barış gücünün 28 yıldır bu bölgede durduğunu fakat İsrail saldırılarını engelleyemediğini ve BM'nin ateşkes konusunda gerekli etkinliği gösteremediğini ifade ettim. Bu birliğin sadece Hizbullah'ı silahsızlandırmak ve o coğrafyayı kontrol altına almak gibi bir misyon üstlendiğini ifade ettim. Bu yüzden reddettim.

Partinizden tepki aldınız mı?

Tepki yok. Demokratik bir süreç yaşandı.

Kimileri şöyle diyor: 340 rakamı seçim yakın olmasaydı daha düşük çıkardı!

Varsayımlar üzerinde siyaset yapmak doğru değil.

Kulislerde konuşulan bir iddiaya göre ki kimi basın organlarına göre Sayın Baykal da bunu dile getirmiş, bu tezkere Sayın Başbakan'ın Çankaya önündeki engeli ortadan kaldırdı.

Bunlarla ilintilendirmek bana göre doğru değil.

Son sorum şu: Barışgücü başarılı olabilecek mi?

Dilerim ben haksız çıkarım. Dilerim askerlerimiz hiçbir risk altında kalmadan görevlerini ifa ederler ve bölgeye barış gelir. Duam ve temennim budur.

Yalçınbayır: Artık bu karar hepimizin!

Peki tecrübeli politikacı Ertuğrul Yalçınbayır, neden hayır dedi?

İşte ilk ağızdan yanıtlar…

Çekince belirtme dönemi geçti. Artık bu karar hepimizi bağlıyor. Artık bu kararın etrafında bütünleşmek gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bu artık devletin politikasıdır. Bu kararın başarılı olması için elimizden geleni yapmamız gerekiyor. Ordu görevini yapacaktır. Herkesin moral olarak dahi ollara destek olması gerekiyor. Ve bu parti içinde özgürce görüşlerimi belirten biriyim, şu ana kadar da hiç tepki almadım.

Bu haber 337 defa okundu.