Allah nurunu tamamlayacaktır

0 0 0000 00:00 tsi

Aşkın olan herşey O'nundur… Bu dünyada ne kadar gerçek aşk varsa O'nundur… Aşkı yüceltmeli insan… Aşkın olanın hakkını vermeli… Eğer âşıksa, kendi hakkını da bilmeli… Izdırap içinde kalıyorsa, sevdiğine varamamak yüzünden, o zaman yolculuğu sevmeli… Varmak, varlığı yok eder, bunu iyi düşünmeli…

İnsan varınca, varlığını kaybeder… Hiçlik bu sebepten önemli… Aşkın yolu, kendi varlığından vazgeçmenin yolu olmalı… Varlık tükendikçe üzülmemeli, huzura alınmak üzere olduğunu hissetmeli…

Şimdi, bu ilahi yolculuğa çıkışın aracını yok etmeye çalışıyorlar… Vücudumuza, hücrelerimize girerek, onu ele geçirmek istiyorlar… Bunu da bize ölümsüzlük vaadiyle, vücudumuzdaki hastalıkları iyileştirecekleri, yaşlanmanın olmadığı, bir nano cennet uğruna yapacaklarını söylüyorlar…

Bir "hiç" uğruna, varlık âleminden çekilmek, sevgiliye varmak, onunla huzura çıkmak için, bütün hayatını düzenleyip, onların bu yapay öjenik uygarlığını kabul etmek istemeyenleri de ele geçirip, imha etmek istiyorlar.

Çocukların, cennet hayallerini ateşten ekranlarla, çiplerle silmek istiyorlar… Berrak sular, şeffaf kuş sürüleri, birbirinden farklı renkleri, kokuları ile yüzlerce çiçek, milyonlarca ağaç, hep birlikte yaşamaktan mutlu olduğumuz sıhhatli hayvanlar, hepsini, çocukların zihinlerinden silip, onların yerine karanlık, şiddet, durdurulamayan bir hız içinde, bir sürü tehlikeli sembol yerleştiriyorlar… Zamanı gelince belli frekansa ayarlanmış bu semboller, sesler, siz ne yaparsanız yapın, çocukları etkileyerek, hipnoz altına alacak. Çaresiz kalacaksınız…

Çocuğunuz bir gün gelecek, sizin için pek anlamı olmayan bir şeyler söyleyecek… Gözleri daha sabit bakacak… Sevginin ışığını bulamayacaksınız… Merhamet, yardımlaşma, basit anların mutluluğu, hiçbiri artık kalamayacak… Hissedeceksiniz yalnızca, çocuğunuzun beyninde bir başkası var…

İnanın bana, çocuğunuza yardım etmek düşüncesi bile bir an gelecek sizden uzaklaşacak… Ondan, çocuğunuzdan korkacaksınız… Gücü, anlaşılamayacak bir oranda artacak… Size tuhaf gelecek yetileri gelişecek… Şaşıracaksınız… Bazı zamanlar, sizin ömrünüz boyunca akıl edemeyeceğiniz inanılmaz şeyler söyleyecek… Şeyler, şeyler, şeyler… Uzun bir zaman sadece şaşırmak gelecek elinizden.

Çocuğuma hayran mı olmalıyım, yoksa o bakışlarındaki şiddetin tanımlanamayan sabit derinliğini gördükçe, her an çok tehlikeli bir şey yapabilir korkusuyla, onun için bir yardım mı istemeliyim… Yardım ilaçlarla gelecek… İlaçlar, çocuğun cennet hayalini iyice yok edecek, sizi fasit bir daireye sokacak… Çocuğunuzun eşsiz kimyası, saklı zihni, bozulmaya başlayacak… Bir an çöl sessizliği, hemen ardından sanal bir dünyaya bağlanan internetin hızı… "Zaman"la oynandığını hissedeceksiniz… Sanki birileri çocuğunuzun zihninin içinden, onun kumandası ile oynuyor olacak.

Zaman hızlanacak, hızlanacak, yanmaya başlayacak… Çocuğunuzun, gözünüzün önünde, siz çaresizlik içinde beklerken, dumanı olmayan bir ateş tarafından yakıldığını göreceksiniz… Maalesef kurtaramayacaksınız.

Bunun için aşk gerekli hepimize… Önce, herşeyden önce Allah sevgisi… Kâinatla uyumlu bir insan tasavvuru… Tehlikeli teknolojilerden arındırılmış sakin, sevgi dolu, putlaştırılmış tüketim mabetlerinin uzağında, ağaçlarla, hayvanlarla, berrak sularla, nefislerimizden vazgeçmeyi hazır bir şekilde, birbirinin gözlerinin içindeki bütün değişiklikleri hemen hissedebilen manevi bir yakınlıkta, sadece güzelliklerin konuşulduğu, zamanın herkes için aynı ritimle döndüğü o huzurlu aralıkta, hepimiz varlığımızdan geri çekileceğiz ve çocuklarımızı kurtarabileceğiz.

İşte o zaman, huzura kabul edileceğimiz an yaklaşınca, bize verilen emaneti, bütün tuzaklardan kurtarıp, sahibine geri verdiğimizde, Allah'ın nurunu tamamladığını hissedebileceğiz…

Bu haber 682 defa okundu.