Meclis Lübnana asker gönderilmesi ile ilgili yaptığı olağanüstü toplantıda kararını verdi. Hükümetin 1 yıl için asker bulundurma teklifini içeren Başbakanlık tezkeresi kabul edildi. Mehmetçik Lübnana gidiyor. CHP, DYP, ANAP, kararının ret olduğunu açıklamıştı. Bu kararla askerin Eylül sonu gelmeden Lübnana gideceği belirtiliyor.
Görüşmeler saat 15.00te başladı. AK Parti milletvekillerinin talebi üzerine, TBMM Başkanvekili Nevzat Pakdil başkanlığında toplanan Genel Kurulda, elektronik sistemle yoklama yapıldı. Yoklamada toplantı için yeter sayıda milletvekili bulunduğunu belirten Pakdil, daha sonra, Lübnan'da oluşturulacak Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü'ne (UNIFIL) asker gönderilmesine ilişkin Başbakanlık Tezkeresi ve Başkanlığın çağrı yazısını okuttu. Daha sonra CHP ve ANAPın önergelerinin tartışmasına geçildi. Önergeler kabul edilmezken, 15.00te başlaması gereken tezkere görüşmeleri saat 17.50ye kaydı. Saat 20.50de yapılan oylamada kabul oyu 340, ret ise 192 olarak açıklandı.
Gül: Uzun vadede çıkarımıza
Hükümet adına konuşan Dışişleri Bakanı Gül Lübnana asker gönderme kararını savundu. Gül, bu kararın Türkiyenin uzun vadeli çıkarlarına uygun düştüğünü belirtti. Türkiyenin menfaatinin bölgenin istikrarından geçtiğine vurgu yapan Gül, bölgede Türkiyenin barışa katkı yapmasının zorunlu olduğunu ifade etti. Gül, Türkiyenin barış gücüne katılmak için bazı şartlar ortaya koyduğunu ve bunların gerçekleştiğini söyledi.
Türkiyenin Akdenizden uzak kalamayacağını ve Doğu Akdenizi göz ardı edemeyeceğini belirten Gül, sol partilerin iktidara gelmesinden sonra Iraktan askerlerini çeken İspanya ve İtalyanın yaklaşık 2000 asker göndermesini Akdenizin önemine bağladı.
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Afganistana asker gönderilmesine muhalefetteyken niçin karşı çıktığını açıkladı. Gül, ISAFda karar aldığımız da BM kararı yoktu, ayrıca ISAFta muharip unsurlar da var. Türkiye, buralarda çatışmalar sona erdirilmeden muharip güç göndermiştir. UNIFILde ise çatışmalar sona ermesine rağmen Türkiye muharip güç göndermemektedir" dedi. Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gülün konuşmaya başlamasıyla birlikte Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın Genel Kurul salonuna girdiği görüldü.
Türkiyenin menfaatinin bölgesindeki barış ve istikrardan geçtiğini belirten Gül, Mustafa Kemal Atatürkün Yurtta Sulh Cihanda Sulh" sözünü anımsatarak, Cihandaki sulhun yurttaki sulha doğrudan katkı bulunduğunu hepimiz bilmekteyiz" dedi. Türkiyenin UNIFILe katkı için öngördüğü üç koşulun da sağlandığını vurgulayan Gül, angajman belgesindeki kuvvet kullanımının ağırlıklı olarak meşru müdafaayla sınırlı tutulduğuna" işaret etti. Hizbullahın Lübnanın bir parçası ve hükümetindeki iki bakanın da Hizbullah mensubu olduğunu anımsatan Gül, Bölgedeki barış ve istikrar için Doğu Akdenizi ihmal etmemiz tabii ki beklenemez. Lübnanın bir Doğu Akdeniz ülkesi olduğunu tabii ki unutamayız. Bu konuya duyarsız kalamazdık" dedi.
UNIFILe katkıda bulunma kararının bir günde çıkmadığını kaydeden Abdullah Gül, Meselenin aslı Filistin meselesidir bunun göz ardı edilmesi yanıltıcı olacaktır. Filistin meselesinin öncelik taşıdığı her fırsatta vurgulanmalıdır. Nitekim Lübnan krizinin ardında da Filistin sorununun yattığını teşhis etmek mümkündür" dedi.
BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliği için yapılan başvuruyu anımsatan Gül, 50 senedir bu büyük ülke BMde gerektiği gibi temsil edilememiştir. İlk defa adaylığımızı açıkladık" dedi. Türkiye, Kosova ve Afganistana asker gönderirken orada çatışmaların sürdüğünü ifade eden Gül, geçmişte muhalefetteyken sahip olduğu asker göndermeye karşı görüşlerini savunurcasına açıklamalarda bulundu. Gül, ISAFda karar aldığımız da BM kararı yoktu, ayrıca ISAFta muharip unsurlar da var. Türkiye, buralarda çatışmalar sona erdirilmeden muharip güç göndermiştir. UNIFILde ise çatışmalar sona ermesine rağmen Türkiye muharip güç göndermemektedir. Zaten UNIFILin herhangi bir tarafla çatışmaya girmesi misyonunun sona ermesi anlamına gelir. Onayınıza sunulan tezkere Türk askerinin karşılaşabileceği risklerin en aza indirgenmesinin çerçevesini çizmiştir" diye kaydetti.
Dışişleri Bakanı Gül sözlerini şöyle tamamladı:
Yetki verirseniz bu yetki çerçevesinde gidecektir Türk askeri ve yapacağı işler gayet açık net bir şekilde belirtilmiştir ve yapmayacağı işler de net açık şekilde ortaya konmuştur. Bu açıdan halkın kafasını karıştırmak doğru bir siyaset olmaz. Tabii ki kararı yüce Meclis verecektir. Kararı verdikten sonra hepimizin oraya gidecek askerin arkasında dimdik durmamız, moral vermemiz ve Türkiye Cumhuriyeti olarak arkasında olduğumuzu göstermemiz lazım. Nasıl Afganistanda, Kosovadaki askerlerimizin arkasındaysak bu karar çıkarsa, çıktıktan sonra askerimiz oraya gittiğinde aynı tavrı göstermek hepimizin vazifesi olacaktır."
Öymen: Hükümet gerçekçi değil!
Dışişleri Bakanı Gülden sonra kürsüye çıkan CHPli Onur Öymen, konuşmasında İsrailin, İran ile savaşta orduyu yönetecek komutanı atadığını, Suriyenin de birliklerini teyakkuzda tuttuğunu belirtti. Türkiyenin işte bu ortama asker gönderdiğini belirten Öymen, BM saldırılara kayıtsız kalmış ve kınayamamıştır dedi. Hükümetin bölge ülkelerini ikna edemediğini ileri süren Öymen, bölge ülkelerinin Türkiyeyi beklediği iddiasının gerçekçi olmadığını savundu. Öymen, Türkiyenin bu politikalarla bölgede sadece düşman kazanacağını söyledi. Lübnana asker gönderilmesine ilişkin tezkerinin görüşmelerinde CHP Grubu adına söz alan Onur Öymen, AKPlilerden ilerde tarihe karşı, çocuklarına, vatandaşlara karşı mahçup olmamak için bu oturumun ertelenmesini istedi. Öymen, BM belgelerinin AKPliler tarafından yeterince incelenmediğini savunurken şöyle dedi:
"İlgili belgeleri, okuyarak mı destekliyorsunuz, yoksa herkes desteklediği için mi? BM belgesinin İsraile askeri operasyon yapma hakkı verdiğini biliyor musunuz? Lübnana gidecek birliğimizin, barış gücü komutanı ne derse onu yapacağını biliyor musunuz? Bizim komutanımız Abdullah Gülü arayıp Ne yapalım diye soramayacak. Belgenin en temel maddesine karşı çıkıyorsunuz, gerekirse askerimizi çekeriz diyorsunuz. Böyle şey olur mu? Şunları bilesiniz ki bu belgeler ortadayken oraya asker göndererek çok büyük bir risk alıyorsunuz. İlk defa Türkiye Cumhuriyetini sonuçlarını tahmin edemeyeceğiniz tehlikeyle karşı karşıya bırakıyorsunuz. Ve ABD isteği üzerine İsrali korumak için asker gönderiyorsunuz.
Lübnana denizden izolasyon!
Öymenden sonra kürsüye ANAP Genel Başkanı Erkan Mumcu çıktı. Mumcu, Dışişleri Bakanı Güle dönerek, Bölgeye uluslar arası güç göndermek ile gerçekten barış gelecek mi diye sordu. Sorusuna Uluslararası güç tarafsız olacak mı şeklinde devam eden Mumcu, neden 34 gün beklendi dedi. Mumcu Lübnan'da bebeklerin öldürüldüğün, fakat BM'nin bunu bile kınayamadığını söyledi. İsrail'in stratejik olarak kaybettiği anda BM'nin müdahale ettiğini belirten Mumcu, Türkiye'ye yaptırılmak istenenin açık olduğunu belirtti: Hizbullah'ı İsrail'den uzaklaştırmak.
Tezkere hazırlanmadan hükümetin olağanüstü toplantının yapılacağı tarihi ilan etmesini de eleştiren Mumcu, Hangi hükümet tezkeresi hazır olmadan genel kurulun toplanacağı günü, saati ilan etti? TBMM Başkanının kulakları çınlasın, kuvvetler ayrılığı ilkesinin yeri bu mudur? Ben TBMM Başkanının yerinde olsaydım toplantıyı bir gün önceye alırdım, madem ki işin aciliyeti var" diye konuştu.
Lübnanda İsrail saldırısının sürdüğü 35 gün boyunca BMnin kınama lüzumunu dahi hissetmemesinin nedenini soran Mumcu, Deniz gücünün orada bulunma nedeni Lübnanın izolasyonu içindir. Bu Hizbullahın silahsızlandırılması değil mi? Aktif tarafsızlık politikasıyla yarın Türkiyenin rolüne ihtiyaç olacağı bir zamanda yarın Türkiye taşeronlaştırılmakla etkin bir rol oynamaktan da uzaklaştırılacak. ABDli Dışişleri Bakanı Ortadoğuda haritaları yeniden çizmenin vakti geldi de geçti bile dedi mi demedi mi? Stratejik ortağı olarak Türkiyeye bu konuda bilgi verildi mi verilmedi mi?" diye konuştu.
Rejim değiştirmekle marifetli" Goerge Sorosun Türkiye için En değerli ihraç varlığınız askeriniz" dediğini aktaran Mumcu, Onun küstahlığını ona iade ediyorum" dedi.
Türkiyenin deniz gücü gönderdiğini belirten Mumcu, Türkiyenin Hizbullahı denizden izole edeceğini ve hükümetin bunu kabul ettiğini belirtti. Mumcu konuşmasının sonunda benim İsrailin güvenliği için feda edeceğim çocuğum yok dedi.
CHP ve ANAPın verdiği önergelerle ilgili oturumda ise şu konuşmalar yapıldı:
Tezkere ustaca yazılmış bir senaryo
CHP Grubu adına konuşan CHP Genel Sekreteri Önder Sav, tezkerenin ustaca yazılmış bir senaryonun metni olduğunu söyledi. 34 gün süren saldırıların adeta izlendiğini belirten Sav, bu tezkerenin ABDnin Ortadoğuda düğmeye bastıktan sonra gündeme geldiğini belirtti. Sav, hükümete seslenerek, Lübnanda süngülerin üstüne oturmayın dedi. Çeşitli anketleri işaretle Türkiyenin asker göndermek istemediğini belirten Sav, hükümetin parmak sayısı ile bu kararı geçirmeye çalıştığını söyledi.
Topuz: Başbakan çarpıtıyor
Önder Savdan sonra söz alan CHPli Ali Topuz, danışma kurulunda konuşma süresinin uzatılmasının istendiğini ancak AKPnin bunu kabul etmediğini bu yüzden, bu önergeyi Genel Kurula getirdiklerini söyledi.
Başbakanın konu ile ilgili gerçekleri saptırdığını belirten Ali Topuz, Başbakanın toplumu aldattığını belirtti. Başbakanın, kimsenin görüşünü almadan, ABDye ve diğer ülkelerin başkentlerine bu kararı uygulayacaklarına dair teminat verdiğini söyledi. CHPlilerin sık sık ABD Dışişleri Bakanı Condoliza Riceın yeni Ortadoğu sözlerine dikkat çektikleri görüldü.
Elekdağ: İsrail, bölge devletlerini bölmeye çalışıyor
Ali Topuzdan sonra söz alan CHPli Şükrü Elekdağ, tezkerede yazanların gerçekçi olmadığını belirtti. Türkiyenin Büyük Ortadoğu Projesine angaje olduğunu belirten Elekdağ, insanlığın ve adaletin temel prensipleri ile çatışan bu projeye katılırsa tarihine ihanet etmiş olacaktır dedi. Elekdağ, İsrailin kendisine tehdit olarak gördüğü bölge ülkelerini etnik ve mezhep bazında bölerek parçalama amacı güttüğünü belirtti. Elekdağ, İsrailin Irakı bölmeye çalıştığını da söyledi.
Bu stratejinin şimdi Lübnanı hedef aldığını, bir sonraki hedefin ise Suriye ve İran olduğunu belirten Elekdağ, bu sürecin bölgeye vahşet getirdiğini belirtti. Elekdağ, Türkiyenin bu süreçten uzak durması gerektiğini belirtti. Ayrıca bölgede sorunların sebebini Filistin meselesinin oluşturduğunu söyleyen Elekdağ, öncelikle bu sorunun çözülmesi gerektiğini belirtti. Elekdağ bu tezkerenin Türkiyenin çıkarına olmadığını, Türkiyeye ABD tarafında bölge kavgasına katacağını söyledi.
Görüşmelerden notlar...
Kırgızistan Cumhurbaşkanı Kurmanbek Bakiyev ile beraberindeki heyet, Genel Kurulu selamladı. TBMM Başkanı Bülent Arınçtan Genel Kurul çalışma sistemi hakkında bilgi alan Cumhurbaşkanı Bakiyev, bir süre görüşmeleri izledi.
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül başta olmak üzere çok sayıda bakan ile CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da görüşmelerin başından itibaren Genel Kurulda hazır bulundu.
Lübnana asker gönderilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresinin görüşülmesi için olağanüstü toplanan Genel Kurula, bir süre önce ayağı kırılan CHP İstanbul Milletvekili Bihlun Tamaylıgil, koltuk değnekleriyle geldi.
Güçlükle ayakta durabilen Tamaylıgil, arkadaşlarının yardımıyla koltuğa oturtuldu.
Bir süre önce trafik kazası geçiren CHP Ardahan Milletvekili Ensar Ögüt ise kırılan kolu ve kaburgaları sarılı olarak Genel Kurula geldi.
Bugün babası vefat eden CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin de Genel Kurul görüşmelerinde hazır bulundu.
iyibilgi haber merkezi
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle