Medya dünyaya nereden bakıyor?

0 0 0000 00:00 tsi
Bugün yayınlanan iki haber sanki Beyaz Saray basın sözcüsünün ağzından çıkmış gibi. Haberlerin birisi Rusya, diğeri ise Irak ile ilgili. İşte ayrıntılar… iyibilgi yorum

Bugün iki ayrı basın kuruluşunda yer alan iki haber sanki Beyaz Saray'dan çıkmış gibi. Birinci haber şu: Rusya'da artık bağımsız medya dönemi kapandı. İkincisi "Irak'ta kuzeye kaçış" başlığı taşıyor. İki haberin özelliği olaylara aynı pencereden yaklaşmaları.

Rusya'nın demokrasisi

Birinci haber Vatan Gazetesi'nde yayınlandı. Habere göre "Rusya'da geçen yıl devlete ait enerji devi Gazprom'un İzvestia gazetesini satın almasının ardından ülkede Kremlin karşıtı tek bağımsız gazete olarak kalan Kommersant resmen Devlet Başkanı Vladimir Putin yanlılarının eline geçti. Rusya lideri tarafından ülkeden İngiltere'ye sürülen ünlü işadamı Boris Brezovski tarafından kurulan, daha sonra bağımsız çizgisini koruyabilmesi için Gürcü bir işadamına satılan gazete 110 milyon dolar karşılığında çelik devi Alisher Usmanov'un oldu. Metalloinvesti'nin patronu olan Usmanov, 3.1 milyar dolarlık servetiyle Rusya'nın en zengin 25'inci ismi... "

Buraya kadar her şey normal gözüküyor. Fakat değil. Zira Rusya'nın anti-demokratik yapıya gittiğini son aylarda sık sık tekrarlayan Beyaz Saray yönetimi. Özellikle Doğu Avrupa'da, şimdi ise Orta Doğu'da ABD ile çıkarları çatışmaya başlayan Moskova, "demokrasiden uzaklaştığı" şeklinde tepkilerle karşılaşıyor. Moskova'nın bu tepkilere cevabı ise net: "İç işlerimize karışmayın."

Sarı saçlı, beyaz yüzlü, güzel kadın!...

Rusya'da basın özgürlüğünün olmadığı şeklindeki haber yanlış mı? Elbette değil. Rusya, tarihi gelişimi sonucu, belki de demokrasinin en son uğrayacağı ülke. Fakat Rusya bu noktada Ukrayna'dan pek de ayrı değil. Yine bugün basında Ukrayna'nın eski Başbakanı bayan Tymeschenko'nun fotoğrafları yer aldı. Bayan Tymeschenko'nun saç şekli Ukrayna'da yeni modaymış. Bayan Tymeschenko, Ukrayna'da halkın güvenini kaybetmiş, dolayısıyla son seçimlerde istediğini elde edememişti. Bunun sebebi bayan Tymeschenko'nun, Başkan Yuschenko ile bir türlü önleyemediği, yada dahil olduğu, yolsuzluk suçlamalarıydı. Hatta Bayan Tymeschenko, Rusya'nın arananlar listesinde. Sebep 1,5 milyar dolarlık vurgun.

Yani basın bir yandan Rusya'yı suçlarken, diğer yandan "turuncu devrim" mimarlarını "pohpohlamaya" devam ediyor. Sözde devrim gerçekleştiğinde nasıl bir tutum takındığımızı hatırlayın. Sanki ülkemize "demokrasi" gelmiş gibi sevinmiştik.

Irak'ta olan biten…

Diğer haber ise Irak ile ilgili. Sabah Gazetesinde yayınlanan habere göre "Ekonomisi güçlenen, iş alanları artan, yurt dışından yatırımın geldiği, petrol kaynakları bulunan Kuzey Irak ülkenin her yerinden göç alıyor... Binlerce işsiz Iraklı da Kuzey'de parklarda karton kutuların üzerinde yatarak iş bekliyor, "Fakiriz ama burada en azından güvendeyiz" diyorlar..."

Bu haber oldukça dikkat çekici. Bunun bizim iç politikamızla mı ilgisi var yoksa Lübnan'a asker göndermeden önce Şii ayrımı vurgulanmak mı istenmiş belirsiz, fakat bu haberin de kaynağı bizlere pek yabancı gelmiyor. Haberde yapılan özetle şu: Irak Şiilerini kötüleyip, Kuzey Irak Kürtlerini övmek. Yani Kerkük'te önümüzdeki yıl yapılacak referanduma "cuk" diye oturan cinsten…

Bu haber 234 defa okundu.