Mahir Kaynak: "Herşey Türkiye-İran zıtlaşması için"

0 0 0000 00:00 tsi
Son birkaç gündür "irtica haberleri" diz boyu… Özellikle bugün, basınımız bu tür gelişmelere büyük yer ayırmış. Tüm bunlar neyin ifadesi? Yeni bir "soft" 28 Şubat mı? Stratejist Mahir Kaynak'a sorduk. Uzman cevabı iyibilgi'de!...

Türkiye semalarını bir anda yine o karanlık bulut kapladı. Karaburun'da bikinili kızlarımıza yapılan çirkin saldırı, MEB onaylı(!) çocuklara yönelik çeviri kitaplardaki dini vurgular, irtica ile ilgili çıkan ve medyada geniş yer bulan kitaplar…

Bunlar hiçbir şey değil. Dahası var… Özellikle bugünkü gazetelerin yapraklarını çevirenler ülkemizin karabasanlar içerisinde kıvrandığını, 70 yıllık Cumhuriyet ve demokrasi kazanımlarımızı kaybetmek üzere olduğumuzu düşünebilir. Sahilleri zapt eden Rufailer, yaptığı yanlıştan sıyrılmak için "biz dinci değiliz" diyenler, aşı niyetine abdest önerenler, dini sohbetten kalkıp Meryem'e işkenceye gidenler, "türbanlıya" İran'dan gelen davetiyeler (Sabah ve Vatan)...

Bu haberlere göz attıktan sonra Türkiye Cumhuriyeti'nin demokrat vatandaşlarının yutkunmaması elde değil. Fakat soğukkanlı bir şekilde düşününce, hafızalarımızı biraz tazeleyince meselenin pek de öyle olmadığını düşündük. Daha önce de pek çok kez çizilen bu tablonun bize anlatmak istediği başka şeyler olabileceğine karar verdik. Ve uzmanına danıştık.

Mahir Kaynak… MİT'te uzun süre görev yapmış bir iktisat profesörü. Kaynak toplumsal mühendislik, güvenlik, ekonomi-politik ve uluslar arası ilişkiler ile ilgili yaptığı önemli tahlillerle tanınıyor.

Görüşmemizde, Kaynak'a yukarıdaki başlıkları bir bir saydık ve sorduk: Ne oluyor, yeni ve "soft" bir 28 Şubat mı?

Kaynak bizlere düşündüğümüzün dışında bir yaklaşımla yanıt veriyor. Ona göre bu haberlerin "şimdilik" iç politika ile bir ilgilisi yok. Kaynak, adı geçen haberleri dünya şartları ile birlikte değerlendirmek gerektiğini belirtiyor. Dahası ünlü stratejiste göre 28 Şubat süreci dahi dünya şartları ile paralel olarak düşünülmeli.

Ortadoğu'daki gelişmeleri işaret ediyor Kaynak. "ABD, Türkiye'nin İran ile yan yana gelmesini istemiyor." Ona göre bu haberler zamanlama açısından Türkiye'yi İran'dan uzaklaştırmaya yönelik.

Peki ya AKP hükümeti? Kaynak'a göre bu haberlerin hükümetin İslamcı tutumuyla bir ilgisi yok. Hükümet İslamcı tavrını sürdürse bile, İran'a karşı ABD'nin yanında tavır alırsa bu noktada bir problem çıkmayacak. Fakat Kaynak hemen ekliyor: "Fakat hükümet ben Hizbullah'ı silahsızlandırmak istemiyorum diyor. Bu ABD'nin istediği bir şey değil ki."

O zaman bu durum geçici diyoruz, yani Sonbahar sendromu ile bir ilgisi yok. "Hayır" diyor Kaynak. Tam tersine! Eğer hükümet Ortadoğu'ya yakın olan bu politikasında ısrara devam ederse, Sonbahar sendromu oluşacak.

Bu haber 344 defa okundu.